Yazar yazý yazmayý baþka insanlara göre daha zor yapan insandýr. -Thomas Mann |
|
||||||||||
|
Seval Deniz Karahaliloðlu Boynunda emziði ile acýdan kastý kesmiþ çocuk cesedine bakarken ‘keþke binlerce Antigone olsa’ sözünü anýmsamadan edemiyorum. Savaþa, katliamlara, çocuk katillerine, insaný sömüren her türlüðü aç gözlülüðe ve insani deðerleri meta üzerinden suistimal eden bütün habis yüzlere karþý duracak, onurlu ve cesur Antigone’lere o kadar çok ihtiyaç var ki. Hem de bu günlerde. Ortadoðu’da kan gövdeyi götürürken ve insanlýðýn ar damarý çatlamýþken. Hayatý boyunca insani deðerleri savunan Antigone’lerden biri maalesef artýk aramýzda yok. Hem de bütün dünyanýn Antigone’lere en çok ihtiyaç duyduðu bir zamanda. Krizantemler kadar zarif ama çelik kadar saðlam ve güçlü duruþuyla, toplumun kir pas baðlamýþ, yanlýþ, hastalýklý yanlarýný köklerinden sarsýp yerine taze umut çiçekleri eken Duygu Asena artýk aramýzda yok. Ellerimizden kayýp giden Antigone’lerden birini daha sonsuzluða uðurlarken, saflarý biraz daha sýkýlaþtýrma gereði ortaya çýkýyor. Büyük ozan ve tragedyanýn babasý sayýlan Sophokles’in kaleme aldýðý Antigone’de yaþananlar maalesef günümüzle öylesine bire bir örtüþüyor ki, Ayþe Emel Mesci’nin ‘keþke binlerce Antigone’miz olsaydý’ sözüne katýlmamak elde deðil. Bu yýl 20. gerçekleþtirilen Uluslar arasý Ýzmir Festivali kapsamýnda, Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularýnýn sahnelediði Antigone’yi, oyunun yönetmeni Ayþe Emel Mesci ile Efes Antik Tiyatro’nun sahne arkasýnda, oyunculara ayrýlan kulisin önünde konuþtuk. Tragedyada yer alan oyuncular yanýmýzdan geçerken, Mesci hepsiyle tek tek ilgileniyordu. Makyajlarý, kostümleriyle ve duruþlarýyla tek bir yürek gibi atan pýrýl pýrýl 60 genç, o gece Efes Antik Tiyatro’da sadece bir tragedyayý sahnelemek için bir araya gelmedi, þu anda devam eden gerçek insanlýk tragedyasýna dikkat çekmek için var oldular. Mesci’ye, Sophokles’in kaleme aldýðý, Güngör Dilmen’in dilimize kazandýrdýðý Antigone’yi soruyoruz. SDK- Antigone’de çok yoðun olarak devlet birey iliþkisini görüyoruz. Bu noktadan baktýðýmýzda, Antigone için neler söylenebilir? Ayþe Emel Mesci – Antigone, devlet tarafýndan yok edilmiþ bir kuþaðýn temsilcisidir. Bu herhalde size çok þey hatýrlatýr. Deniz Gezmiþ’i, Erdal Eren’i ve çok sayýda kaybettiðimiz kiþiyi hatýrlatýr. Tabii ki ben bu oyunda, oyunun yönetmeni olarak tercihliyim. SDK – Antigone’nin hayata karþý çok onurlu bir duruþu var. Öyle deðil mi? Ayþe Emel Mesci – Antigone gerçekten tragedyalar içersinde, önemli kadýn kahramanlardan biridir. Bugünlerde, Antigone’lere gerçekten çok ihtiyaç var. Keþke bin tane Antigone’miz olsa da dünyada ki bu erkek egemenliðine ve savaþlara karþý bir direniþ hareketi oluþsa. SDK – Antigone’de, sanki Spartaküs’ün gücü var. Ayþe Emel Mesci- Aslýnda Sophokles, Antigone’yi ve Creon’u ayný eþitlikte düþünür. Oyunda, her ikisi de inadýna yenilir. Türkiye gibi geri kalmýþ toplumlarda, Antigone’lere çok ihtiyacýmýz var. SDK – Oyunda, ümitlerin kýrýldýðý öyle bir an geliyor ki, nöbetçi ‘sað duyu bile yalancý’ diyor. Ayþe Emel Mesci – Nöbetçi, oyunda halktan birini simgeliyor. Aynen bizim savaþlara gönderdiðimiz Mehmetçikler gibi bir halk çocuðunu temsil ediyor. Orada nöbetçinin son derece doðal bir tepkisi var. Sophokles bu sözün geçtiði sahneyi komedi olarak tasarlamýþ ama Creon oradaki bu komediyi göremeyecek kadar gözü dönmüþ bir vaziyette ve her þeyi kiþisel çýkarlarýna baðlý olarak deðerlendiriyor. Nöbetçiyi rüþvet almakla suçluyor. Orada biz nöbetçinin rüþvet almadýðýný biliyoruz. Ýþte, bunun üzerine nöbetçi (yani halk) ‘sað duyu bile yalancý’ diyor. SDK – Oyundaki din olgusunun da Creon’un kendi çýkarlarý doðrultusunda faydalanmak amacýyla kullandýðý politik bir simgeye dönüþtüðünü söyleyebilir miyiz?. Ayþe Emel Mesci – Bu oyunda, dincilik hakim diyebiliriz. Dinci kime denir? Din olgusunu politikaya alet edene denir. Creon oyundaki Tanrýlara sýðýnýyormuþ gibi görünse de kendini onlarýn üstüne koyuyor. Tanrýlarýn adýna hareket ettiðini söylüyor. Biliyorsunuz buna Müslümanlýkta þirk koþmak denir. Tanrýlarýn Tanrýsý Creon olarak, hiç kimseye danýþmadan her þeye tek baþýna karar veriyor. Verdiði kararýn sonucunda da koskoca bir kenti yok ediyor. SDK – Oyunda ‘koro’ya halkýn vicdaný diyebilir miyiz? Ayþe Emel Mesci – Bu çok doðru. Koro, oyunda pasif. Yani, yaptýrým gücü yok. Koro burada halký temsil ediyor. Bugün de çok farklý bir durumda deðiliz. Yasalar yukarýdan geliyor ve biz bunlarý kabul etmek zorundayýz. Bizim yasalarý deðiþtirme gücümüz olmadýðý sürece, bu böyle devam edecek. Hep bizim tepemize yukardan kýlýçlar inecek. Bu anlamda burada buna da bir gönderme var. SDK – Sanýrým iyi ve kötülük kavramlarýna bir kez daha dikkatle bakmamýz gerekecek. Creon öylesine bir kavram karmaþasý yaratýlýyor ki, ‘iyilik ve kötülük nerede baþlýyor, nerede bitiyor’ sorusunu sordurtuyor insana. Ayþe Emel Mesçi – Creon, kendisini ‘her þeyi devletin çýkarlarý adýna yapýyorum’ diyerek savunuyor. Creon’un yaptýðý çok önemli bir þey var. Ölüyü toprakta çürümeye terk ettiði andan itibaren bir kaos yaratýyor. Biliyorsunuz, þu anda Irak’ta ve Lübnan’da büyük bir savaþ var ve devam ediyor. Sokaktaki halkýn, masum sivillerin cesetlerini köpekler parçalýyor. Cesetler topraðýn üstünde kalýyor. Bu oyunda Creon, bir diriyi Antigone’yi canlý canlý topraða gömerken, bir ölünün Polyneices’in cesedini akbabalar parçalasýn diye toprak üzerinde býraktýrýyor. Creon bu kaosu yarattýðý zaman neler oluyor görüyoruz. Yani, ölüler topraðýn üzerinde çürümeye terk edilirken, bir dirinin de bir maðaraya kapatýlýp ölüme terk edilmesiyle doða yasalarý tersine çevriliyor ve bu da Creon’un kendi sonunu getiriyor. SDK – Þölen sahnesinde, adeta masklarýn bir resmi geçidi var. Yüzlerine ve baþlarýnýn arkasýna masklar geçiren oyuncular, sanki aðlarken gülen iki yüzümüzü birden yansýtýyor gibi duruyorlardý. Biraz masklarýn kullanýmýndan bahsedebilir miyiz? Ayþe Emel Mesçi – Antik tragedyalarda, bütün oyun boyunca mask kullanýlýr. Burada böyle bir tercihe gitmedik. Sadece mimesis (taklit yoluyla benzetme) sahnelerinde masklarý biraz daha deðiþik biçimde kullandýk. Yüze ve baþýn arkasýna takýlan masklar, sizin söylediðiniz gibi halkýn iki yüzünü de gösterebilir ve ayný zamanda halkýn bir ‘tutuklu’ haline getirilmesini de anlatabilir. Sözünü ettiðiniz o paradoks sahnesi, savaþ mimesisi sahnesidir. Orada Thebes savaþý anlatýlýyor. Oyunun baþýnda, iktidar için iki kardeþ Polyneices ve Eteocles birbirini öldürüyorlar. Onlarýn nasýl öldürüldüklerini anlatan halkýn yaptýðý bir mimesis bu. Bizim köy seyirlik oyunlarýnda, çok erken yitirdiðimiz Türk Tiyatrosu’nun en kýymetli isimlerinden biri olan oyuncu ve yönetmen Erkan Yücel’in çokça yaptýðý gibi, olmuþ bir olayýn yanýlsanmasýdýr. SDK – Oyunun baþýnda üç ayrý canlý heykel sergilemesi var. Biraz da bundan bahsedebilir miyiz? Ayþe Emel Mesçi – Evet, Efes Antik Tiyatro’nun giriþinde oyundan önce, üç ayrý canlý heykel sergilememiz vardý. Oyunun hikayesini simgeleyen üç heykelden ilki, Savaþ Tanrýçasý Athena. Kalkaný, miðferi, ve savaþ kýyafetleriyle Thebes savaþýnýn baþýnda duruyor. Ýkincisi, Buðday ve Toprak Tanrýçasý Demeter. O da kýzýný kaybediyor, matemde bir kayýp anasý. Kýzý Persephone, yer altýna Hades’e çekilir. Onun yasýný tutuyor. Üçüncü heykel ise elinde ölüm ve yaþamý sembolize eden bir nar tutan yüzü kan içinde Persephone. Yüzünde kan var. Çünkü savaþ oluyor ve ölüler ülkesi Hades’e çok sayýda insan gidiyor. Yani, Persephone burada savaþta ölen insanlarý ve ölümü simgeliyor. Ýþte söyleþinin bu noktasýnda oyunun ikinci yarýsý baþlýyor. Efes Antik Tiyatro’nun mermer basamaklarýnda Antigone’yi seyrederken, Beyrut sokaklarýnda her iki anlamda da leþ yiyicilerin (akbabalarýn ve onlardan da beter olan savaþ tacirlerinin) insafýna terk edilen insan cesetlerini düþünüyorum. Ayþe Emel Mesci’ye hak vermemek elde deðil. Bu gidiþe bir son vermek için her dilden, her dinden, her ulustan, her ýrktan, binlerce, yüz binlerce cesur ve onurlu Antigone’ye ihtiyaç var. Dünyanýn baþýna habis bir ur gibi musallat olan Creon’lara dikkat çeken Sophokles, Antigone’de çaðlar öncesinden günümüze sesleniyor. Sophokles, Antigone’nin nezdinde bu gök kubbe altýnda nefes alýp veren bütün Antigone’leri göreve çaðýrýyor. Antik Tiyatrolar Turnesi kapsamýnda, Antigone’yi, 14 Aðustos Pazartesi günü Aspendos Antik Tiyatro ve 16 Aðustos Çarþamba günü Side Antik Tiyatrosu’nda izleyebilirsiniz. Antigone’lerin tek bir yürek olarak, Creon’larý alt ettiði barýþ dolu bir dünya dileðiyle.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |