..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yazar yazý yazmayý baþka insanlara göre daha zor yapan insandýr. -Thomas Mann
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Tarihe Yön Verenler > Seval Deniz Karahaliloðlu




5 Aðustos 2006
Ýnsanlýðýn Ar Damarý Çatladýðýnda, Antigone"lere Daha Çok Ýhtiyaç Duyulur...  
Ellerimizden kayýp giden Antigone’lerden birini daha sonsuzluða uðurlarken, saflarý biraz daha sýkýlaþtýrma gereði ortaya çýkýyor.

Seval Deniz Karahaliloðlu


Boynunda emziði ile acýdan kastý kesmiþ çocuk cesedine bakarken ‘keþke binlerce Antigone olsa’ sözünü anýmsamadan edemiyorum. Savaþa, katliamlara, çocuk katillerine, insaný sömüren her türlüðü aç gözlülüðe ve insani deðerleri meta üzerinden suistimal eden bütün habis yüzlere karþý duracak, onurlu ve cesur Antigone’lere o kadar çok ihtiyaç var ki. Hem de bu günlerde. Ortadoðu’da kan gövdeyi götürürken ve insanlýðýn ar damarý çatlamýþken.


:CCJB:
Ýnsanlýðýn Ar Damarý Çatladýðýnda, Antigone’lere Daha Çok Ýhtiyaç Duyulur..

Seval Deniz Karahaliloðlu

Boynunda emziði ile acýdan kastý kesmiþ çocuk cesedine bakarken ‘keþke binlerce Antigone olsa’ sözünü anýmsamadan edemiyorum. Savaþa, katliamlara, çocuk katillerine, insaný sömüren her türlüðü aç gözlülüðe ve insani deðerleri meta üzerinden suistimal eden bütün habis yüzlere karþý duracak, onurlu ve cesur Antigone’lere o kadar çok ihtiyaç var ki. Hem de bu günlerde. Ortadoðu’da kan gövdeyi götürürken ve insanlýðýn ar damarý çatlamýþken.

Hayatý boyunca insani deðerleri savunan Antigone’lerden biri maalesef artýk aramýzda yok. Hem de bütün dünyanýn Antigone’lere en çok ihtiyaç duyduðu bir zamanda. Krizantemler kadar zarif ama çelik kadar saðlam ve güçlü duruþuyla, toplumun kir pas baðlamýþ, yanlýþ, hastalýklý yanlarýný köklerinden sarsýp yerine taze umut çiçekleri eken Duygu Asena artýk aramýzda yok. Ellerimizden kayýp giden Antigone’lerden birini daha sonsuzluða uðurlarken, saflarý biraz daha sýkýlaþtýrma gereði ortaya çýkýyor. Büyük ozan ve tragedyanýn babasý sayýlan Sophokles’in kaleme aldýðý Antigone’de yaþananlar maalesef günümüzle öylesine bire bir örtüþüyor ki, Ayþe Emel Mesci’nin ‘keþke binlerce Antigone’miz olsaydý’ sözüne katýlmamak elde deðil.

Bu yýl 20. gerçekleþtirilen Uluslar arasý Ýzmir Festivali kapsamýnda, Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularýnýn sahnelediði Antigone’yi, oyunun yönetmeni Ayþe Emel Mesci ile Efes Antik Tiyatro’nun sahne arkasýnda, oyunculara ayrýlan kulisin önünde konuþtuk. Tragedyada yer alan oyuncular yanýmýzdan geçerken, Mesci hepsiyle tek tek ilgileniyordu. Makyajlarý, kostümleriyle ve duruþlarýyla tek bir yürek gibi atan pýrýl pýrýl 60 genç, o gece Efes Antik Tiyatro’da sadece bir tragedyayý sahnelemek için bir araya gelmedi, þu anda devam eden gerçek insanlýk tragedyasýna dikkat çekmek için var oldular. Mesci’ye, Sophokles’in kaleme aldýðý, Güngör Dilmen’in dilimize kazandýrdýðý Antigone’yi soruyoruz.

SDK- Antigone’de çok yoðun olarak devlet birey iliþkisini görüyoruz. Bu noktadan baktýðýmýzda, Antigone için neler söylenebilir?
Ayþe Emel Mesci – Antigone, devlet tarafýndan yok edilmiþ bir kuþaðýn temsilcisidir. Bu herhalde size çok þey hatýrlatýr. Deniz Gezmiþ’i, Erdal Eren’i ve çok sayýda kaybettiðimiz kiþiyi hatýrlatýr. Tabii ki ben bu oyunda, oyunun yönetmeni olarak tercihliyim.

SDK – Antigone’nin hayata karþý çok onurlu bir duruþu var. Öyle deðil mi?
Ayþe Emel Mesci – Antigone gerçekten tragedyalar içersinde, önemli kadýn kahramanlardan biridir. Bugünlerde, Antigone’lere gerçekten çok ihtiyaç var. Keþke bin tane Antigone’miz olsa da dünyada ki bu erkek egemenliðine ve savaþlara karþý bir direniþ hareketi oluþsa.

SDK – Antigone’de, sanki Spartaküs’ün gücü var.
Ayþe Emel Mesci- Aslýnda Sophokles, Antigone’yi ve Creon’u ayný eþitlikte düþünür. Oyunda, her ikisi de inadýna yenilir. Türkiye gibi geri kalmýþ toplumlarda, Antigone’lere çok ihtiyacýmýz var.

SDK – Oyunda, ümitlerin kýrýldýðý öyle bir an geliyor ki, nöbetçi ‘sað duyu bile yalancý’ diyor.
Ayþe Emel Mesci – Nöbetçi, oyunda halktan birini simgeliyor. Aynen bizim savaþlara gönderdiðimiz Mehmetçikler gibi bir halk çocuðunu temsil ediyor. Orada nöbetçinin son derece doðal bir tepkisi var. Sophokles bu sözün geçtiði sahneyi komedi olarak tasarlamýþ ama Creon oradaki bu komediyi göremeyecek kadar gözü dönmüþ bir vaziyette ve her þeyi kiþisel çýkarlarýna baðlý olarak deðerlendiriyor. Nöbetçiyi rüþvet almakla suçluyor. Orada biz nöbetçinin rüþvet almadýðýný biliyoruz. Ýþte, bunun üzerine nöbetçi (yani halk) ‘sað duyu bile yalancý’ diyor.

SDK – Oyundaki din olgusunun da Creon’un kendi çýkarlarý doðrultusunda faydalanmak amacýyla kullandýðý politik bir simgeye dönüþtüðünü söyleyebilir miyiz?.
Ayþe Emel Mesci – Bu oyunda, dincilik hakim diyebiliriz. Dinci kime denir? Din olgusunu politikaya alet edene denir. Creon oyundaki Tanrýlara sýðýnýyormuþ gibi görünse de kendini onlarýn üstüne koyuyor. Tanrýlarýn adýna hareket ettiðini söylüyor. Biliyorsunuz buna Müslümanlýkta þirk koþmak denir. Tanrýlarýn Tanrýsý Creon olarak, hiç kimseye danýþmadan her þeye tek baþýna karar veriyor. Verdiði kararýn sonucunda da koskoca bir kenti yok ediyor.

SDK – Oyunda ‘koro’ya halkýn vicdaný diyebilir miyiz?
Ayþe Emel Mesci – Bu çok doðru. Koro, oyunda pasif. Yani, yaptýrým gücü yok. Koro burada halký temsil ediyor. Bugün de çok farklý bir durumda deðiliz. Yasalar yukarýdan geliyor ve biz bunlarý kabul etmek zorundayýz. Bizim yasalarý deðiþtirme gücümüz olmadýðý sürece, bu böyle devam edecek. Hep bizim tepemize yukardan kýlýçlar inecek. Bu anlamda burada buna da bir gönderme var.

SDK – Sanýrým iyi ve kötülük kavramlarýna bir kez daha dikkatle bakmamýz gerekecek. Creon öylesine bir kavram karmaþasý yaratýlýyor ki, ‘iyilik ve kötülük nerede baþlýyor, nerede bitiyor’ sorusunu sordurtuyor insana.
Ayþe Emel Mesçi – Creon, kendisini ‘her þeyi devletin çýkarlarý adýna yapýyorum’ diyerek savunuyor. Creon’un yaptýðý çok önemli bir þey var. Ölüyü toprakta çürümeye terk ettiði andan itibaren bir kaos yaratýyor. Biliyorsunuz, þu anda Irak’ta ve Lübnan’da büyük bir savaþ var ve devam ediyor. Sokaktaki halkýn, masum sivillerin cesetlerini köpekler parçalýyor. Cesetler topraðýn üstünde kalýyor. Bu oyunda Creon, bir diriyi Antigone’yi canlý canlý topraða gömerken, bir ölünün Polyneices’in cesedini akbabalar parçalasýn diye toprak üzerinde býraktýrýyor. Creon bu kaosu yarattýðý zaman neler oluyor görüyoruz. Yani, ölüler topraðýn üzerinde çürümeye terk edilirken, bir dirinin de bir maðaraya kapatýlýp ölüme terk edilmesiyle doða yasalarý tersine çevriliyor ve bu da Creon’un kendi sonunu getiriyor.

SDK – Þölen sahnesinde, adeta masklarýn bir resmi geçidi var. Yüzlerine ve baþlarýnýn arkasýna masklar geçiren oyuncular, sanki aðlarken gülen iki yüzümüzü birden yansýtýyor gibi duruyorlardý. Biraz masklarýn kullanýmýndan bahsedebilir miyiz?
Ayþe Emel Mesçi – Antik tragedyalarda, bütün oyun boyunca mask kullanýlýr. Burada böyle bir tercihe gitmedik. Sadece mimesis (taklit yoluyla benzetme) sahnelerinde masklarý biraz daha deðiþik biçimde kullandýk. Yüze ve baþýn arkasýna takýlan masklar, sizin söylediðiniz gibi halkýn iki yüzünü de gösterebilir ve ayný zamanda halkýn bir ‘tutuklu’ haline getirilmesini de anlatabilir. Sözünü ettiðiniz o paradoks sahnesi, savaþ mimesisi sahnesidir. Orada Thebes savaþý anlatýlýyor. Oyunun baþýnda, iktidar için iki kardeþ Polyneices ve Eteocles birbirini öldürüyorlar. Onlarýn nasýl öldürüldüklerini anlatan halkýn yaptýðý bir mimesis bu. Bizim köy seyirlik oyunlarýnda, çok erken yitirdiðimiz Türk Tiyatrosu’nun en kýymetli isimlerinden biri olan oyuncu ve yönetmen Erkan Yücel’in çokça yaptýðý gibi, olmuþ bir olayýn yanýlsanmasýdýr.

SDK – Oyunun baþýnda üç ayrý canlý heykel sergilemesi var. Biraz da bundan bahsedebilir miyiz?
Ayþe Emel Mesçi – Evet, Efes Antik Tiyatro’nun giriþinde oyundan önce, üç ayrý canlý heykel sergilememiz vardý. Oyunun hikayesini simgeleyen üç heykelden ilki, Savaþ Tanrýçasý Athena. Kalkaný, miðferi, ve savaþ kýyafetleriyle Thebes savaþýnýn baþýnda duruyor. Ýkincisi, Buðday ve Toprak Tanrýçasý Demeter. O da kýzýný kaybediyor, matemde bir kayýp anasý. Kýzý Persephone, yer altýna Hades’e çekilir. Onun yasýný tutuyor. Üçüncü heykel ise elinde ölüm ve yaþamý sembolize eden bir nar tutan yüzü kan içinde Persephone. Yüzünde kan var. Çünkü savaþ oluyor ve ölüler ülkesi Hades’e çok sayýda insan gidiyor. Yani, Persephone burada savaþta ölen insanlarý ve ölümü simgeliyor.

Ýþte söyleþinin bu noktasýnda oyunun ikinci yarýsý baþlýyor. Efes Antik Tiyatro’nun mermer basamaklarýnda Antigone’yi seyrederken, Beyrut sokaklarýnda her iki anlamda da leþ yiyicilerin (akbabalarýn ve onlardan da beter olan savaþ tacirlerinin) insafýna terk edilen insan cesetlerini düþünüyorum. Ayþe Emel Mesci’ye hak vermemek elde deðil. Bu gidiþe bir son vermek için her dilden, her dinden, her ulustan, her ýrktan, binlerce, yüz binlerce cesur ve onurlu Antigone’ye ihtiyaç var.

Dünyanýn baþýna habis bir ur gibi musallat olan Creon’lara dikkat çeken Sophokles, Antigone’de çaðlar öncesinden günümüze sesleniyor. Sophokles, Antigone’nin nezdinde bu gök kubbe altýnda nefes alýp veren bütün Antigone’leri göreve çaðýrýyor.

Antik Tiyatrolar Turnesi kapsamýnda, Antigone’yi, 14 Aðustos Pazartesi günü Aspendos Antik Tiyatro ve 16 Aðustos Çarþamba günü Side Antik Tiyatrosu’nda izleyebilirsiniz.

Antigone’lerin tek bir yürek olarak, Creon’larý alt ettiði barýþ dolu bir dünya dileðiyle.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Acaba Creon bile masum mu?
Gönderen: mert özekici / bursa/
21 Aðustos 2006
Sayýn Seval Deniz Karahaliloðlu; Ortadoðunun bu bol kanlý döneminin perde arkasýnda iktidar çýkarlarý ve edinilmiþ gücün üstüne yeni güçler ekleme hýrsý olduðunun Antigone yanlýlarý olarak bilincindeyiz.Sivil halkýn amansýzca katledilmesi,mallarýnýn,topraklarýnýn haince bertaraf edilmesinde ne yazýk ki süper güç diye nitelendirdiðimiz devletin -devletlerin- gölgesi var.Ýþte tam bu noktada süper güç imgesi kendini Sophokles'in kahramaný Creon'da ve onun devletinde kendini gösteriyor.Yüzyýllardýr devletlerin ve patronlarýnýn dünyaya hakim olma kaygýlarý yüzünden mezar taþýna sahip olmadan çürüyen cesetlerin üstünde yaþamýmýza devam ediyoruz fakat dünya bu kadar çirkinleþmiþken Creon bile biraz olsun masum kalmýyor mu? Ülkesine savaþta ihanet etmiþ olarak görünen Polyneices'in cesedini gömmeyerek -akrabasý olduðu halde- halka gözdaðý vermek isteyen Creon inanýn bugünün dünya liderleri yanýnda gözüme daha hümanist gözüküyor.Antigone ise insanoðluna doðuþtan verilen bir hak olan gömülme hakkýný savunuyor.Bu noktada Sayýn Mesci'nin oyunda dincilik temasýnýn hakim olduðu düþüncesinden biraz uzaklaþýyorum.Çünkü oyunun temel karþýtlýðý tanrýsal düzen ile yasal düzenin çakýþmasýnda kendini varediyor.Creon yasal düzenin temsilcisi,Antigone ise tanrýsal düzenin temsilcisi olarak karþýmýza çýkýyor.Creon Antigone gibi bir kadýna -özellikle kadýna- boyun eðip kendi iktidarýnýn halkýnýn gözü önünde elinden gideceði endiþesiyle inat ediyor.Antigone ise son derece duygulu, kardeþinin cesedinin parçalanmasýna engel olmak için kendi canýna kýyýyor.Creon tüm trajedi sona erdiðinde kendi kanýndan insanlarý da kaybettiðinde piþman oluyor,hatalarýyla çaresiz yýðýlýp kalýyor.Oysa bugünün süper gücünün baþýndaki liderler kendi insanlarýnýn baþýna gelen doðal afetlerde bile yardým elini uzatmaktan çekiniyor. Antigone tragedyasýna günümüzün aynasýndan baktýðýmýzda ne yazýk ki Creon'u bugünün bir çok liderine tercih etmekten alýkoyamýyorum kendimi.. Saygýlarýmla.. Mert Özekici -Sahne Sanatlarý Dramatik Yazarlýk öðrencisi-




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tarihe yön verenler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Marat ve Sade" Diye Buyurdu Zerdüþt : "Ne Oldu Devrime?"

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
'Kafkas Tebeþir Dairesi'nin Sebeb-i Hikmeti... ''
Bir Varmýþ Hiç Yokmuþ
"Beni Ben mi Delirttim?" : Ferhan Þensoy
Ermiþler Ya da Günahkarlar, Ýyilik Ya da Kötülüðün Dayanýlmaz Lezzeti…
Uluslarararasý Ýzmir Festivali 20. Yaþýný Kutluyor.
Sineklidað"ýn Efsanesi : Keþanlý Ali"nin Ýbretlik Öyküsü
Anton Çehov'dan Arthur Miller'a, Modern Zamanlarda Düþlerin
Ahmet Adnan Saygun"un Mirasýný Taþýyan Onurlu Bir Sanatçý : Rengim Gökmen
Sahibinden Az Kullanýlmýþ "Ýkinci El" Stratejiler
Tek Kiþilik Oyunlarýn Efsane Ýsmi : Müþfik Kenter

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.