Sevgi dünyadaki yaşam ırmağıdır. -Henry Ward Beecher |
|
||||||||||
|
Elbette ki sanatıyla... Sanatçının güçlü olduğuna kim nasıl karar verir? Elbette ki, önce dünya sanat kriterleri, sanatın bilinen kriterlerine dayanarak... Sanatçı dünya sanat kriterleri açısından güç ortaya koyamamış ise, lokal olarak ülkesinde ün yapabilir fakat, ülkesinin adını dünya sanat literatürlerine taşıyamaz... Bir ülkenin adını dünya sanat literatürlerine taşımak için, sanatçının ürettiği eserler hem o ülkeye özgün olmalı, hemde dünya sanat platformunda bir yeni, bir değer olarak anılabilmelidir... Peki resim sanatımızda bunu yapabilmiş kaç isim sayabiliriz? Bunu başarmış olanlara ülkemizde nasıl bakılıyor bunun çok iyi sorgulanması gerekmez mi? İşte burada bunu yapmaya çalışacağız... Bir ülke ki, Edirnenin dışında da ün yapabilmiş bir sanatçısını, hiçbir gerekçe ortaya koymadan, ulusal diye anılan bir fuarından men etmek istiyor... Ve ayırımcılık yapılan sanatçı üstelik, aynı fuara 8 defa katılmış ve ayrıca 2 kez de Amerika’daki galerisiyle diğer bir ulusal fuarımızda yer almiş... Bu sanatçı benim, Yücel Dönmez... Lütfen bu yazıyı okuyanlar, Taksim-Kabataş Feniküler hattının Taksim metro istasyonunda Yücel Dönmez’in çağdaş eserlerini görsünler vede Tüyap fuarında sergilenecek olan eserleri incelesinler ve şunu sorgulasınlar, ‘’Yücel Dönmez’in neden önü kesilmeye çalışıldı’’... Bir galeri daha önce 8 kez katıldığım Tüyap Sanat Fuarına benimle birlikte 2 sanatçıyla müracaat ediyor ve kendisine. ‘’Yücel Dönmez’in adı listeden çıkarılsın’’ diye tavsiyede bulunuluyor... Gerekçe? Gerekçe yok işte, sanki istediğimizi alır istediğimizi almayız mantığı... Oysa bu fuar ulusal bir fuar. Her ne kadar özel bir kuruluş da yapıyor olsa kamuya mal olmuştur ve AB kriterlerini kabul etmiş ülkemde ayırımcılık yapamaz... Keyfiyeti kanunlarımız da kısıtlamıştır... Peki Yücel Dönmez’e mesnetsiz olarak yapılan bu ayırımcılık neden? Bilinmez... ‘’Kardeşim’’ diyorsun, Yücel Dönmez bu fuara katılsa da katılmasa da onu bulunduğu yerden indirmeye kimsenin gücü yetmez ama, neden gerekçesiz bir tavırla ayırımcılığa uğruyor ki... Buna da yanıt yok. Sanki, ‘’İstediğimizi alır istediğimizi almayız’’ mantığı... Dönmez hakkında yurt içinde, Amerika’da göklere çıkaran yazılar yazılmış ve üstelik çok saygın isimlerin de imzası var yazılarda. Bu sanatçı Amerika’nın 3 büyük müzesinden birinde sergi açmış, ulusal bir ABD televizyon kanalı kendisine, ‘’Chicago’s Very Own’’ ünvanı vermiş. Yaptığı resimlerin çağdaş sanat dünyasında bir değer olduğundan Amerikalı eleştirmenler laf ediyor. Dönmez ülkemde 1975 yılında dev boyutta kavramsal eserler ortaya koymuşi 500 Türk sanatçısının bulunduğu yerli lteratürümüze de girmiş. Daha geçenlerde Maliyeciler galerisinde açılan 4 kuşak sergisinde yer almış. Bunlara ne dersiniz? Dediğinizde, Yine yanıt yok... Sanki, ‘’Biz istersek alırız’’ mantığı... Oysa Tüyap Fuarcılık Şirketinin sitesinde bulunan ‘’İnsan Kaynakları’’ bölümünde, insan hakları ile ilgili şu amaç da belirtilmiş: (İnsanı insan yapan evrensel değerleri dışlayan, kişisel gelişim ve beklentilerin karşılanmasını engelleyen, doğal çevreye zarar veren, etik anlayıştan uzak fırsatçı bir çalışma yaşamını kesinlikle reddediyoruz.) Amaç ile uygulama burada ters düşmüyor mu sayın Tüyap yöneticileri? Yücel Dönmez’i sanat fuarına almıyorlar. Dünya yıkılacak(!) Hayır yıkılmayacak Dönmez’in sanat fuarı umurunda bile değil... Hazır bu konu açılmışken, ülkemizdeki resim sanatını, görsel sanatları masaya yatırmanın zamanı geldi diye düşünüyoruz. Önce bu yazımda Tüyap sanat Fuarı yönetimine, mutlaka yanıtının verilmesi gereken bazı sorularım var: neden Yücel Dönmez 8 kez katıldığı fuarınızdan men edilmeye çalışılıyor bunun detaylı yanıtını verebilirmisiniz? Veya şunu da diyebilirsiniz, ‘’Biz istediğimizi alır, istemediğimizi almayız’’... Sanat fuarı için, katılacak sanatçılarla ilgili olarak, daha önce galerilere bildirdiğiniz bir kriter veya kriterlerde yok. Kendinize göre belki gizli kriterleriniz vardır ve bunları açıklayabilirmisiniz? Açıklamalısınız ki, komuoyu sizin bu anlamdaki kararlarınızın etik olup olmadığını anlayabilsin... Herşeyden önemlisi Yücel Dönmez’in bu fuara katılmasından rahatsızlık duyan ve isimleri gizli tutulan seçeci kurulunuz veya seçici kişiniz, fuara kabul edilen tüm sanatçılar ile ilgili olarak, neden onları kabul edip Dönmez’i istemediklerinin gerekçelerini detayları ile ortaya koyabilirler mi... Eğer konunun ‘’kişisel’’ olduğunda ısrar ederseniz, hiçbir sorumuzu yanıtlamanız gerekmez. Bunu yapamıyorsanız, demek ki ortada ayırımcılık vardır ve Dönmez’e karşı kişisel bir mantık uygulanmaya çalışıldı... Bu aşamada sizden istediklerimiz bu kadar ve yanıtlar geldiğinde, komuoyuna açıklayarak, yeni sorularımıza ve görsel sanatlarımızın masaya yatırılmasına devam edeceğiz... Edeceğiz ki kim eğri kim doğru ortaya çıksın ve kamuoyu da bunu bilsin... Edeceğiz ki, Meksika resmi yapanların ülkemde nasıl özgünlermiş gibi sergilendiği de bilinsin. Batı kopyacılığının nasıl Batı etkisi diye yutturulduğu belirlensin... Ve daha çoooook şeyler masaya yatırılabilsin...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yücel Dönmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |