 |
|
 |
|
|
||||||||||
|
taç incilerinin döküldüğü yerden toplanmıyor aydınlık yol boyu etrafımdaki yıkıntılar ötesinde elimde sürüklediğim parmakuclarımla tutunduğum sayfaları yırtık bir roman an be an yanımda aktığını hissettiğim gözlerde bej bir tan sanki birisi içimde suskunluğa nöbet tutmakta uzaklardan seslenişi kısık kan yankısı toprakları her vakit işgal altında hüznünde yaradılışlar avuçlarında kanlı bir özgürlük gece saçlarımda yapışkan adlar / ümitlerim yakılı yarınlara sayfaları ceviriyorum hep aynı renkler önümde beliren süretlerin silikleşmekte resimleri nefessiz denizler yıldızları piç etmiş koynunda önümde beliren suretler sessizlikle fısıldaşmakta yıldızların ak boynunda mavimsi soluklarım karşımdaki masada var diye görünen bambaşka bir ten yanına sokulup yanan genzimi hissedişimle derine çekilişim birer damla matemsel şarap kalıntısı dokunuşları dudaklarımda eskicilerden kalma demir soğukluğu.. hüzünlerimiz ne denli sahte olursa o denli arsız yalnızlığımız martıların beyaz gelinliğine sarılı bir sarhoşluk olmuş bakmalar öpmelerimiz her an manifestolar yazıyor bürokrat kapitalizme! feodalizm halt etmiş karşımda duran tenin altında yatan baskı yanında , devrime surukleyen nitelik yitirilmiş bizim göz kuytularımızda telefon sesleri saat tiktakları çarpışıyor karanlıkta boşlukta sallanan kuklaların ipliklerinde asılı iskeletlerim perdeler indirildi oyuncular öldürüldü yıldızların ak koynunda parıldayan al kanım işte yaşamın dudakları darmadağın ! yaşamın dudakları paramparça ! tetikte sıkışan parmak gibi yapayalnız üşüyen kumruların beyaz kimsesizliği gibi yalnayağız uzakların ulasılırlığı kadar gergin ateş kadar öğretici bir oyun sergilendiğimiz çağrılan adım işaretli vücudum ve sizin soluk yorgunluğunuz söylesin lütfen ! tetikte sıkışan parmağa hangi yaşam takılmalı saçılan tehlike altında yuvalanan yudumlar hangi bosluğa solunmalı ! elleri cebinde dolaşan ölüm ıslığını düşürdü kumsalda saklambac oynayan iki çocuk tehlikeli salıncaklar arasında yaşamın dudakları darmadağın ! yaşamın dudakları paramparça !
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||
Anasayfa
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © umut çakıcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |