Başka dillerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir şey bilmiyorlar. -Goethe |
|
||||||||||
|
Seni sevmek Aspasya Tatlı bir hatıradan da öteydin Erken gençliğimden bana kalan.. Biliyordum; Şehrin bir köşesinde bulacağımı seni bir gün Nasıl tavan arasına hapsolmuşken, Eski eşyaların ardındaki Tozlu raflardan seni Çekip almışken.. Nasıl çekiştirdiysem kapanın elinden, Anahtar uydurup girdiğimiz düş dünyasında.. Dokunmak kadar, Tozunu üfleyebilmek kadar Gerçektin geçmişten.. Hangi sur diplerinde dolaşmadım ki? Ayak izlerine rastlarım diye.. Hangi sarnıçlarında sabahlamadım ki Su almaya gelirsin diye Gecenin bir yarısı.. Saçlarının parıltısıyla,suya yansıyan şavkı Az mı karıştırdım birbirine, Yeryüzüne açılan kuyu bacasından.. Ay , yüzündü sanki çıkrıkla yukarıya tırmanan. Türlü ışık oyunları içinde gördüğüm siluet Senin bedenindi değil mi? Haydi, itiraf et! Uzak köşedeki kanat çırpıntıları; Sütünların ardında kaybolan Ayak seslerinin ürkmesi miydi? Çığlık çığlığayken gece, dehşetengiz Her seferinde nasıl buldun kendine,anlamadım İçinde kaybolacağın karanlık bir dehliz.. Ah Aspasya..! Sen bu şehrin kadınıydın,evet Ama ben de fethin öncüsüydüm Yıllar geçti usanmadım hala aramaktan Her gizli kalmış kızın Görücüsüydüm.. Bir gün karşılaşırım diye Şehrin ocaklarında.. Ne eski dehlizlerin kaldı belki, Ne İstanbul..! Sarnıçlarında suyun.. Ne Ayasofya’da cemaat Ne de Haliç’e süzüldüğün Balat.. Ama bir yerlere sinmiştir ki Beni çekmekte hala ruhun.. Kuşak farkı mı yoksa yine Aspasya Söyle aramızdaki? Hadi o zamanlar ben çocuktum, Şimdi de sen çocuksun Hiç büyüyemediğin sayfalarda.. Aynı endam, Aynı saçlar ve aynı beden. Ama ben bilemiyorum, Kaç kuşak uzaktayım senden? Yine de ümit etmektir yaşam Buralardasın biliyorum; Ya sokaklarda Ya rüyamda, Ah Aspasya.. erol başçı ''Bizanslı Aspasya'' Murat Sertoğlunun bu romanını,evsahibimizin çatı katındaki eski eşyalarını karıştırırken bulmuştuk ablamla.. Çocukluk işte,anahtar uydurup açmıştık çatı odasının kapısını.. Aspasya dan bana kalanlar da bu şiir de işte.. Ha bu arada evsahibimiz Saadet Teyze; Kusurumuza bakma,umarım hayattasındır..Allah uzun ömürler versin.. Yok hayatta değilseniz de Allah rahmetini esirgemesin.. Her iki halde de bunları okuyacağınızdan eminim.. Öptüm ellerinizden..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © erol başçı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |