Şu ikide bir söylenen veya orada burada yazılan “ Enflasyon düşüyor! ” cümlesine çok ama çok kızıyorum.
Hatta sinir oluyorum dersem, daha doğru olur.
Siz siz olun, bana bu cümleyi sarfetmeyin. Elimden bir kaza çıkmasa da, ağzımdan kötü bir söz çıkabilir valla. Demedi demeyin.

Çünkü , enflasyonun düştüğüne i – nan – mı – yo - rum.
Hiç kimse beni inandıramaz.
İstatistikler, istediği kadar DÜŞÜYOR desin. Kim inanır!
Hem ben istatistikten – mistatistikten anlamam.
Tefe’den, tüfe’ den de anlamam. Yoksa üfe miydi?
Cebimdeki paraya ve aldığım ürünün ikide bir artan fiyatına bakarım. O kadar! Ekonomi profesörü olmak gerekmiyor, enflasyonun düşmediğini anlamak için.

Hadi diyelim ki, bu lâfı edenlerin - olmayan - güzel hatırları için; enflasyon düşüyor. İyi, güzel.
İyi güzel de, enflasyon düşüyor da; niye benim haberim yok?
Yoksa ben Türkiye’de değil de başka yerde mi yaşıyorum?
Ya da açıklanan enflasyon rakamları, bizim ülkeye mi ait değil?
Ya da aldığım ürünlerin hiç biri, enflasyon hesabında dikkate alınmıyor mu? Örneğin, deterjana para yetiştiremiyorum.
En çok kullandığımız deterjan, enflasyon hesabında neden dikkate alınmıyor? Alınmıyorsa, neden alınmıyor? Ya da enflasyon hesabında, ağırlık yüzdesi neden çok düşük?
İkide bir fiyatları yükselen et, ekmek, deterjan, yağ, pirinç, şeker gibi çuvalla para ödediğimiz ürünler; neden enflasyon hesaplanırken kaale alınmıyor?
Enflasyon düşüyor da, ben niye ay sonunu zor getiriyorum?
Geçen sene 1YTL olan kahve, şimdi neden 1.750 YTL’ ye çıktı o zaman? Yoksa, kahve aldığım marketler sadece bana mı kazık atıyorlar?
Enflasyon düşüyor, ama ben telefon faturamı ödemekte zorlanıyorum.
Enflasyon düşüyor, ben pazarda sebze ve meyveye para yetiştiremiyorum.
Enflasyon düşüyor, ben yılbaşında çocuklarıma yılbaşı hediyesi alamıyorum.
İyi ki düşüyormuş enflasyon, ya bir de yükselseydi!

Hani bir fıkra var: Salamon ölüm döşeğindeymiş.....Doktorların biri geliyor, biri gidiyormuş. Her gelen doktor, “ Kalp sağlam, ciğerler temiz, böbrekler iyi çalışıyor, tansiyon normal.” falan diyormuş. Ama bizim Salamon neredeyse ölecek. Sonunda güç belâ başını yataktan kaldırmış Salamon. ” Desenize Doktor Bey öbür dünyaya sapasağlam gidiyorum.” demiş.......İşte aynen bu fıkradaki gibi . Enflasyon düşüyor, ama biz yüksek fiyatların altında eziliyoruz.

Ama kabahat bizde .Enflasyon hesabında hiç ama hiç esamesi okunmayan ekmek, et, şeker, yağ, pirinç, deterjan gibi ürünleri alıyoruz. Oysa ki; enflasyon hesabında baz alınan keçi boynuzu, kükürt gibi bana- size- ona buna ömrümüzde birkaç kez ancak lâzım olacak ürünleri alsak ya!

Sabah Gazatesi yazarı Sayın Özdil’in yazısını okudum. Enflasyon hesabında hangi ürünlerin ağırlıklı olduğunu öğrendim. Aşağıdaki ürünlerin, enflasyon hesabında ağırlık yüzdesi fazlaymış. Eğer bu ürünleri alırsak, enflasyonun düştüğünü anlayabilirmişiz. Bir baktım o ürünlere; hiç birisi, bana gerekli olan şeyler değil. Ve bu ürünleri almadığım için, zavallı ben hissedemiyormuşum enflasyonun düştüğünü. Eğer siz sevgili okurlar, düşük enflasyonu hissetmek ve mutlu olmak istiyorsanız, bu ürünleri alın. Sonra da bana dua edin. Çünkü bu ürünler ucuzlamış:

Cüruf alın,
Tomruk alın,
Ponza taşı alın,
Azot alın,
Sodyum sülfat alın,
Kireç alın,
Cam elyaf alın,
Dinamit alın. (Artık nerede kullanırsınız, orasını bilemem.)
Ne olduğunu bilmiyorum ama, diamonyum hidrojenortofosfat alın. (Tabi doğru söyleyebilirseniz adını, karşınızdaki kişi de anlarsa; alın efendim. Ne işe yaradığını da bir zahmet öğreniverin. O kadarcık dert de, sizde bulunsun.)
Aaaaaaaaaa ! Az daha unutuyordum; raptiye alın raptiye. (Artık nereye, - afedersiniz - nerenize çakarsanız çakın , kimse bir şey diyemez. Keyif sizin değil mi? Hiç kimse, sizin keyfinizin kâhyası olamaz.)
Ve düşük enflasyonun mutluluğunu yaşayın. Bir yandan da Sezen Aksu’nun şarkısını söyleyin:
”Çakgıdı çakgıdı"

İyi de biz ne yapacağız o ürünleri, ne işimize yarayacak mı diyorsunuz?
Valla orasını bilemem . Düşük enflasyonun keyfini sürecek sizsiniz, ben değil.
En azından boşuna da olsa, sevinirsiniz, hatta belki de çalar oynarsanız enflasyon düştü diye.
Gerçi mutluluğunuz, çarşıya alışverişe çıkınca sona erer ama, olsun ! Birkaç saatlik yalancı eğlencenin beyliği beyliktir.

İzninizle!
Enflasyon düştüğünü anlayabilmek ve zil çalıp oynayabilmek için çarşıya gideceğim.
Cüruf alacağım. (Nerden bulacaksam.)
Tomruk alacağım. (Şöminede yakarım artık. Yakarım da, hangi hızarda doğratacağım koca tomruğu?)
Ponza taşı alacağım. ( Bununla ne yapılır ki?)
Azot alacağım. (Hayatımda ilk kez.)
Sodyum sülfat alacağım. (Sodyumun simgesi na`mıydı?)
Kireç alacağım. (Ayva reçeli yaparken, ayvaları kireç kaymağına yatırmak gerekiyor. Bakın, nasıl da işime yarayacak!)
Diamonyum hidrojenortofosfat alacağım. (İşte bunu ne yapacağımı bilmiyorum. Olsun ! Alınmış alınmıştır, bulunsun bir kenarda. Benden aş - ekmek isteyecek değil ya! )
Raptiye alacağım. (Ahşap tavanıma , evimin duvarlarına çakarım artık desen desen. Ne güzel ! ..." Kel ,ilâcı bol bolunca; derisine de sürer, gerisine de" misali.)
Ardından da, enflasyon düştü diye zil çalıp oynayacağım.
Ohhh ohhh!
Altmııış, yetmiiiş, sekseeen, doksaaan, yüüüz!
Ayılana limon, bayılana gazoz.

Enflasyon düşmedi işte, düşmedi düşmedi düşmediiiiii!
İnanmıyorum düştüğüne.
Siz inanın isterseniz.
En – flas – yon düş – me – di.
Düştüğüne inansanız bile, sakın ola ki bana DÜŞTÜ demeyin , yoksa elimden kaza çıkacak.
Cık cık cık!
Allahalalah!
Allahım sen bana sabır ver!
Tövbe tövbe!
Hasbinallahi venimel vekil !



Kâmuran Esen
esenbel@superonline.com