Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides |
|
||||||||||
|
Aylardan eylül,odamdayım.Gözbebeklerimde emanet bir sevinç raksediyor.Penceremden bakıyorum,şehir uykulu.Kaldırımlar hıçkırıyor sokakların koynunda.Üşüyor bahçemdeki erik ağacı.Bir çocuk düşlerini pazarlıyor köşe başında.Bir genç kız ödünç yanlarından sıyrılıp hayatın,toz pembe aşklar ısmarlıyor günşş yüzlü yarınlara.Ben,yalın ayak kaldım yine.Birdenbire soldu kalbimde hayatın renkleri.Nerde kaldı bana öğretilenler?Hayat böyle ucuz,manasız değildi hani. Aylardan eylül,vakit gece yarısını geçti.Duvarlar aykırı,duvarlar bencil…Kapıda eşkıya bir kahır…Utanıyorum nefes almaya.Düşünüyorum,düşünüyorum,al işte…esirim yine kalbine.Yırtamıyorum karanlığı sevgimle,erimiyor buzlar.Gelemem sana,çünkü mevsim sonbahar.Dedim ya artık geceler belalı.Vahşi bir şehirde,kirpiklerimde hüzün,sana birikiyorum,aşka ağlıyorum.Bir bilsen neler adadım saçlarının bir teline,bir bilsen. Aylardan eylül.Alaca karanlığın ortasındayım.Küflendi şarkılar,resimler ağlıyor gözlerini anımsadıkça.Başım ellerimin arasında,özlemek dedikleri bu olsa gerek.Kurduğum cümleler yarım yamalak.Yağmur içeriye sızıyor,kapılar,pencereler sürgünde.Kimsesizlik bir çığ gibi büyüdü gittin gideli hücrelerimde.Aşk,vuslat,yalnızlık kokusu genzimde. Aylardan eylül.Dışarıda bir aşk ölüyor,aklımda ikimize dair anılar…Hep bu mevsimde mi ayrı düşer sevdalılar?Gökyüzü tarifsiz kederler içinde,şehrin üstündeki kara bulutlar bir türlü dağılmıyor.Sis kalbimin en derinlerine dek işledi.Zavallı,yenik,derbeder kalbim…Aşk senin neyine.Sokaklar kafa tutuyor kara,kırağıya,öyle başı boş ki kaldırımlar…Öylesine asi ki sokak lambası…Köşe başında bir adam hayallerini pazarlıyor.Belli ki bir aşkın yenik yüzünü taşıyor.Belli ki çileli ellerinden kurtulmak istiyor.Gözlerindeki tüm heyecan sönmüş,aylak aylak geziniyor.Yanaklarında birkaç damla yaş,ağlamaya utanıyor.Oysa yürek bugünler için büyütülmedi mi?Bırak ölsün kucağında aşk,sen ağla,çıldırasıya ağla…Yaşam aşkla,ayrılık arasında döktüğün gözyaşı değil midir.Unutma,düşler uslu bir çiçektir kalpte.Ve şiir tadında ölmek yakışır şairlere.Sırf bu yüzden ağrıyan kalbimi önemsiyorum,ağlayan çocuk gözlerimi susturmuyorum. Aylardan eylül,odamdayım.Duvarlar aykırı,duvarlar bencil…Masamdaki saat kalbini tutuyor.O da vurgun olmalı benim gibi sana.Kurşunlar yağıyor geceme,gece ve ben…Ürperiyoruz karanlığın vahşi yanından.Neden bu kadar kahıra kesmiş ellerim?Özlemek dedikleri bu olsa gerek.Seni özledikçe yabanileşiyor ruhum.Gece,ben ve duvarlar…Bizim yazımız bu,aykırı ve bencilce,senden uzakta yaşlanacağız.Kırıldı kalemim,Düşündükçe seni kusuyor kalbim,sana isyan dolu yanımı hazırlıyorum.Çünkü senden öğrendiklerimle ben hayata tutunuyorum.Sen olmasan,ben ben olamamam biliyorum.Seni seviyorum.tüm vahşi ve yabani yanlarımla adını mırıldanıyorum dosta,düşmana karşı…Ah benim mahsun sevgilim,ah acımsı ve buruk tadı gecemin,sensiz ne kadar da bedbaht bu şehir.Nerdesin,dokunmam lazım yüzündeki kırık,kızgın çocuğa.Hasretin çok ağır,taşıyamıyorum. Aylardan eylül,odamdayım.Kıskançlık bir zehir gibi damarlarımda…Nasıl da buruştu takvimler apansız.Göçmen kuşlar da köştü uzak diyarlara.Çürüdü dallarda yapraklar,çürüdü büsbütün yaşam denilen o sahte ve aldatıcı ruya…Bu mevsim doğurdu kötümser yanlarımı.Bu mevsime borçluyum tüm aykırılıklarımı.Ahh bu serseri sonbahar.gideceğim bir gün diyarından,alıp da başımı…Ahh alaca karanlık,ah sancılı gece,bırak çocuk kahkahalarımı,çığlıklarım da bana kalsın.Ben başka limanlara demir almaya gideceğim birazdan.ÇÜNKÜ YENİDEN OKŞANMALI SAÇLARIM.Ben aşka aşığım,aşk için yaratılmış ellerim.Hazırım tutsaklığına o sızının. Aylardan eylül,uzaklarındayım.Sensiz geçirdiğim ilk günler bunlar.Nasıl koyuyor bana ellerinsiz uyanmak,yalan yanlış yaşamak.Pazartesi gelmedin,Salı gelmedin,bugün Çarşamba…Yine yoksun.Perşembe,Cuma,cumartesi ve Pazar…Hayat akıp gidecek böyle insafsızca…biliyorum özlemeyeceksin sen beni mama yine de…Seviyorum işte seni hem de tüm benliğimle…Varsın dikenin batsın kalbime,varsın kızarsın gökte ay.Varsın hüzün yağsın gecelerime…Ne çıkar ki ben mutluyum senin yaşattığın karamsar sonbaharla.Gocunmuyor çektiğim acılardan.Çünkü aşk tek renk değil biliyorum.Ve ben aşkı bütün yanlarıyla seviyorum.Çığlık çığlığa,telaşlı,kesintisiz yaşıyorum.Kime ne… Aylardan eylül,kapadım yüreğimin kapılarını.Yaşıyourum bu mevsime yakışanı. Hasibe Gezgin a ocak iki bin beş hoş geldin yeni yıl.İnşallah eteğinde bir yığın umut getirmişsindir bana ve tüm yüreği mavilikle çarpanlara.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hasibe Gezgin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |