..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Paranýz varsa toprak alýn. Artýk üretmiyorlar. -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Mikail Boz




10 Haziran 2007
Yalnýzlýk  
Mikail Boz
Yalnýzlýk asosyallik midir? Yalnýz adamlar sýkýcý mýdýr? Ýnsan nasýl yalnýz kalýr? Yalnýzlýk üzerine, yalnýz kalamayan birisinin nameleri...


:BHEB:
Ne zaman birisini yalnýz baþýna oturur görsem, kendime onun gerçekten de yalnýz olup olmadýðýný sorarým hep. Yalnýzlýk nedir? Nasýl yalnýz olunur? Yalnýzlýk asosyalliðe bir iþaret midir?

Yalnýzlýk her daim bir þeylerin iþareti olmuþtur. Bazen, “Kafayý dinlemek”in, bazen de, “Onunla birlikte olacak bir dost olmayýþý”nýn…

Hatta yalnýzlýk bazen “üretmenin” de ön koþullarýndan birisidir. Japonlar yalnýz bir insan görseler rahatsýz etmemeye özen gösterirlermiþ. Derin konular hakkýnda düþünen bir insaný rahatsýz etmek ayýp karþýlanýrmýþ. Türkiye’de de yalnýz baþýna birisini görsek hemen þöyle deriz; “Yine derin mevzulara dalmýþsýn!”

Yalnýzlýðýn yakýþtýðý kiþiler filozoflardan sonra edebiyatçýlardýr. Yazmak bir zihin dinginliði ister; ya da zihnin arýndýrýlmasýný, içimize sýkýþýp kalmýþ “o” þeyi çýkarýp atmanýn motivasyonunun gerekli koþulunu saðlar. O yüzden yazmak bazen yalnýz kalmaktýr.

Öte yandan yalnýz kalmak toplumsal anlamda olumsuz bir iþaret de taþýr. Birisi yalnýz kalmýþsa bir suç iþlemiþ, ya da kabahati vardýr. Þöyle deriz, “Artýk yapayalnýzým. Beni seven kimse yok. Herkeþ çekip gitti.” Yalnýz kiþiler bazen kendisini birilerine sevdirmek zorunda hissetmeyen, baþkalarýnýn da onu sevmediði kiþiler olabilir. Yalnýzlýk bazen bir cezadýr.

Bazý insanlar vardýr, yalnýz kalmaktan acayip korkarlar. Yalnýz gezemezler, eðlenemezler; yani yaþam aktivitelerinin çoðunda hep birilerinin yanlarýnda olmasýný beklerler. Biraz yalnýz kalmaya görsünler hemen sýkýlýr, oflar poflar, yalnýzlýklarýný giderecek bir þey bulmaya çalýþýrlar.

Bazýlarý da vardýr tam tersi yalnýzlýktan hoþnutluk duyarlar. Zorunlu haller dýþýnda birilerinin yanlarýnda bulunmasýný çok da önemsemezler. Yani, “Varlýðý yokluðu bir” kiþilerizdir bu “yalnýz” kiþiler için. Hele ki bir de yalnýz kalmanýn bir kabahate iþaret ettiði önyargýsý zihnimizde billurlaþýrsa, bu “yalnýz” kiþilerin “acayip sýkýcý”, “dost bulamaz” olduklarýna karar kýlarýz.

Ýlginçtir, yalnýzlýktan korkan insanlar, sosyal, dost canlýsý, kendisiyle barýþýk, “yalnýzlar”sa, bu aksi özelliklere sahip gibi görünür. Öyle midir?

Þöyle düþünelim. Yalnýzlýktan neden sýkýlýrýz. Cevap basit, kendimizden sýkýldýðýmýz için. Lütfen bunu bir kenara not edin; yalnýzlýktan korkuyor ve sýkýlýyorsanýz, kendinizden korkuyor ve sýkýlýyorsunuzdur. O halde kendisinden sýkýlan bir insanýn yine kendisiyle barýþýk olduðunu iddia edebilir miyiz? Peki ya o kiþinin dost canlýsý olmasý “içindeki sýkýcý yaratýktan” kurtulmak için bir araçsa?

Yalnýz kiþileri düþünelim. Aslýnda onlar, biz pek fark etmesek de kendilerine daha çok güvenen, daha korkusuz ve saatlerce bir baþlarýna olmaktan sýkýlmadýklarý için kendileriyle barýþýk, aslýnda içten içe çok matrak kiþilerdir. Öyle ya, bu kadar eðlenceli olmasalar saatlerce kendilerine nasýl tahammül ederler?
Bir dostum þöyle dedi bir gün bana, “Yalnýz kalmak çok güç bir iþ.” Biraz þaþýrmýþtým. “Nasýl?” dedim. “Yalnýz olduðunu zannederken bile içinden birileriyle konuþuyorsun,” dedi bana.

Haklýydý. Ýnsan “düþünmeden edemeyen” bir yaratýk olarak, yalnýzken bile kendi kendisiyle monolog kuruyor. “anlatýyor” ve “dinliyordu.” Yalnýz baþýna olduðunuz bir aný düþünün. Çevrenize bakýp fikir yürütürken sanki birisi siz dinliyor, soru soruyormuþ gibi bir “sohbet” ortamý kurarsýnýz. Hatta bir ileri aþamaya gidelim, sahip olduðunuz düþüncelerin birçoðu size öðretilmiþ, bazen fark etmeden bilincinize yerleþtirilmemiþ midir? Evde, okulda, iþte size birçok þey empoze edilir veya siz haklý görerek bunlarý kabul eder, “sahiplenirsiniz”. “Hýrsýzlýk kötüdür,” dediðinizde, içinizdeki o yabancý ses canlanýr, sizi yalnýz býrakmaz. Bu düþünce aklýnýzdan geçtiðinde artýk yalnýz deðilsinizdir. Hýrsýzlýðýn kötü olduðunu size öðreten kim?

Yazdýðým romanýmdaki kahramanýn bir bölümde þöyle diyordu, “Ýnsan fiziksel tecrit edilmiþliðe bir süre sonra alýþabilir, ama tecrit ruhumuza dönükse, buna alýþmak çok daha güçtür. “

Bu yazýyý yazarken, fiziksel olarak yalnýzým ama düþünsel anlamda yalnýz deðilim. Çünkü okuyanlar, içimde bir hayat bulmuþlar. Onlarla oturmuþ diyalog kuruyorum. Yani sizinle konuþuyorum. Yazýyý yazarken siz içimdesiniz, okurken de ben sizin içinde. O halde nasýl yalnýz kalabiliriz?

Aslýnda “yalnýz” bir insan yoktur. Zira insanýn iki dünyasý vardýr. Bir içsel dünyasý, ötekisi dýþsal dünyasý. Ýkisi de ayný kapta yer alýr. Biri eksilirse diðeri artýþ gösterir. Ýçsel dünyanýz büyüdükçe çevrenizdeki þeyler sizi daha az ilgilendirmeye baþlar. Çünkü çevrenizdeki her þeyi içinize yerleþtirmiþ, onlarla içinizde istediðiniz gibi oynamaktasýnýzdýr.

Dýþsal dünyanýz büyüdükçe de içsel dünyanýza vakit ayýramamaya baþlarsýnýz. Orasý giderek küçülür, silikleþir, girilmesi korkutucu bir yer halini alýr. O yüzden yalnýz kalmak sizi acayip sýkar. Öte yandan ise içsel dünya küçüldükçe benliðinizden, BEN olmaktan bir þey kaybettiðinizi hissedersiniz. Kendinizi makinenin deðersiz bir çarký gibi hissedersiniz.

Ýþte o zaman fark edersiniz, çevrenizde onlarca insan varken “yalnýz” olduðunuzu. Çünkü sosyal olmak bir uyumdur. Her þeyden önce bir ruh uyumu. O ruh uyumunu yakalayamadýðýnýzda herkes size yabancý gelir. Bir fotoðraf var aklýmda kalmýþ. Bir bankta oturan yaþlý bir çift vardý. Yani yalnýz deðillerdi. Çevreye bakýnýyorlar ama asla birbirlerine bakmýyorlardý. Dýþarýdan bakan bir kimse onlara asla yalnýz diyemezdi. Ancak biraz yakýndan baktýðýmýzda birbirlerinden ne kadar uzak olduðunu, aslýnda yapayalnýz kaldýklarýný görürdünüz.

Baþka bir resimdeyse parkta tek baþýna oturan kiþi neþeyle etrafýna bakýnmakta, kendi kendine sohbet etmekte, gülüp, eðlenip, düþ gücünü çalýþtýrmaktaydý. Yalnýz mýydý?
Yalnýz bir insan yoktur demiþtim. Yoktur zira yalnýzlýk uçurumun kenarýdýr. Oraya geldiðinizde sizi “tutacak” birisi yoksa ölüverirsiniz. Bu yüzden yoktur iþte.

Fakat þu da unutmamalý ki, bize içsel zenginliðimizi veren “dýþ dünya”, insanlýk tarihi, doðadýr. Sevdiklerimizi içimizde yaþatarak var ederiz. Yeni fikirler, yeni duygular, yeni aþklar, yeni bilgiler edindikçe içsel bir zenginleþme yaþadýðýmýzý, hayal gücümüzün zenginleþtiðini fark ederiz. Dýþ dünyayý alýr, içimize hapseder, onunla oyun oynar, bozar, yeniden yapar ve böylece yeni ve bize ait olan bir þeyi geri ona sunarýz. Ýnsanlýðýn tarihi bize bunu öðretir.

O halde sorun içsel dünyamýzla dýþsal dünyamýz arasýnda bir denge kurmakta. Birbirlerine karþýt iki güç olacaklarýna, birbirlerini besleyen iki güç olmalýlar. Zenginliðimizin iki yönü.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Týrnak Yeme Meseli
Yaþamýn Ýplikleri
Baðýmsýzlýk

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Iþýk Hýzýný Geçmek Mümkün Mü?
Kim Ýçin Din ve Vicdan Özgürlüðü?
Mutlu Bir Evlilik Ýçin 4 Altýn Kural
Bay Meursault Gibi Yaþamak
Sevgi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Seni Düþünmek [Þiir]
Yüzyýllýk Yalnýzlýk [Þiir]
Kan (At) Lý Geceler [Þiir]
Hedef [Þiir]
Mahpus [Þiir]
Yeþil Canavar [Öykü]
Utanç [Öykü]
Günün Sonuna Yolculuk [Öykü]
Dalgakýran [Öykü]
Ölüm Döþeðinde Puslu Aþka Keþfi (2) [Öykü]


Mikail Boz kimdir?

Mikail BOZ

Etkilendiði Yazarlar:
N. Gogol, F. Kafka, J. M. Coetzee, L. F. Celine, M. Proust, A. Camus


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mikail Boz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.