..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanýn en iyi tarafý ürperebilmesidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > onur güner




16 Haziran 2007
Aksi Bir Gün  
onur güner
Kendi kendime neþeli, eski bir þarký mýrýldanmaya baþladým. Kendimi daha doðrusu beynimi bir þeyle meþgul etmeliydim. Yoksa bitmeyecekti bu aksi gün. Evet bu günde var bir aksilik. Tüm bu güzelliklerin arasýnda göremediðim, duyumsayamadýðým bir aksilik olmalý; beni rahatsýz eden, bu iðrenç kelimeleri beynime sokan. Yoksa insan nedensiz, durduk yere küfretmek istemezki!


:BABI:
Bir anda canýnýz küfretmek istese; öyle basit bir küfür deðil ama hani? Aðýz dolusu, gün yüzü görmemiþ, bir küfür gelse dilinizin ucuna kime edersiniz bu güzelim kelimeleri? Ya da durup dururken, hiçbir kötü olay baþýnýza gelmemiþken, bir anda beyninizden güzel bir küfür geçiverse kim daha çok hak eder bu sözleri? Ayaðýnýza takýlan taþa ettiðiniz veya uykusuzluktan kývrandýnýz bir gecede aðrýyan diþinize ettiðinizden de deðil. Tüm güzel yaþantýnýz içinde, hastalýklý bir þekilde dudaklarýnýzý titreten ve yutmak zorunda kaldýðýmýz küfürlerdir benim merak ettiðim…
Nereden aklýma geldi durup dururken? Bilmem! Bildiðim tek þey çoðu insanýn zaman zaman bu durum içinde kaldýðýdýr -en azýndan benim baþýma gelir-. Fakat insan bunu konduramaz kendisine bile. “Ben küfretmem.” der. “Ayýp yahu!” derler. “Baþka kelimeler mi yok niye o pis kelimeleri çýksýn aðzýmdan.” dedikleri de olur. Bende böyle kibar geçinen -sözüm ona- adamlardan biriyim. Aðzýmdan asla kaba bir söz çýkmamýþtýr. Gerek duymadýðýmdan deðil elbette. Sadece çekindiðimden, belki de beceremediðimden edemiyorumdur. Siz þimdi bana hemen küfretmenin becerilemeyecek nesi var ki diyeceksiniz. Öyle sandýðýnýz kadar kolay deðildir sövmek. Onun vurgulamasý vardýr. Kinayesi vardýr. Hak edilmiþ birine edilen küfür vardýr. Sýrf pislik olsun diye söyleneni vardýr. Bunlarýn hepsinin tonlamamalarý farklýdýr. Ayrýca küfrü doðru edemeyip yüzüne gözünü bulaþtýrmak vardýr. Ýsterseniz deneyinde görün. Benim de ayna karþýsýnda bir - iki denemem olmuþtur zamanýnda. Ama yüzüm kýzarýrdý hemen. Sonra hem zaten iyi bir þey deðil ki eksikliðini hissedeyim. Küfretmeden sürdürülen bir yaþamdan kim rahatsýz olur? Ailem beni terbiye içinde büyüttü. Fakat yine imrenmiþimdir hakkýyla söven adama. Neye sövdüðünü bilen ve küfrettikten sonra gururla çevresini süzüp, boðazýný temizleyen adama. Her neyse…
Geçenlerde bir gün adaya gideyim dedim. Ýþten bir günlük bir boþluk yakalamýþtým. Bostancý’dan adalar vapuruna bindim. Ýstanbul’dan henüz ayrýlmýþtým ki bir anda dilimin ucuna okkalý bir küfür geldi. Nedensiz, birden bire! Çevreme bakýndým; deniz kâðýt gibi, hava gayet güzel, vapurun üst katýnda dýþarýdayým, çevremde neþeli, mutlu insanlar var. Martýlar takýlmýþ vapurun peþine. Hep hayret etmiþimdir; bizle birlikte yolculuk eden bu hayvanlara. Kýsacasý hiçbir neden yok küfretmek için. Sýrtýmdan soðuk terler boþandý ve sessizce, çevremdeki kibar insanlara gülümsemeye çalýþarak yuttum aðzýmdaki küfrü. Ama iþte insan beyni rahat durmaz ki. Dudaklarýmýn ucuna kadar gelen bu küfürde beni meþgul etmeye baþladý. Ne denizi görüyorum nede martýlarý. Beynimde ayný ayýp kelime dolaþýp duruyordu. Kafamý daðýtmak için vapurun içinde gezindim biraz. Bir süre sonra baþka düþünceler beni tekrar eski huzuruma kavuþturdu. Fakat çok uzun bir süre geçmemiþti ki tekrar dudaklarým titremeye baþladý. Belki asla duymadýðým iðrenç bir kelime beynimde gezindi bir süre. Tam dilim harekete geçmeye hazýrlanýyordu ki. Mani oldum bu pis eyleme! Bu kadar güzel, sakin yere ayýp olurdu. Ve hiç gereði yoktu! Kafamý dinlemek için çýkmýþtým yola. Cep telefonum kapalý, tamamen huzur içinde geçirmeyi planladýðým bir gün, vapurdayým –çok severim vapur yolculuklarýný-, hava güzel, martýlar takýlmýþ gemimize daha ne olsun. Nerden aklýma geliyor bu pis kelimeler? Delireceðim. Baþladým tekrar vapurun içinde turlamaya. Bir – iki çocuðu sevdim. Bir bayanýn sigarasýný yaktým, martýlara simit atan insanlarý seyrettim. Sonunda tekrar yatýþtýrdým kendimi. Neden ve nereden geliyordu aklýma bu kelimeler çýldýracak gibiydim. Baþýmý ellerimin arasýna aldým, geminin korkuluklarýna yaslandým. Kendi kendime neþeli, eski bir þarký mýrýldanmaya baþladým. Kendimi daha doðrusu beynimi bir þeyle meþgul etmeliydim. Yoksa bitmeyecekti bu aksi gün. Evet bu günde var bir aksilik. Tüm bu güzelliklerin arasýnda göremediðim, duyumsayamadýðým bir aksilik olmalý; beni rahatsýz eden, bu iðrenç kelimeleri beynime sokan. Yoksa insan nedensiz, durduk yere küfretmek istemezki! Þarkýda iþe yaramadý. Rahatlayamadým. Hemen boþ bir yere oturdum, çantamdan bir kitap çýkarýp, okumaya baþladým. Ýnsan boþ kalýnca sanýldýðýndan da tehlikeli oluyormuþ. Gerçektende bir süre sonra kitap iyi geldi. Vapur Büyük Ada’ya yanaþtý. Kimi insanlar indi, yenileri bindi, keyfim yavaþça geri gelmeye baþladý. Hangi adaya gitsem diye düþünmeye baþlamýþtým ki yanýma biri oturdu. Sessizce yanýma yaklaþýrken, baþýyla selam verip yanýmdaki boþluða iliþtirdi koca götünü. Evet aynen bu kelime geçti beynimden. Biraz iri, uzun boylu, kilolu biriydi. Normalde de böyle iri insan çok görmüþümdür. Fakat hiçbir zaman bu þekilde nitelendirmezdim. En kaba haliyle yarma ya da insan azmaný derdim. Hadi bilemedin iri kýyým olsun. Yok, yok bugün kesin bende bir þey var! Ya da günün kendisinde bir þey var.
Þu kadýn nasýl? Fahiþe besbelli! Nereden belli? Bacaklarýný nasýlda açmýþ. Ellindeki dergiyle yüzünü yelliyor! Kesin fahiþe ya da o yolun yolcusu! Neler oluyor bana, neler diyorum ben! Karþýmda duran sevimli çocuk? Oda kesin piç! Ulan nereden biliyorsun anasýný babasýný! Baksana yere tükürdü! Yok, yok kesin piç caným! Çýldýracaðým! Nereden çýktým bu yola? Vapur iyi gelirmiþ, rahatlatýrmýþ. Yalan! Hepsi yalan bunlarýn! Bir kere huzur dediðinin insanýn beyninde olmasý gerekir. Sen hayatýn boyunca küfretmeden yaþa, sonrada aman deniz güzel, baksana martý ne kadar alçaktan uçuyor gibi hayatýn güzelliklerini ara dur. Ya martýlar? Onlar zaten yavþak… Ulan hangi hayvan bir lokma simit için Bostancý’dan Adaya gidip gelir? Alýþtýrmýþýz kendi çýkarcýlýðýmýza hayvanlarýda. Vapur biraz boþ olsun, ya da vapur biraz ilerlesin ve simit atanlar çok olmasýn; hemen gerisin geri Bostancý iskelesine dönüyor namussuzlar! Orada iskelenin çatýsýnda bir sonraki -simidi bol olan- vapuru bekliyorlar. Deliriyorum galiba. Ellerim baþýmýn arasýnda, bakýþlarýmla beynimden insanlara küfrediyorum. Neye baksam, neyi görsem hemen aklýmdan onunla ilgi argo deðil daha aðýr kelimeler geçiyor. Küfür bunlar caným. Hem de ne küfür! Baþým çatlýyor, çatladýkça daha çok sýkýyorum ellerimle.
Vapur son adadan da ayrýldý. Geri dönüyor Bostancý’ya. Hiçbir yere bakmam lazým. Gözlerimi kapadým, ellerim baþýmýn arasýnda zangýr zangýr titriyorum. Belki geçmiþtir saplantým diye hafifçe gözlerimi açýyorum. Fahiþe hala kalkmamýþ, karþýmda sigara içiyor! Piçte korkulukta duran can simitleriyle oynuyor. Tekrar gözlerimi kapadým. Bekledim bir süre. Ter içinde kalmýþým. Bari gidip, elimi, yüzümü yýkayým kendime geleyim. Zaten Bostancý’ya da az kaldý. Ýnerim ve bu lanet günü unuturum. Korka korka ayaða kalktým. Kimseye bakmamam lazým… Gözlerim kýsýk bir biçimde tuvalete doðru yürüdüm. Yol boyunca pezevenklerin, fahiþelerin, piçlerin yanýndan geçtim, yavþak martý sesleri arasýnda. Tuvaletin kapýsý açýp içeri girdim. Bir anda rahatladým. Tüm pis kelimeler boþaldý beynimden. Ama ne kelimeler! Günyüzü görmemiþ, en kaþarlanmýþ kulaklarý bile titretecek kelimeler… 5 – 10 dakika tuvalette aynanýn karþýnda bekledikten sonra elimi, yüzümü yýkayýp çýktým.
Vapurda Bostancý’ya yanaþtý. Önümde olan bir bayana nazikçe yer verip vapurdan indim.
-     Pardon beyefendi valizimi taþýmama yardým eder misin?
-     Ah tabiî ki! Kusuruma bakmayýn görmedim ellerinizin dolu olduðu… Ne tarafa gidiyorsunuz?
-     …’e
-     Bende o tarafa gidiyorum.
-     Çok teþekkür ederim
-     Ne demek. Rica ederim, insanlýk öldü mü!

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: Pelin ÖZASLAN / Ýzmir/Türkiye
20 Haziran 2007
Güzel bir öykü olmuþ,ellerinize saðlýk.Bir an bile olsa gülümsememe neden oldu.Sanýrým ayna karþýsýnda içini dökmek iþe yarýyormuþ :)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mucize
Yanak
Hayal
Ufak Bir Adým I
Son Sayfa
Kapý I
Harem'de Bir Yolcu
Yabancý
Otobüstekiler
Azat

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sýradan [Þiir]
Çocuk [Þiir]
? [Þiir]
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý I [Roman]
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý III [Roman]
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý II [Roman]


onur güner kimdir?

Birden kendimi bir kumar masasýnda buldum. "Kumarbaz" ölümsüz yazarý tanýmama sebepti. Ve sonra "yeraltýndan notlar" ondan sonra hiç kopamadýk. Yaþasýn yeraltý!

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © onur güner, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.