Iþýk verirseniz, karanlýk kendiliðinden yitecektir. -Erasmus |
|
||||||||||
|
Ancak bu böyle olmayabilir. Çünkü son 5 yýl içinde deðiþen bazý þeyler var. Bu bir yanda dursun, AKP’yi Mart ayýndan beri sürdürdüðü strateji ile Cumhurbaþkanlýðý seçimi yenilgisini (acaba yenilgi mi?) birkaç ay içinde zafere dönüþtürdüðü için kutlamak gerekir. Bunu arkasýndaki büyük stratejistlere borçludur. AKP cumhurbaþkanýný seçememiþ gibi göründü ve hemen Temmuz ayýnda yapýlacak bir erken seçime gidildi. Normalde 4 ay sonra Kasým ayýnda olacaktý seçim ve Kasým ayýna kadar neler olabileceði pek kestirilemiyordu. Korku daðlarý sarmýþtý. Ordudan peþ peþe açýklamalar geliyordu. Mazlumu oynayarak Türkiye’nin elit kesiminin tatile çýktýðý bir dönemde seçime gitmek en doðru davranýþtý. Öyle de yaptýlar. Bu seçimlerde katýlým öncekine göre yüksek olsa da yine 5 kiþiden biri oy kullanmamýþtýr. Þimdi ordunun da sesi kesildi. Artýk Türkiye’de 2 kiþiden biri AKP’li. Bu nasýl oldu? Bunu anlamak için Türkiye’nin insanlarýnýn yapýsýna bakmamýz gerekiyor. Türkiye’ye demokrasi zorla gelmiþtir. Ýnsanlar demokrasiyi içlerine sindirememiþtir. Güçlü lider imajý hâlâ devam etmektedir. Buna Müslüman lider imajý eklendi desem, hiç çýkmamýþtýr ki…. Yalnýzca bir dönem zayýflamýþtýr, o kadar. Kurtuluþ savaþý öncesi için anlatýlan bir anekdot yapýmýzýn bir kýsmýný ortaya koyuyor. Tarlasýnda ekin eken bir köylüye sormuþlar. “Düþman yurdumuza girdi. Onlarý atmamýz gerek. Bize yardým etmeyecek misin?” Köylünün yanýtý:” Benim yurdumun sýnýrý aha þu tarlanýn sýnýrýdýr. Düþman tarlanýn sýnýrýna dayanmadýkça benden size hayýr yok.” Þimdi de çoðunluk böyle düþünüyor. Dýþarýdan borç olarak alýnan paralar birilerine verilmiþ. Dýþ borç 5 yýlda ikiye katlanmýþ kimin umurunda? Parayý birileri alýyor ama vergi olarak herkes ödüyor. Parayý alan niye iktidara karþý olsun ki? Þimdi düþünün, 20 kiþi var. Bunun 5ini 10unu satýn alabilirseniz geri kalanýný sindirirsiniz. Bir keresinde sokakta konuþan kapýcýlara kulak misafiri olmuþtum. Bir tanesi yolsuzluklardan, rüþvetten þikâyetçi idi. Baþka bir tanesi yanýt olarak þöyle dedi. “Olur, ama bu kadar da olmaz.” Yani bu kiþi yolsuzluða, rüþvete karþý deðildi yalnýzca yapýlma derecesine karþýydý; bir aylýkla ev geçindirmeye çalýþýyor olmasýna raðmen. Þimdi bu kiþinin eline fýrsat geçerse neler yapmaz kim bilir? Ýnsanlarýmýzýn genel yapýsý budur. Son 5 yýl içinde deðiþen þartlara bakalým. Þimdiye kadar Türk milliyetçiliði çok baskýn ve etkin idi. Saðcý ya da solcu olsun hiçbir parti bunun dýþýna çýkamýyordu. AKP de kuruluþundan bu yana bu çizgiye yaklaþmýþ ama çember içine girmemiþtir, çizginin diðer yanýna geçmemiþtir. AKP bir yandan ümmetçiliði savunurken diðer yandan bu gizli emelini gerçekleþtirmek için Türkiyeliliði de savunmuþtur. AKP Türkiye’de Türkiyeliliði savunan ilk partidir. Bunun bir aldatmaca olduðunu düþünse bile, gerçekte Türk olmadýðý halde herkesle eþit bir Türk vatandaþý olarak yaþamak isteyen birçok insan AKP’ye oy vermiþtir. Buradan çýkaracaðým sonuç, AKP’ye giden oylarýn hepsi ümmet oyu deðildir. Bu oylarýn durumu oldukça karýþýktýr. Ýçinde iyi niyetliler de vardýr, Türkiye’yi zayýflatmak isteyen kötü niyetliler de. Bu durum biraz çok partili düzene geçerken CHP’nin karþýsýna kurulan Serbest Fýrka’nýn durumuna benzemektedir. Bu insanlarýn bir bölümünde Atatürk sevgisi halen devam etmektedir ve gelecekte nasýl bir tavýr alacaklarý ancak AKP’nin karþýsýna çýkacak baþka bir parti ya da gücün doðru tavrý sergilemesine baðlýdýr. ‘Stratejik ortaðýmýz’ ABD biri komþumuz olmak üzere iki devleti iþgal etmiþtir. Ýnsanlarýmýzýn bir kýsmý ondan yana ya da ona karþý olarak iki kampa ayrýlmýþtýr. Bu nedenle de oylarýn bir kýsmý MHP’ye giderken bir kýsmý da güçlüden yana olan AKP’ye gitmiþtir. Gerçekleri görelim. Türk milliyetçiliði artýk toplumu tümüyle kucaklayan bir unsur olmaktan çýktý. Buna karþýlýk MHP de artýk korkulmasý gereken bir yapýda deðil. Hýncal Uluç gibi çevresinde demokrat olarak tanýnmýþ bir kiþi MHP’ye oy vermekten söz edebiliyor ve bu çok da yadýrganmýyor. Bazen benim bile aklýma geliyor. Bazý eþikler atlandýktan sonra hiçbir þey eskisi gibi olamaz, artýk geri dönülemez. Örneðin artýk Türkiye’de padiþahlýk olamaz. Bunu hiç kimse kabul etmez. Ancak geçici olarak gerilemeler yaþanabilir. Þu anda yaþadýklarýmýz kalýcý bir durum deðildir. Gelecek çok yeni yapýlanmalara gebedir. Çok zor þartlardan, çok zor noktalardan geçeceðiz. Baþarý her zaman ilerlemenin, özgürlüðün olmuþtur. Gerilemenin kazandýðýný tarih yazmamýþtýr. Ömrümüz görmeye yeter veya yetmez, bu böyle olacaktýr. 28.07.07 Moskova
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |