Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
“önümde bir ölüm vardı , bir de yaşam ; ben seni seçtim...” Yalancı baharın koynunda saklı gözyaşlarınla ıslattın yağmursuz düşlerini ; yüreğine sarılan yastığındı ! aslında en çok kırılan(dı) ... anlamadın !.. Benim ölümüm sanaydı ! kandırılışım , yıkılışım ve bilindik bir kalp üzre yaşanan sevgi yanılışlarım hep sanaydı...uçurum kenarından süzülüşüm ; hiçbir şeyi her şey(in) yapan umut yolculuğum... inan hep sanaydı yitik düşler parkında ki ağlayışlarım... Ağlamalar(ım)da saklı kalan o müthiş sır ve –lar... yüzyıllar boyunca insanın içini masumiyetliğin süzgecinden geçirerek yaşama bağlayan o eşsiz duyguların adıyla hayal kuruşlarım hep sanaydı...benim sevmelerim sanaydı !.. Gün olur , geceye vurur(um) / kimi bedenler esiri olur ölümün... ben (sende) sevmelere yeminlenmişken bedenime soru sorulmaz !.. bunu bilirim : “ölümüm güler ve ben yine sana koşarım ...” Benim ölümüm sanaydı !.. son nefesimi verirken terleyişim ; avuçlarımdan akan gözyaşlarım... söylemiştim oysa ; artık yaşantımdaki hayallerim hep sanaydı... (...seni seven bir ben varken / ve bunun için sevinmekteyken...nasıl olur da mezar taşlarına ismimi yazdırmayı düşünebilirim , söyler misin nazlı sevgilim ?..) ...ve artık ölüme yakınım ; yaşayanlardan uzak bir durakta beklemekteyim. Hani yel değse yüzüme düşer ağlarım / olur da beklersen beni / yollarda yürüyen adımlardan sana koşarım / puslu iki söz için kendimden kaçar sana sığınırım... .../ kaç kez yaşamdan vazgeçtim ve kaç kez yaşama döndüm , bilmiyorsun değil mi ? sevdim ! yüreğimde karabasanlar dolaşsa da seni bana kavuşturacak takvim yapraklarını bekledim... hep bekledim ; biliyordum ! gelecektin ve hiç gitmeyecektin ... çünkü benim yaşamam sanaydı ; tıpkı ölümüm gibi...her şeyim sanaydı , yanılmadım !.. Gönlüme yağan sözlerin / vardı / varlığımdaydı...karşı kıyıda ardından sallanan eski aşklardan kalma kefenden öte bir mendil ; rengi masum işte !.. gonca gül motifli ; yıpranmış ama kokusu halen ilk günkü gibi... aşk hani , yani sevmek işte böyle değil mi? ( bazen anlatmak ve anlayamamak ; sonra anlatmaya kalkışmak ve yine anlatamamak...) -benim doğuşum gibi , yaşamam ve ölümüm sana(ydı)... artık hiçbir söze gerek duymuyorum . biliyorum ! yazmak için harf olmak gerekiyor ; seni sevmek için de ölüp tekrar dirilmek ( yani imkansızı başarmak) gerekiyor... “ Benim ölümüm gülmeyi öğretti sana... “ yazmaya ilk başladığım günkü kalem tıkırtılarını duyar gibi oldum ; içime çektim nefes alış-verişlerini... soluktu ! en çok soğuktu / sana kalan bana kalandan farksızdı...yaşamak işte şimdi ölmekti !.. -benim ölümüm saygınlıktı ! sevdiğim için sevdiğime tekrar doğacaktım ki... emre onbey
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © emre_onbey, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |