..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En bilge insanlar bile arasıra bir iki zırvadan hoşlanırlar. -Roald Dahl
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > OSMAN AYTEKİN




18 Ekim 2007
Dilimiz  
OSMAN AYTEKİN
Dilimize anlamlı ifadeler yüklemek isteyen bizler bunun güzelliğini neden düşünemiyoruz? Kendi hayatımızda güzelliklere güzellik katmak isteyen bizler dilimize de gereken özeni göstermeli ve güzel konuşmanın yollarını aramalıyız.


:BAIB:
Duygu ve düşünceleri bir yerden başka bir yere, bir zihinden başka bir zihine aktarmanın aracı dil; dilin kaynağı ise kelimelerdir. Bir duygu ve düşünceyi sözlü veya yazılı olarak ifade etmenin aracı da cümlelerdir. Dil o kadar önemlidir ki sizin düşünmediğinizi, anlatmadığınızı başkaları bir bakıma sizin yerinize düşünür ve anlatır. Başkalarının etkili sizin yerinize etkili olabilmesi de sizin anlatma kabiliyetinize bağlıdır. Dil hususunda siz ne kadar başarısız olursanız başkaları da bir o kadar başarılı olabilirler. Bu bakımdan cümleleri iyi kurmak lazımdır. Ancak bu da yetmez cümleleri iyi kurmak kadar kelimeleri de iyi bilmek gerekir. Kelimeleri iyi bilirseniz onlara iyi anlamlar katabilirsiniz.
Dilin insan hayatiyeti açısından ne kadar önemli olduğunu sanırım hepimiz biliriz. Ama bunu daha da iyi bilenler muhakkak vardır. Derdini anlatmak isteyip de anlatamayanlar kadar haklı oldukları halde haksız duruma düşenlere de dil özürlü mü desek ve yahut ta karşı tarafın lafazanlığı nedenine mi bağlasak…!
Dilin akışı nedeniyle konuşmalar bir anlam kazansa da hızlı veya kontrolsüz konuşma nedeniyle ya hataya düşmek kaçınılmazdır. Bir de konuşma dili ile düşünme dili arasında farklılıklar olduğunu unutmamak gerekir. Çoğu yazarlar konuşmalarını yazılarına aktarmada mahirdirler. Yani yazıyı okuduğunuz da yazanın sahibi tanıyorsanız aynı konuşma üslubuna şahit olabilirsiniz. Bunu pek çok yazar rahatlıkla başarabilir. Ancak yine de konuşma dili ile yazma dilinin gayet tabii olarak farklı olabileceğini düşünüyor ve savunuyorum. Zira yazma dili konuşma diline nispetle daha edebi bir nitelik ve üslupla karşımıza çıkabilir. Yine aynı şekilde bilimsel konularda farklılıklar ortaya çıkar. Sözlü anlatım ile yazılı anlatım arasında farklılıklar da vardır. Bu farklılıklardan birisi konuşmadaki savrukluktur. Ancak yazmada bir insanın böyle bir lüksü yoktur. Eğer düşünerek konuşmayı denemek gerekirse o zaman da insanın konuşmasında bir monotonluk kadar akıcılık da ortadan kaybolur.
Yazmada ve konuşmada önemli bir husus vardır o da söylenmek istenilenin iyi bir cümle yapısıyla anlatılabilmesidir. Bu husus yazılı anlatımda kolay olabilir ancak sözlü anlatımda her insan için bunu söyleyemeyiz. Çok kitap okuyan, dikkatli, kelimelere, konuşma kurallarına açıkçası Türkçeye hassasiyeti olan veya bununu kendine ilke edinmiş kişiler, konuşma dilinde de kelimeleri seçerken dikkat ederler. Böyle davranmalarında bu ilke kadar sözlerinin etkili olmasının da mutlak bir payı vardır.
Dil bizim göz bebeğimizdir. Onu korumalıyız. Türkçe hususunda dilimizin güzelliği için hassasiyet göstermeliyiz. Diline sahip çıkmayanlar an gelir dinini de kaybedebilirler.
Dilimize anlamlı ifadeler yüklemek isteyen bizler bunun güzelliğini neden düşünemiyoruz? Kendi hayatımızda güzelliklere güzellik katmak isteyen bizler dilimize de gereken özeni göstermeli ve güzel konuşmanın yollarını aramalıyız. Unutulmamalıdır ki kelimelere yüklenilen anlamlar kadar kullanılan dilin de insanın kültürünü ifade ettiğini bilmeliyiz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Denemeler
Hüzün Duyguları
Denemeler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elif Kız [Öykü]
Hikaye [Öykü]
Yıkım [Öykü]
Düzen Dışı Bir Şair [Eleştiri]
Ressam Mehmet Başbuğ ile Söyleşi [İnceleme]
Her Tahayyul Ufkunda Bir Asya'lı Yaşar [İnceleme]
Bir Gülün Müjdesi [İnceleme]


OSMAN AYTEKİN kimdir?

Resim sanatı ve edebiyat yüreğimi kanatlandıran bir yaşama biçimdir. Matbuatı teneffüs ettiğimden olacak kendimi basın yayın içinde doğmuş gibi hissediyorum

Etkilendiği Yazarlar:
cemil meriç,necip fazıl,erol güngör,sait faik, peyami safa,abdurrahim karakoç,sezai karakoç,sevinç çokum,malik aksel,tolstoy,gogol,dostoyevski,cengiz aytmatov


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © OSMAN AYTEKİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.