Beni yanlış anladın yine. Yine anlaşamadık seninle. anlatamadım sana aslında anlatmak istediğimi, manasını getiremedim sözcüklerle dilime. Söyledim havada asılı kaldı herşey. Sen de yanlış anladın, yanlış anlamaya, alınmaya hep müsaitsin. Yardım etmedin bana, anlamaya çalışmadın, istediğin gibi anladın yine. Yüzündeki kırgınlığı gördüğümde, kendime mi üzüleyim anlaşılamadım sen tarafından diye yoksa sana mı üzüleyim kendini gereksiz üzdün diye bilemedim. Senden iyi bilemez kimse iş duygulara geldi mi ben nasıl beceriksizimdir, ketumumdur. Senden iyi bilemez kimse, benim yüzümden üzüldüğünde ben af dilemekte beceriksizimdir çünkü benim daha çok içim kanar ağzımı açmaya kalksam dökülür gözyaşlarım, dağılır giderim dalga vurmuş kumdan kaleler gibi. Üzmek istemeyeceğim, yerine üzülmeyi tercih edeceğim sayılı insanlardan biri olduğunu senin, senden iyi kimse bilemez ya da sen bunların hiçbirini bilmezsin sahiden ama senden iyi kimse bilmemeli, sen bilmelisin. Bilmen gerekir. Ben anlatamasam da, beni yanlış anladığın anlarda, yaptığın sitemlerin ardından ağlamamak için dudaklarımı ısırmamdan anlaman gerekir. Gözbebeklerimdeki acıyı neden görmek istemezsin o anlarda. Neden bu kadar benzeriz birbirimize ikimiz, birden içimize gömülürüz o anda. Ama tek bir farkla; sen alınırsın bana, değer vermediğimi düşünürsün sana, kendine dönersin hemen, ben sen üzüldün diye üzülür gözyaşlarımı bastırmaya çalışırım susarak. Bir gülüversen o anda " ben anladım" desen bana, "sen şunu söyledin aslında" desen, ben bir mucize görmüş gibi sevineceğim, çünkü hiç bu türlü çözmedin boğazımdaki düğümleri, hep yanlış anladın, hep üzüldün boş yere. Seni en çok sevenin seni üzmek isteyebileceğini düşünerek, hep o anlarda içine gömülerek, kabuğuna çekilerek saniyenin onda birinde, havada asılı bıraktığın cümlelerimi tamamlamama izin vermeden, gereksiz vicdan muhasebeleri ile beni başbaşa bırakıp çekildin hep. Bana yapmamalısın bunu, haketmiyorum, senin bana haksızlık ettiğini düşünmeye bile cesaret edemezken ben, sana bunu kondurmaya kıyamazken sen böyle her seferinde kör bir kuyunun iki ayrı taş arasına ikimizi birden alıp gömmemelisin. Küsebileceğin insanlar arasında ben olmamalıyım, olamam.