Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal |
|
||||||||||
|
-Çek al beni gözlerinin en kahverengisine, Kalemim halen devinim, beynim devrim halen ve Nutkum kasırga; desem ne çıkar. bakma bu yılgın duruşuna gözlerimin, esasında her şairin kalbinde ustanın en kahverengisine çekilip alınma özlemi yatar vehmine ömrümü kurban etmeden o elim sevdanın, ki ilki daha 24’ümde gelmişti hatırlarım - bir sıtma nöbeti gibi, kemirmişti eriyen iliklerimi- tekrar anlattırmadan bana zaman di’li geçmiş aşk hikayeleri, bünyamin kokusuna yatmamak için yusuf kuyularında, bir baldıran zehrini henüz aşkın gölgesinde yudumlamadan, Almadan hasta yatağından gültekinleri Ah, ben-i aşk, Çek al beni gözlerinin en kahverengisine, Zira soğuk gecelerin inleyen bam teline değen ateşten bir damla gözyaşı hükmündedir aşk. iki müzmin kafadar; Musalla ve muamma. Beni bekler kavganın en kor yerinde, hazır sayılmam, ama kaynamış suyum hazır. ana sandığının kırk yıllık müdavimi, naftalin kokulu beyaz basma; kefenim hazır. bir kibrit; son sigaramı yakacak kadar. yazarım cenaze marşımı bile ayrılmak için yani herşey tastamam takılmış avuntu bir türkü dile “halka olacak kadar bir zincire büyük olmadın ki sen, yük te olmazsın, eğer ölürsen” Farkında olmaz yokluğunun yağmurlar, Çünkü bu sofrada ne yeri vardır ne de olabilmiştir basit bir meze eyvallah, bir sevda’nın hükmü sevdalısı kadardır, ya da veylun likulli humezetin lumezeh Usta, sen sadece zamanı bildir. ‘Yakın bir vakit’ dediğim dilimin sevdalısı ne zaman gelir. Ne zamandır ‘vakt-i mübarek’ dediğin vuslat Bu uçsuz vaha, daha kaç engebe gerektirir. Beklemekten yana kullanmıyorum zarları, Benim için ha yek ha şeş, Meramım başka, bakışım başka pencereden ikisi de birbirine eş. Bu meyanda ‘beklemek’ ziyan hükmündedir. gayri çok ağrıtıyor, bekleme diyor beyin tasımdaki asırlık nasır Ya çöz ilmiğini dilimdeki suskunluğun ya da hazır sayılmam; ama iki kadim dost beni bekliyor. İşte bu harb, bu çetin hesaplaşma gardımı düşürüyor. Beni, ruhumdaki garip bir duygu, bu öksüzlük duygusu düşündürüyor. içimde bir yetim burukluğu var somut bir yokolma kaygısı değil Bırakır giderim yoksa, sakıncası yok. Sadece özür dilerim yaşanmışlardan ve biter. Yoksa ki ‘karanlığa gözyaşı dökme kampanyasına’ doğuştan kayıtlıyım. Asaletim gözyaşımı döktüğüm vakitten gelir. Ağladığımda dökülür her bela Ağladığımda sökülmezse şerefsizim kerbela Ve zerre kadar şüphe taşımam: döktüğüm bir damla yaş, en az bir aliyyel mürteza hükmündedir. Usta, ölüm yanında korkular nerelidir? Yoksa ki korku dediğin; oyuncak gelir. Meramım başka benim, bakışım başka pencereden gayri çok ağrıtıyor, bekleme diyor beynimin tasındaki asırlık nasır Ya çöz ilmiğini dilimdeki suskunluğun ya da hazır sayılmam; ama iki kadim dost beni bekliyor. Usta bir yol daha var, kulak ver hicranın ayak sesine Çek al beni ne olur, gözlerinin o en kahverengisine,
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sedat ERGİNÖZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |