..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnızca sevgiyi öğret, çünkü sen osun. -Anonim
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Din > Adem KORKMAZ




1 Aralık 2007
Güneş ve Gerçekler  
Adem KORKMAZ
Ahiret Gününe İnanmayanalara,Şüphesi Olanlara bir Örnek;bilirsiniz 6 ay gündüz-6 ayda gece” yaşanan bölge tek farkı gündüzün olmadığı dünya.Evet örneğimize dönelim;Bu çizdiğimiz dünyayı tasvir edelim.Aynen bizim dünyamız gibi fakat gündüz yaşanmıyor.Orda yaşayan insanlar kesinlikle Dünyalarının tarihi boyunca gece olmuş günüz diye bir terimle karşılaşmamış dolayısıyla bizim adına güneş dediğimiz bir enerji kaynağıyla haşir neşir olmamış insanlar topluluğunun yaşadığı bir yerdir.


:BEJD:

Güneş ve Gerçekler

İnsanoğlu ne kadar da kibirli ve yalancı.Ölümün hak olduğunu bilir gereği gibi yaşamaz.Bunun yanında birde inanmayanlar var.Tabi inandığını söyleyip sürekli şüphelenen “ahiret” diye bahsedilen hesap gününe bir türlü inanmak istemeyen beyinlere sahip şüpheciler var.İşte burada şüpheleri yok etmek için bir örnek vereceğim;Buyurun hem okuyun hem de yorumlayın;

-Bir Dünya düşünelim,evet aynen bizim dünyamız gibi bir Dünya!Bu örneğini vereceğim dünya bizim şuanda dünyamız üzerinde bulunan kutuplara çok benzer “bilirsiniz 6 ay gündüz-6 ayda gece” yaşanan bölge tek farkı gündüzün olmadığı dünya.Evet örneğimize dönelim;Bu çizdiğimiz dünyayı tasvir edelim.Aynen bizim dünyamız gibi fakat gündüz yaşanmıyor.Orda yaşayan insanlar kesinlikle Dünyalarının tarihi boyunca gece olmuş günüz diye bir terimle karşılaşmamış dolayısıyla bizim adına güneş dediğimiz bir enerji kaynağıyla haşir neşir olmamış insanlar topluluğunun yaşadığı bir yerdir.Teknolojileri ilerlemiştir.Aynen şuanda yaşadığımız dünyada hangi teknoloji varsa onlarda da vardır.Yani evleri mum ışığı değil de ampulle veya filorasanla aydınlanıyordur.Sokaklarında bizde olduğu gibi gece lambaları vardır.




Ve sizin yolunuz bir ay sonra doğması beklenen güneşi anlatmak üzere bu dünyaya düşer;
Karanlık dünyanın insanlarına misafir olursunuz.
Ve orda gündüzün olmadığına şahit oluyorsunuz.Tabi hayretler içerisinde kalmaktasınız!
Oranın insanları son derce alışmışlardır ve geceye göre hayatlarını nizama sokmuşlardır. Dolayısıyla gündüz terimler ve algıları yoktur.
Ve siz bir müddet sonra kalabalık bir gruba gündüzü yani güneşi anlatmanın zamanının geldiğini düşünüyorsunuz.Kalabalık sizi dinliyor ve sizde o insanların hem kendilerinin hem atalarının asla görmediği bilmediği bir şeyden yani güneşten bahsediyorsunuz.Evet şimdi o adamın yerinde siz varsınız ve o kalabalığı ikna etmeye çalışın ne derdiniz?
Siz diyeceğiniz şeyi düşüne durun biz konumuza dönelim;
Bu karanlığın insanlarına güneşi anlatmaya çalışıyoruz.
Diyorsunuz ki;
-Bahsedeceğim şeyin adına Güneş derler.Sonsuz bir enerji kaynağıdır.İşaret parmağınızla göğü gösteriyorsunuz kapkaranlık birkaç yıldızın hafiden ışıldadığı gökyüzünü işaret ederek;
-Bakın oradan doğacak ve her yeri aydınlatacak evlerinizde ve burada yanan ışıklar o doğduğunda kaybolacak!
Kalabalık elbette şaşıracak bazıları;
-Saçmalama derken bir kısmı da;
-Hadi be oradan diyecek!
İnsanlar güneşten habersiz olunca ikna etmesi zorlaşacak.
Siz ikna etmeye çalıştıkça bazılar size mecnun bile diyecek!
Bazıları inanmak isteyip soracak;
-Peki bizim şehri aydınlattı bu bahsettiğin “örnek” İstanbul’u da aydınlatacak mı?
Siz;
-Elbette diyeceksiniz aydınlatmakla kalmayacak ısıtacak,hayat verecek!
Başka biri;
-Örnek Bu güneş dediğin şey Almanya’yı da aydınlatacak mı?
Siz soruların garipliği karşısında sıkıntılara gireceksiniz ama bildiğinizi söyleyeceksiniz;
-Ne Almanya sı Dünyanın yarısını aynı anda hem aydınlatacak hem ısıtacak,dünyanın geri kalan kısmı bura gibi karanlık olurken diğer kısmı aydınlık olacak ve belli saatlerle bu değişecek!
Siz anlattıkça anlatacaksınız ve güneş hakkında verdiğiniz her yeni bilgi size inananların sayısını azaltacak.Sizi dinleyenin aklı almayacak imkansız olduğunu düşünecek!
Diyelim ki kısmen başarılı oldunuz!Size inanan bazı insanlar buldunuz.Bunlar size sürekli soruyor;
-Sizde bu sefer başlıyorsunuz günün güneş sayesinde değişen zaman dilimlerini anlatmaya.Sabahın nasıl olduğunu,öğleyi,ikindi vaktini,akşamı..
Kendinize inandırdığınız grubun aklına bu sefer farklı terimler takılıyor.
-Sabah da nedir?Diyorlar.
Bazıları;
-Akşam ne demek derken;
Siz bu sefer Bahsettiğiniz güneşin gece olunca kaybolacağından bir müddet sonra yeniden tekrar doğacağından bahsediyorsunuz.
İşiniz zorlaşmaya başlıyor.
Ve en zoru da bu iş için para ödemeyeceklerine inandırmanız ve Güneş diye bahsettiğiniz olayın sürekli tekrar edeciğine grubu ikna etmeniz.
Siz güneşin aydınlatma dışındaki özelliklerine gelmeden size inanan grubun sayısının azalmaya başladığına şahit oluyorsunuz. Çünkü güneşten şu yada bu şekilde kesinlikle bihaber olan bu insanları güneşe ve güneşin faydalarına ne kadar inandıra bilirsiniz.
Farz edelim başardınız(başaramazsınız ama) Ve insanlar bir ay sonra güneşin doğacağına inandı.
Onlara diyeceksiniz ki;
-Bakın bir daha jeneratöre ihtiyacınız olmayacak almayın,ve onu çalıştırmak için yakıt almanız gerekmeyecek yakıt depolamayın ve elinizdekileri tüketin,elektirik konularına fazla yatırım yapmayın çünkü çok fazla ihtiyacınız olmayacak vb…Ve kar etmek istiyorsanız elinizdeki jeneratörleri kabloları,lambaları vb..fırsat varken satın.güneş doğunca fazla para etmez vb… tembihlerde bulunuyorsunuz.
Bu sefer elektrik satıcıları,jeneratör satıcısı zenginler vb… Size cephe alıyor.ki alır.Çünkü menfaatlerine dokunuyorsunuz.Cephe almakla kalmıyor ellerindeki televizyon vasıtasıyla medya gücüyle saldırıyor adınızı deliye çıkartıyor ve sizinle alay etmeye başlıyor.
Gerçekten işiniz zor.Allah yardımcınız olsun.
Evet dostlar bu örneği çok daha geliştirebiliriz.
Kısaca özetlemek istedim.
Şimdi Ahiret,ölümden sonra dirilmek,günahların ve sevapların tartılması,cennet,cehennem.Bu konular hakkında söylenenleri bir kez daha düşünün.

Muhabbetle...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Belarus Minsk'de 4 Ay
Türk Şiir'i Nereye Gidiyor
Murat Göğebakan ve Gülpembe
Fatih Abb ve Müzik
Türkiye de Edebiyat ve Dergicilik
Bilgi ve Hayat
Hicran Dergisi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Şiir Nasıl Olmalı? [Şiir]
Şaşı Dünya [Şiir]
Seni Sana Bırakıyorum [Deneme]
Sevgiliye Mektup - 1 [Deneme]
Uyuşmuş Beyinler [Eleştiri]


Adem KORKMAZ kimdir?

Yarım Kalan Dua,Kartallar Leş Yemez Romanlarının Yazarı,Yüzlerce şiirin sahibi ,Hicran Dergisinin mimarı ve yazı işleri Müdürü.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Adem KORKMAZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.