Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk |
|
||||||||||
|
Maddi sıkıntıdan bunalmış,aile içi şiddete karşı koyamayan,üvey ana-baba sorunları kalabalık ailede kendine yer edinememe,cinsel istismar,eğitimsizlik,sevgisizlik.Aslında ne çok sorunları var bu çocukların.Böyle bir boğulmada kurtuluşu sokaklarda,onlara özgürlüğün ışığını suratlarına vuran sokaklarda.Geriye bakmalarına bile zamanları kalmıyor sokaklara düştüklerinde asıl zorluk şimdi başlıyordu.Kimi yol yakınken dönüyor kimi ise sokak evden daha iyi deyip yaşamaya başlıyordu.Peki sokaklarda nasıl bir hayat yaşıyorlardı; Yaşamlarını sürdürebilmeleri için suçlara karışıyorlardı.Geceleri ya hotel havalandırmasında yada park,bahçe gibi yerlerde yatıyorlardı aslında yabancı değiliz onlarla ilgili filmlerde ‘de görmüştük.Hayatları acımasız ve zorluydu.Yaşamak için karınlarını doyurmakta gerekliydi.Çöpten bulunuyor,dileniliyor yada kapkaça baş vuruyorlardı.Soğuk ve amansız,yanlış bir yolun karanlığı. Medyada çıkan haberlerde sokak çocukları bir suçlu gibi gösterilip yargısız infaz yapılıyordu.Biri suç işlese hepsi öyleymiş gibi yansıtılıyor bizlere,yakından görmediğimiz için ekrana uyuşmuş durumdayız.Fakat kamyon şoförü her gün kazalara sebep oluyor ama tüm kamyon şoförlerine mal etmiyoruz.Baştan onlar üzerindeki ön yargıyı kaldırmalıyız. Bir diğer konu uçucu madde kullanmalarının nedenleri.Sokaktaki şiddete karşı durabilmek ve dayak yediklerinde acı hissetmemek ,sokaktaki soğuğa dayanabilmek ,yaşadığı zorluklara karşı bedensel ve duygusal güç oluşturabilmek yani kendilerini güçlü ve cesaretli hissedebilmek ,halusinasyonlar görüp güzel şeyler hayal edebilmek için ve utanma duygularını yok ettiği için rahatlıkla başkalarından yemek isteyip,dilenebilmek ve özgürce yaşayabilmek için uçucu maddelere gereksinim duyuyorlar.Evet sabah şakalaştığı arkadaşınla akşam bıçak bıçağa olabiliyor. Bu maddelerin önüne geçilmesi için alkol ve sigara reklamları çok göz alıcı geliyor kullanmaya yönelik teşvik ayrıca topluma mal olmuş insanların bu konuda büyük görevler düşüyor.Bu edebiyatçı,şair vs... ellerinde gördüklerinde de özenti oluşuyor.Yepyeni bir heves doğuyor içlerinde. Bu çocuklara el uzatmalıyız.Onları kurtarmak için kesinlikle en baştan güvenlerini kazanmalıyız.Asla para vermemeliyiz.Verdiğimiz takdirde yine madde alacaklar.Bunun yerine derneklere gelip bu çocuklar için ne yapılacağı hakkında danışmalıyız.Kurtulmak isteyen çocukların yineleyerek söylüyorum güvenlerini kazanmalıyız.Sokak çalışmaları yapılmalı,temel ihtiyaçları karşılanmalı.Bu çocukların kurtulmak isteyenlerinin tedavileri UMATEM,ÇAMATEM devam etmektedir.Buralarda çocukları ailelerine ve topluma kazandırmak amaçları.Tedavi süreçleri psikolog,sosyal hizmet uzmanı,eğitimci,bireysel grup terapi ve grup eğitimi,aile terapisi çalışmaları yürütülüyor.Bu çalışmada klinisyen ilaçlı tedavi takip ediyor,ekibi yönetiyor.anne-baba tedavi süresince katılıyorsa aile terapisi ile,psikolog bireysel terapi ile eğitimci grup eğitim ile madde bağımlısı programı tedavisi yapıyorlar.Bu çocukların kaybettikleri geleceklerini geri almalarına yardım etmeliyiz. Son olarak bir sokak çocuğunun mektubunun birkaç bölümünü sunuyorum; Benim ve arkadaşlarımın anne veya babaları veya her ikiside ölmüş,ayrılmış bizlere bakacak güçleri kalmamış.Mensup olduğumuz milletin güzel duyguları,sevgileri,dostlukları,yardımlaşma melekleri yerini nefret,haset,hırs ve kötülüklere dönüştüğü için bizlere sokakların yolu görünmüştür.Ben ve arkadaşlarım halimizden memnun değiliz.Bize yol gösteren olursa elbet döneriz.Ama bu güne kadar soğuk ve açlık yatağımız,dayak ve azar ekmeğimiz,acı ve nefret katığımız oldu.Ağlamayı unutalı gözlerimiz,nefretle kinle bakmayı öğrendi.Oyunlarımız çakmak,kavga etmek ve köpekler oldu.Bize acımasızlığı öğreten büyüklerimizi taklit ederek giriştiğimiz kavgalar,karakollarda yediğimiz dayaklar oldu.Her zaman aynı hakimin karşısına çıktık.Aynı nasihatleri dinledik.Sonra yine sokaklar karındaşımız oldu.Biz okumak istiyorduk,çalışmak istiyorduk.Sevilmek ve bizleri seven bir insana ana-baba diye sarılmak istiyorduk.Şimdide bunu istiyoruz...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © CUMARTESI, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |