Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
(Bugün ve bundan sonraki diğer günlerin tek sahibine…) Aşkı kurtarmak istediğimde ki sen-yani yüreğimde ki… Her akşam güneşi saklayıp gözlerimde, ay ışığını yakamoza çevirirken ve daha avutulmayı bekleyen tabiat olaylarında; bir tek sen… Yazılmayı hak eden, alfabenin en güzel bilmecesinde yağmur gibi çiçekleri hayata döndüren… (aşkı yeniden kurtarmak istediğimde ki sen…) “bugün sen varsın kalemimin mürekkebinde…” Gece bir bulutun arkasından çıkıp geldiğinde düşünürüm seni ve biraz da kendimi. Yalnızlığın fotoğrafını çekerim; gökyüzünde dolunay, sadece yıldızlar biraz parlar… Ve öylesine bir gece kalır bende sensizliğimle gömülürüm toprağa… (karanlığa yakışmaz aşk bilirim/gel kurtar beni) “herkes seni/biraz/ben sanır” Öylesin… Yokluğunda bile düşüncelerimde çoğalansın, yani biraz biziz; hiç olmasak ta beraber ve de ellerimizden sıcaklığımız geçmese de… Anlatamadığım için değil, anlayamadığımız için ayrıyız ve belki de kıymetini bilemediğimiz için de… (kalbine inandığın sürece sen “sen” olacaksın/ bir başkası asla…) —hala bıraktığın çıkmaz sokaktayım… Olsun yine senin yolundayım ya… …yağmurun sesi bile ıslatıyor bazen… Bazen dediğime bakma, zaten her gün bir başka “sen” oluyorum. Gözyaşlarımla bir başka ıslatıyorum düşlerimi. İtirazım yok ama bazen “keşkeler” alıp götürüyor senli günlerime, e birazda hayal tabi ki… Korkma sevda sözlerim yine sana; sen olunca her şey bir yana… Seviyorum be seni! Ötesi yine sen işte! (neyse yağmur dindi/ gözyaşlarımı sorma-sen yoksun çünkü yanımda) “hayat kimseye kalmıyor/ ama yinede dön sen/ yoksa bir ben kalırım yolunda…” Çok şeysin… Öyle değil/ düşüncelerin gerçeğe yansıması hiç kolay değil ki-sen bir başka düşüncesin içimde. Aniden gelen mutluluk gibi heyecanlandıransın; sonra kalbime “hop! Ağır ol-sakın rezil etme beni sevdiğime”, diyebildiğimsin… Hani bilirsin seven kişi yanlış konuşmak istemez, sen benim doğrularımsın… (şu an yüzümdeki tebessümsün/ inan görmelisin seni düşündüğümdeki hallerimi) “yoksan ve hiç gelmeyeceksen… Ağlamaktan başka ne yapabilirim ki” …kulaklarımda kalırsa senli bir ”seni seviyorum”, nasıl nefret etmem seslerden. Duyduğum her şeyden nasıl kaçmam; uğruna tüm sesleri susturduğum, söyler misin? Sen bendeki yaşam pınarıyken ve hep öyle akmaya devam etmeliyken nasıl olurda sel sularına emanet edebilirim düşlerimi. Sen olmayacaksan bilki inan hiç geri dönmeyeceksen-zamanı durdururum o son halinle nefesimi bitirene kadar. Sadece seninle başlayan yaşam serüvenimi seninle bitiririm. Buna aşkımın bir hakkı olarak söyleyebilirim… Eğer kalırsa kulaklarımda senli bir “seni seviyorum”, kork benden kozmos! (son nefesimde yine sen olacaksın-yemin ederim…) —bilki; tüm yolların tersindeyim çünkü senin yolundayım… ( yürek burkulmalarında ki tozlu yazılar–16 ) Emre onbey
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © emre_onbey, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |