Karşıdan gelen o değildir. İçinizde gelmesini çok istediğiniz kişinin, gelmemesinin hesabını sorgularken aslında sadece kendi kendinizi avutmanın haklı gururunu yaşarsınız.
Üzülürsünüz, üzüldüğünüzü ne kadar belli etmemenizin üzerine düşerken diğer bir yandan çevrenizdekilerde bu olan olayları size çaktırmamak adına uğraş verirler. Her gece kendinizi boğazın serin sularına atarsınız mecazı anlamda ve sabaha kadar konuşursunuz o güzel mavilikle, kendinizi iyi hissedene kadar. Hiç bitmeyeceğini düşündünüz bu rüya artık sona ermiştir. Geceleri uyku nöbetleri ile beraber gündüz uykusu olmuştur sizin uyuma döneminiz çünkü geceleri dayanılmaz aşk ağrıları başlar, inanılmaz kalp sızıntıları, mide ağrıları da cabası. Islak gözlerle karşılarsınız sabahı, fakat hayat devam etmelidir. Süre gelen nefes alıp verme geleneği uygulanmalıdır. Sizin için bir anlamı olmasada yapılmalıdır.
Bu arada derinlerde bir yerde bir umut ışığı vardır hep, bazen inanabilmenizin bile güç olduğu hayallerde kurarsınız ona dair. Otobüsde iken durakları kaçıracak kadar düşünürsünüz, evinizin çok uzağında bir yerde inip tekrar eve dönerken biraz daha umutlanırsınız. Topluluklardan kaçarak yalnızlığa itersiniz bedeninizi ama beyniniz hep onunladır, kurtulmak istediğiniz her an biraz daha yapışır size, kurtulmak imkansızdır.
Uzaklara gidildikçe onu geride bıraktığınızı düşünürsünüz, sizi bir gölge gibi takip eder bir anlamda hiç bir zaman yalnız kalmazsınız.
Umut denilen bir şeyden bahsetmiştim ya işte o yanınıza uzun bir zaman uğramaz çünkü bazı değerleri görmemizi ve kaybetmenin o inanılmaz acısı altında ezilmemizi ister, ister ki sonrasında yapılan hataları bir daha yapma, bir daha üzme onu bu kadar, kırma kalbini, hatırla tüm yaşananları ve düzelt.
Umudunuz artık sizinledir.......
Ben bu umudun sayesinde yeniden kazanabildim. Geceleri uyuyabiliyor, otobüsde durakları kaçırmıyorum artık. Eğer karşıdan gelen o değilse, o zaman umut beslemeyi unutmayın.


Uğur cem Lalek