..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir kuşum; uçtum yuvadan... Artık ben nerede, eve dönme isteği nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Nurten Turhan Yüksel




20 Mart 2008
Mayıs Papatyaları  
1 Mayıs Taksim Meydanı...

Nurten Turhan Yüksel


Fabrikanın paydos sireni çınladı kulağında. Önce bir sessizlik sardı makineleri sonra emeğinden arta kalan yorgunluğu yüklendi sırtına Fatma. Otobüs durağını adımladı ağır ağır... Akşam, sırasını gecenin yalnızlığına bırakırken, gece vardiyası doldurdu durağı.


:BBFB:
Fabrikanın paydos sireni çınladı kulağında. Önce bir sessizlik sardı makineleri
sonra emeğinden arta kalan yorgunluğu yüklendi sırtına Fatma. Otobüs durağını
adımladı ağır ağır... Akşam, sırasını gecenin yalnızlığına bırakırken, gece vardiyası
doldurdu durağı.
İşçiler acele tutarken fabrikanın yolunu, çarptı biri. Sendeledi Fatma, yere yığıldı.
Güçlü bileklerinde nasırlaşmış bir el sardı belini. Önce korktu sonra genç adamın ne
kadar güçlü olduğunu geçirdi aklından Fabrika gürledi kulağında. Makineler... Yağlı
önlükler... Öğle araları... Tatsız yemekler... Ay sonları...
Çaresiz, çaylar küçüldü gözünde. Güçlü bileklerin büküldüğü, gücün karşılık bulmadığı
Bir hayat büyüdü genç adamın kollarında. Sabahı karşılayacak saatlerin uyumakta
olduğunu gördü yüzünde.
Emekçi dostlarının haklarının çiğnenmesi, buna göz yumanlara içerlemesi akıyordu
gözlerinden genç adamın. Mutlu bir hayat amaçlı, umutlu kırmızılar dolaştı damarla-
rını. Aynı kavganın ortasında, ortak sıkıntıların paydasını yaşadı o an.
Yüreği genç adama yürüyüverdi.
' Yarın bayram' dedi genç adam' Meydanda olur musun? '
' Elbette.'dedi Fatma' bizim bayramımız.'
Otobüse bindiğinde, gözleri ardında bırakmakta olduğu fabrikayı gezdi. Bacalardan süzülen dumanlar gökyüzüne yorgunlukların resmini çiziyor, usulca karanlığa dağılıyordu. Yol boyu yarını düşündü.
Yarınları düşledi sonra…
Alın terinin değer bulduğu, halkın haklarının savunulduğu haksızlığa karşı verilen mücadelenin yarınlarıydı düşlediği. Emekli babasının yıllarca inandığı gibi Fatma da inanmıştı buna. Yaşamın eşitliğine...
Babasının yansıtmak istemediği sıkıntıları içine atar, umutlarını sonsuzlaştırır, yine de yüzü gülerdi. Avuçlarını yaşama, yüreğini daha güzel yarınlara açardı.
Karanlık saçlarını gün gibi yüzü aydınlatır, dudaklarından her an bir tebessüm savrulurdu
geleceğe. Genç yaşına yorgun düşen bedenini umursamaz, yıpranmış ellerine hiç aldırmazdı. Düşlediği yarınlarda, düşünü kurduğu çocuklarının, yüreklerinin güleceği mutlak bir gelecek için çalışır... Çalışırdı.
Otobüs gecekonduların birkaç sokak yakınında durdu. Düzensiz yapılaşmış evler Ay ışığında siluetleşiyor, birbirine sırtını vermiş bahçelerden fesleğen kokuları,
Sardunyaları aşıp çamaşır kokularıyla buluşuyordu.
Arada bir de olsa, sokak lambaları mahalleyi aydınlatıyor tek tük ağaçlardan bahara uyanan yapraklar ışıldamayı başarıyordu. Gıcırdayan bahçe kapılarıyla çöp bidonlarını devirip birbirlerine sataşan kedilerin gürültüsünden başka, gece olabildiğince ıssızdı. Şehrin ışıkları durulmuş sokak susmuştu.

Yoksul evinde sessiz ve kimsesiz geceyi üstüne örttü Fatma.
Yastığını genç adam ve ortak kavgası ile paylaştı.
Yorgun gece bitmiş, günün telaşı sarmıştı sabahı. Güneşin pırıltısı kuşların
kanatlarında coşuyor, mayıs papatyaları bahçelerden kaçıp, genç kızların saçlarında baharı müjdeliyordu. Bayram yeri insanlarla dolmuş, sokaklar renk renk çiçeklerle bezenmişti.
Oradaydı Fatma.
Gözleri genç adamı bulamadı. Yanında olmalı, yüreğini yüreğine koymalı, bileğine güç
vermeliydi.
Halkın türküsü tüm caddeleri doldurarak meydana ilerliyor, güçlü bilekler tek
bir yürekte birleşip aynı amaca yürüyordu.
Coşku büyüdüğünde ise işçilerin bayramına yasalar karşı geliyor, güç kullanılıyordu.

Tutuştu bayram yeri birden.
Türkülere merhametsiz mermiler es verdi.
Kızıl yele karıştı coşkular, eller çözüldü.
Karardı gökyüzü, ardından güneş küstü güne, kuşlar ürktü.
Kızların saçlarından düştü papatyalar.
Ne yöne gittiği belli olmayan çığlıklar arasında, endişeli gözlerle genç adamı arıyor
onu bulamamanın korkusu yol alıyordu yüreğinde.
Yere uzanmıştı genç adam. Omuzları düşmüş ama başı dikti. Saçları buğday
tarlalarının sarıca başaklarında savrulmuş gibi özgürdü. Gökyüzünde kalmıştı gözleri.
Kavgasız yaşamlar süzüldü pınarlarından, umuda döktüğü kana karıştı.
Kanında Fatma'nın umutları halkalandı.
Halkalar serdi meydana otuz altı genç adamın umutlarını.
Fatmalar ağladı.

1 Mayıs Taksim Meydanı...
Dövülen kızgın demirin, bir damla tere susadığı kadar gerçekti Fatma'nın aşkı.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşanmak İstenmiş Hayatlar…
Midye

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sevdim Seni Der… [Şiir]
Karadır Deniz Ağlamaklı Hep İskeleler [Şiir]
Bin Renkli Sevdam [Şiir]
Son Sözüm Ön Sözüme Satırbaşıdır [Şiir]
Kaygılar III / Umut Işığı [Şiir]
Denizkızıydım Vurgun Yedim Mavimde… [Şiir]
Yarımım [Şiir]
Kaygılar V / Yol [Şiir]
Kaygılar II / Tanrı Ya da Doğa [Şiir]
Kaygılar VI / Zaman [Şiir]


Nurten Turhan Yüksel kimdir?

Sevdayı bırakmadım avuçlarımdan. Bu yüzden hiç görmedim avuç içlerimi.

Etkilendiği Yazarlar:
:))


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Nurten Turhan Yüksel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.