"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Bize yazmayý öðreten deðerli öðretmenlerimiz mi yanlýþ öðretti bilmem ama zaman zaman internet sitelerinde karþýlaþtýðým “Mutlaka Okuyun…” baþlýklý yazýlar beni o yazýdan resmen uzaklaþtýrýyor. Adeta yalvarýrcasýna bir ifade içeren bu baþlýklardan uzak dururum. Yahu þu memlekette her þey önemli, her þey mutlaka ele alýnmasý gereken konu deðilse neden bizler bilgisayarýn baþýna oturup saatlerce kafa patlatýrýz ki? Kimi zaman televizyonlarda çýkar birileri, aðzýný doldura doldura der ki:”Konuþursam Türkiye’de yer yerinden oynar!” Kardeþim sen 7,4 büyüklüðünde bir deprem misin ki, konuþunca ortalýk yýkýlýp, yerle yeksan olacak? Hadi caným sen de… Oysa bize kompozisyon derslerinde öðretilen þey, bir yazýyý okutan baþlýðýdýr ya da kitabýn adýdýr, þeklindeydi. Biz de buna göre davranarak yazmayý sürdürüyoruz. Ne denli baþarý olduðumuzun takdirini de deðerli okurlarýmýza býrakýyoruz. Bir eve vardýðýmýzda eskiden kapý zili yerine tokmak vardý. O kapý tokmaðý bile nasýl bir eve geldiðimizi bize anlatmaya yeterdi. Yani el iþçiliði yapýlmýþ, bir at ya da aslan figürlü kapý tokmaðý, o ailenin varlýklý, estetik duygularý olan ve bu tür ayrýntýya önem veren birileri olduðunu çaðrýþtýrýrdý. Günümüzde ise kapý ziline bakarak benzer þeyleri düþünmemek elde mi? Demem þu ki, kitabýn adý da kapý tokmaðý ya da zili gibidir. Ya bizi kendine çeker ya da uzaklaþtýrabilir. Hoþ, burada Ýlhan Berk geldi aklýma birden. Kendinin reklâmýný yapmak için Ankara’da kapý kapý dolaþýp, zile basarmýþ. Karþýsýna güzel bir genç kýz çýktýðýnda da, “Ünlü þair Ýlhan Berk burada mý oturuyor?”diye sorarmýþ. Onun için zilin rengi, þekli önemli deðildi herhalde! Öyle bir medya anlayýþý geliþti ki þu garip ülkede, ki özellikle televizyon kanallarýnýn reyting savaþlarý karþýsýnda okumayý çoktan unutmuþ ve beyaz cam mahkumu durumuna gelmiþ insanlar ne yapacaklarýný bilemez haldeler. Kendinizce önemli bir program izlersiniz ya sürekli alt yazý geçer ya da sýk sýk reklâm kuþaðý devreye girer. Her halükarda durum izleyene büyük bir sýkýntý yaþatýr ama ne gam, varsa yoksa o kanalýn alacaðý reytingdir önemli olan. Siz zaten edilgen konumundasýnýzdýr. Bazýlarý da der ki, elinde kumanda cihazý yok mu, zapla gitsin… Elbette bunu yapabilir insan, hem de çok kolay. Kolay da program ya da dizinin tam havasýna girmiþsin, kâh öfkeleniyor kâh seviniyorsun hadi pat reklâmlar! Olacak þey mi bu, seyirciye büyük haksýzlýk deðil mi? Nedendir bilmem, þu sýralar Ýlhan Berk yeniden benim gündemime girdi. Yaþlanýyorum galiba ben de. Onun, “Elyazýlarýna Vuruyor Güneþ” adýyla yayýmladýðý günlüðünü elime aldým. Yavaþ yavaþ okuyup, sindirmeye çalýþacaðým. 14 Ekim 1955’te DÝL O BELALI ÝÞ baþlýðýný taþýyan günlüðünden küçük bir alýntýyla yetineceðim. “Þimdilerde daha da iyi anlýyorum, bir ozanýn yetiþmesi, öteki çaðlara kalmasý bir elli yýl ister. Bir kere, dil öyle kolay öðreniliverecek nen deðil. Bunun için olacak, Voltaire, yazýlarýnýn birinde, kiþi üç yýlda, beþ yýlda yabancý bir dili, bir onbeþ yýlda da öteki dilleri öðrenir, ama kendi dilini öðrenmesi yýllara sýðacak iþ deðildirleyin bir söz eder. Yeryüzünde bundan daha doðru söz söylenmiþ midir bilmem. Hele þiir dilin çabasýna öylesine baðlý ki, anlatamam.”(*) Günümüzde yaygýnlaþan edebiyat sitelerinin de televizyon kanallarýndan kalýr yanlarý pek yok. Hemen birçoðunun derdi yüksek reyting alýp, Google reklamlarýndan pay kapmak. Bunu saðlamak için de yazar sayýsýný artýrýp, onlar sayesinde siteye sýkça girmelerini ve týklanma oranlarýný artýrmanýn peþindeler. Yazý kaliteliymiþ, yok beþ para etmezmiþ umurlarýnda deðil. Varsa yoksa reyting. Bu durum nereye kadar böyle sürer bilinmez ama bilinen þey Türk edebiyatýna çok da fazla bir þey katmadýklarýdýr. Þimdiden binlerce yazý ve adýna þiir denen sanal ürünler internet çöplüðünde imha edilmeyi beklemektedir. Hatta bu konuda somut bir örnek vermek isterim. Zamanla ürünlerimi sergilediðim bir edebiyat sitesinde kendisini þahsen tanýdýðým bir þairin þiirinin altýna düþülmüþ yorum durumun vahametini göstermesi açýsýndan ilgimi çekti. Bakýn ne yazýlmýþ: ”Tam on bir kere eklenmiþ bir þiir. Neden? Ego tatmini... Sayfanýzda bu rakam ortaya çýkýyor ve varýlacak netice de bu. Üzgünüm. Þimdi þiire baktýðýmýzda hakikaten güzel. Ama þiir güzel diye ve üretemiyorsunuz diye defaaten bu þiiri eklemeniz bence abes. Hatýralarýnýzla ve yaptýklarýnýzla övünmeye baþlýyorsanýz... Yaþlanýyorsunuz demektir. Haksýzsam, haksýzsýn deyiniz, sizden özür dileyeyim. Velhasýl... Durumunuz bir þair olarak iç açýcý deðil. Kendinizi geliþtirdiðinizde sizden daha iyi þiirler okumak dileði ile sayfanýzdan ayrýlýyorum. Sizi üzdüysem, ben de üzülürüm. Ama dost olmak istiyorsam acý söylerim. Saygýlar...” Söylenmek istenen sanýrým þu: Evet, siz zamanýnda güzel þiir yazýyordunuz ama artýk üretemiyorsunuz. Artýk bir yerde durmasýný bileceksiniz. Onbir kez ayný þiiri yeniden ýsýtýp ýsýtýp siteye eklemenin âlemi yok. Bu, olsa olsa, popülerliðinizi yitirme korkusu içinde olduðunuzu gösterir. Ha yazýnýn baþlýðýna, “Mutlaka Okuyun” yazmýþsýnýz, ha ayný þiiri defalarca yeni diye siteye koymuþsunuz, yapýlan þey doðrusu ne yazarlýk adýna ne de þairlik adýna etik deðil. Bu tür çabalarla Türk edebiyatý bir arpa boyu yol kat edemez; edeceðine inananlar varsa yollarý açýk olsun derim. (*) Elyazýlarýna Vuruyor Güneþ, Ýlhan Berk, s.25, Tan yayýnlarý, Ocak 1983, Ankara.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Akþahan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |