..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Popüler Kültür > Ömer Akþahan




22 Mart 2008
Lütfen Bu Yazýyý Okumayýn!  
Ömer Akþahan
Bize yazmayý öðreten deðerli öðretmenlerimiz mi yanlýþ öðretti bilmem ama zaman zaman internet sitelerinde karþýlaþtýðým “Mutlaka Okuyun…” baþlýklý yazýlar beni o yazýdan resmen uzaklaþtýrýyor. Adeta yalvarýrcasýna bir ifade içeren bu baþlýklardan uzak dururum.


:BBJA:
Ömer AKÞAHAN

Bize yazmayý öðreten deðerli öðretmenlerimiz mi yanlýþ öðretti bilmem ama zaman zaman internet sitelerinde karþýlaþtýðým “Mutlaka Okuyun…” baþlýklý yazýlar beni o yazýdan resmen uzaklaþtýrýyor. Adeta yalvarýrcasýna bir ifade içeren bu baþlýklardan uzak dururum.     

Yahu þu memlekette her þey önemli, her þey mutlaka ele alýnmasý gereken konu deðilse neden bizler bilgisayarýn baþýna oturup saatlerce kafa patlatýrýz ki?

Kimi zaman televizyonlarda çýkar birileri, aðzýný doldura doldura der ki:”Konuþursam Türkiye’de yer yerinden oynar!” Kardeþim sen 7,4 büyüklüðünde bir deprem misin ki, konuþunca ortalýk yýkýlýp, yerle yeksan olacak? Hadi caným sen de…

Oysa bize kompozisyon derslerinde öðretilen þey, bir yazýyý okutan baþlýðýdýr ya da kitabýn adýdýr, þeklindeydi. Biz de buna göre davranarak yazmayý sürdürüyoruz. Ne denli baþarý olduðumuzun takdirini de deðerli okurlarýmýza býrakýyoruz.

Bir eve vardýðýmýzda eskiden kapý zili yerine tokmak vardý. O kapý tokmaðý bile nasýl bir eve geldiðimizi bize anlatmaya yeterdi. Yani el iþçiliði yapýlmýþ, bir at ya da aslan figürlü kapý tokmaðý, o ailenin varlýklý, estetik duygularý olan ve bu tür ayrýntýya önem veren birileri olduðunu çaðrýþtýrýrdý.

Günümüzde ise kapý ziline bakarak benzer þeyleri düþünmemek elde mi? Demem þu ki, kitabýn adý da kapý tokmaðý ya da zili gibidir. Ya bizi kendine çeker ya da uzaklaþtýrabilir. Hoþ, burada Ýlhan Berk geldi aklýma birden. Kendinin reklâmýný yapmak için Ankara’da kapý kapý dolaþýp, zile basarmýþ. Karþýsýna güzel bir genç kýz çýktýðýnda da, “Ünlü þair Ýlhan Berk burada mý oturuyor?”diye sorarmýþ. Onun için zilin rengi, þekli önemli deðildi herhalde!

Öyle bir medya anlayýþý geliþti ki þu garip ülkede, ki özellikle televizyon kanallarýnýn reyting savaþlarý karþýsýnda okumayý çoktan unutmuþ ve beyaz cam mahkumu durumuna gelmiþ insanlar ne yapacaklarýný bilemez haldeler.

Kendinizce önemli bir program izlersiniz ya sürekli alt yazý geçer ya da sýk sýk reklâm kuþaðý devreye girer. Her halükarda durum izleyene büyük bir sýkýntý yaþatýr ama ne gam, varsa yoksa o kanalýn alacaðý reytingdir önemli olan. Siz zaten edilgen konumundasýnýzdýr. Bazýlarý da der ki, elinde kumanda cihazý yok mu, zapla gitsin… Elbette bunu yapabilir insan, hem de çok kolay. Kolay da program ya da dizinin tam havasýna girmiþsin, kâh öfkeleniyor kâh seviniyorsun hadi pat reklâmlar! Olacak þey mi bu, seyirciye büyük haksýzlýk deðil mi?

Nedendir bilmem, þu sýralar Ýlhan Berk yeniden benim gündemime girdi. Yaþlanýyorum galiba ben de. Onun, “Elyazýlarýna Vuruyor Güneþ” adýyla yayýmladýðý günlüðünü elime aldým. Yavaþ yavaþ okuyup, sindirmeye çalýþacaðým. 14 Ekim 1955’te DÝL O BELALI ÝÞ baþlýðýný taþýyan günlüðünden küçük bir alýntýyla yetineceðim.

“Þimdilerde daha da iyi anlýyorum, bir ozanýn yetiþmesi, öteki çaðlara kalmasý bir elli yýl ister. Bir kere, dil öyle kolay öðreniliverecek nen deðil. Bunun için olacak, Voltaire, yazýlarýnýn birinde, kiþi üç yýlda, beþ yýlda yabancý bir dili, bir onbeþ yýlda da öteki dilleri öðrenir, ama kendi dilini öðrenmesi yýllara sýðacak iþ deðildirleyin bir söz eder. Yeryüzünde bundan daha doðru söz söylenmiþ midir bilmem. Hele þiir dilin çabasýna öylesine baðlý ki, anlatamam.”(*)

Günümüzde yaygýnlaþan edebiyat sitelerinin de televizyon kanallarýndan kalýr yanlarý pek yok. Hemen birçoðunun derdi yüksek reyting alýp, Google reklamlarýndan pay kapmak. Bunu saðlamak için de yazar sayýsýný artýrýp, onlar sayesinde siteye sýkça girmelerini ve týklanma oranlarýný artýrmanýn peþindeler. Yazý kaliteliymiþ, yok beþ para etmezmiþ umurlarýnda deðil. Varsa yoksa reyting.

Bu durum nereye kadar böyle sürer bilinmez ama bilinen þey Türk edebiyatýna çok da fazla bir þey katmadýklarýdýr. Þimdiden binlerce yazý ve adýna þiir denen sanal ürünler internet çöplüðünde imha edilmeyi beklemektedir. Hatta bu konuda somut bir örnek vermek isterim. Zamanla ürünlerimi sergilediðim bir edebiyat sitesinde kendisini þahsen tanýdýðým bir þairin þiirinin altýna düþülmüþ yorum durumun vahametini göstermesi açýsýndan ilgimi çekti.

Bakýn ne yazýlmýþ:
”Tam on bir kere eklenmiþ bir þiir.
Neden?
Ego tatmini...
Sayfanýzda bu rakam ortaya çýkýyor ve varýlacak netice de bu. Üzgünüm.
Þimdi þiire baktýðýmýzda hakikaten güzel. Ama þiir güzel diye ve üretemiyorsunuz diye defaaten bu þiiri eklemeniz bence abes. Hatýralarýnýzla ve yaptýklarýnýzla övünmeye baþlýyorsanýz... Yaþlanýyorsunuz demektir.
Haksýzsam, haksýzsýn deyiniz, sizden özür dileyeyim.
Velhasýl... Durumunuz bir þair olarak iç açýcý deðil. Kendinizi geliþtirdiðinizde sizden daha iyi þiirler okumak dileði ile sayfanýzdan ayrýlýyorum.
Sizi üzdüysem, ben de üzülürüm. Ama dost olmak istiyorsam acý söylerim. Saygýlar...”

Söylenmek istenen sanýrým þu: Evet, siz zamanýnda güzel þiir yazýyordunuz ama artýk üretemiyorsunuz. Artýk bir yerde durmasýný bileceksiniz. Onbir kez ayný þiiri yeniden ýsýtýp ýsýtýp siteye eklemenin âlemi yok. Bu, olsa olsa, popülerliðinizi yitirme korkusu içinde olduðunuzu gösterir.

Ha yazýnýn baþlýðýna, “Mutlaka Okuyun” yazmýþsýnýz, ha ayný þiiri defalarca yeni diye siteye koymuþsunuz, yapýlan þey doðrusu ne yazarlýk adýna ne de þairlik adýna etik deðil.

Bu tür çabalarla Türk edebiyatý bir arpa boyu yol kat edemez; edeceðine inananlar varsa yollarý açýk olsun derim.

(*) Elyazýlarýna Vuruyor Güneþ, Ýlhan Berk, s.25, Tan yayýnlarý, Ocak 1983, Ankara.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn popüler kültür kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gerçeði Bize Kim Gösterebilir?
Küresel Düþün, Yerel Davran
Matador Þair

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Eleþtiri Ya Da...
Yazar Adaylarýna...
Dilek Kutusu! Peri Olmak Ýstiyorum!
Aforizmalar, Kafka
Eðitim, Ama Nasýl?
Eleþtiri mi Özeleþtiri mi?
Öðretmen Benisa
Seçim Potporisi
Tazlar Köyünden Borusan'a
25'le 35 Kelimelik Bir Yaþam

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hiçliðe Övgü [Þiir]
Kayýtdýþý Þiir [Þiir]
Gece Dokunuþlarý [Þiir]
kalem [Þiir]
Meðer [Þiir]
Güz Yaðmurlarý [Þiir]
Küçük Mariya Ýçin Kar Senfonisi [Þiir]
Giderken Düþürdünüz 'Ben'i Çantanýzdan [Þiir]
Issýz Sokak [Þiir]
ayrılıklar [Þiir]


Ömer Akþahan kimdir?

Kendini nasýl anlatýr ki insan… Oturup yazýlmaya kalkýlsa, her edebiyat iþçisinin yaþamý kalýn bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdýðým denemelerde ve þiirlerimde yansýtmaya çalýþýyorum. Yapýtlarýmý izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüðümüz, tümcemiz. . Kendimi þiirde ilk keþfediþim beni ayný zamanda büyük bir hayal kýrýklýðý yaþattý ve düzene yenik düþtüm. Yol göstericim de yoktu yanýmda; düzene isyan edeceðime, þiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaþananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldý, bir sonbahar yapraðý gibi Aydýn Daðlarýnýn zirvesine fýrlattý. Yýl 1981. Ve beni yeniden hayata baðlayan sihirli gücün þiir olduðunu orada anladým. O gün bugündür, can yoldaþým, arkadaþým, sýrdaþým ve en büyük sýðýnaðýmdýr ÞÝÝR! Ýnanýyor ve haykýrýyorum; þiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben þuyum diyemez. Tek inancým, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdýrarak da olsa þiire ihanet etmeyeceðim. Aydýn’ýn Ýncirliova ilçesinde, ‘53 yýlýnýn Ocak ayýnda, bir Kova erkeði ve sevgili annemin tek eþinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmiþim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiþ bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öðretmenlik uðraþýmý resmi düzeyde ‘99 yýlýna dek sürdürdüm. Halen özel sektörde iþimden arta kalan zamanlarda, öðrencilere Türkiye’nin hemen her noktasýnda þiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk þiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarýndan öðrenemeyen gençlere yeni Türk þiirinin kapýsýný aralamaya çalýþýyorum. Ýnanýn bu çalýþmalarda þiir adýna öyle ilginç olaylara tanýk oluyorum ki, gözyaþlarýnýzý inanýn tutamazsýnýz. Tüm uðraþlarýmdan edindiðim çok önemli bir gerçeðin altýný kalýnca çizmek istiyorum: ÞÝÝR ÖYLESÝNE SÝHÝRLÝ BÝR ANAHTAR KÝ, AÇMADIÐI BÝR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIÞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde þiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , aný yazýlarýmla yer aldým. ‘90’da Ödemiþ EFE dergisi yöneticiliði, Almanya’da Almanca yayýmlanan GEMEÝNSAM adlý yayýnýn sorumluluðunu yaptým. Almanca þiir, öykü denemelerinin yaný sýra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye þiir kazandýrma çalýþmalarýmý yayýmladým. ‘90’da “Nasýl Çalýþalým? Nasýl baþaralým?” adlý çalýþmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafýndan 3000 adet basýldý. ‘98’de ilk þiir kitabýmý Sivas’ta yakýlan 37 güzel insana adadýðým için yalnýzca 37 þiir içermektedir. Evliyim. Eþim de emekli sýnýf öðretmeni olup, bir oðlum ve bir kýzýmla beraber yaþamýmýzý renklendirmeye çalýþmaktayýz.

Etkilendiði Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Akþahan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.