Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois |
|
||||||||||
|
tam şurada işte tam karşımda; biraz şöyle yana doğru dursun, beni sağına alsın da öyle dursun sol yüzümden bakadursun biraz daha sağımda ha şöyle işte; karşımda tam sol karşımda öylece dursun, öylece dursun.. sonra bir fener güneş feneri alsın şu parmaklıkları alsın da duvara vursun. şöyle yukarı doğru vursun yükselterek vursun yüzümün hududundan geçerek şu parmaklıkları alsın da duvara vursun hem duvar dediğin parmaklıktan ibaret değil midir ki?? . . . bir çocuk olsun tam şurada hemen arkamdaki; tam şurada olsun çocuk dağınık kitaplığın dağınıklığında, saçılmış kitapların saçılmışlığında bir çocuk oturuyor olsun öylece otursun, bağdaş kursun otursun, ayaklarını uzatsın otursun arkamdaki hallerini benden saklasın da otursun . . . biraz su olsun hemen şiltenin yanında; şiltenin sol yanında bir sıcak içinde; ; . . . sonra biraz da akşam olsun mu ama bu akşam dediğin yalnızlıktan ibaret değil mi ki?? ben ortada akşam filan göremiyorum öyleyse kirli bir huduttan vuradursun güneşin elleri parmaklıkları hala duvara vuradursun. . . . arkamda çocuk hem de bir dağınık çocuk kitapların en dağınıklığında.. dağınıklığın en zorunda adam çocuk çocuk adam çocuk kadın kadın çocuk içimde her ne varsa; içinde her ne varsa; içinde çağın yangının en içinde içinde bana ait hemen şurada; Güneş; biraz da şu kızın umudunda dursun. iki elimin arasında biraz biraz batar kırık kırık batar eskir batar kırık kırık eskir sonra biraz daha batar evimde yalnızlığım konuşulur olur.. Peki bu kız da nereden geldi?? geçelim kızı; sağımda balkon aşağımda beş kat olsun beşinci kattan bakayım susarak bakayım konuşarak yüzümü içimi ve tüm şehri anlatarakbakayım gözleri olsun şehrin sereserpe şehrin zırıl zırıl şehrin gri sokakları, sarı yangınları olsun şöyle karanlık şöyle sessiz şehrin hırsızı kaçkını balığı erguvanı denizi hariç tüm yanılgısı olsun; denizi hariç olsun; balık ki ölmüştür çoktan denizi hariç bir şehirde olduğumdan.. öylece dursun şehir; tam şurada işte tam karşımda; biraz şöyle yana dursun, beni sağına alsın da dursun sol yüzümden bakadursun biraz daha sağımda ha şöyle işte karşımda; tam sol karşımda öylece duran; şehir olsun.. içinde ne varsa var şehrin ve sevginin; saat on biri geçmiş olsun saat zamanını geçmiş saat; eskimiş bak yelkovansız akrepsizken saat yine de nasıl çalışıyor?? . . . duvara inerken gece saat susmaz tik tak tik duyduklarım olsun içim gibi köpürsün varsın sel olsun; şöyle olsun böyle olsun ta şuram’da bir çocuk dursun bir adam bir kadın darmaduman bir yerde yerdeki şiltede belki ben beş kat yukarıda şehir beş kat aşağıda kapı kapalı ben ortada kapalı bir kapı göremiyorum ama zaten açılması için kapanmaz mı bir kapı?? öyleyse kalsın kapı, kalsın kapı . . . sen yüzümü şiltenin merhametine uzat dur olsun söyle yanımda öylece dur olsun ellerin gibi ellerim yüreğimde olsun; dursun öylece alaca durulsun.. sular; sen olsun bugünün adıvarsın sel olsun sokaklarımda kedi soluğundan başka nefes veren yok benim. peki güneşi ellerinde direyen kız kim olsun? bilmiyorum.#. öyleyse sesimi kuşat sonra biri alsın şu parmaklıkları alsın da duvara vursun şöyle yukarı doğru vursun yükselterek vursun yüzümün hududundan geçerek alsın da duvara şu parmaklıkları duvarımdaki yalnızlığıma vursun .. değil mi ki bir duvarı yıkmak bir ışık gölgesiyle bir evi yıkmaktan da zor?? değil mi ki bir kız kırılmış bir şehrin üstündeki; bir kız, camdan hayallerimin üstünden bakmakta olandır?? Değil mi ki bir çocuk arkamda şehrime yaslanmış beni izlemektedir?? Bu kitap kokusu; odamda su kokusu kitap kokusundan hemen sonra ara ara hissettiğim; yokluğunun üstünde duran; yerden beş kat uzakta bir şehrin kıvılcımında bir şehrin bahçesinde bir şehrin tam içinde benim bakmakta olduğum yer değil midir?? benim şehrimi sizden farklı gösteren; bu koku bana ait nefes veren bir kedi soluğuyla uyurken tüm şehirler değil midir denizsiz bir şehirde ağlamaya değer?? pekala o kız kim olsun?? ben oratada bir kız filan göremiyorum varsın o da kırılmış bir hata`m olsun. kız suyun yüzündeki kız; sonra yere saçılmış camların üstündeki kız; varsın kırık kırık geçtiğim tortulu hatalar`ım olsun. Adımlarımı aysın; adımlarım mı?? O da şehrin en üstünden olsun..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © iLkEsU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |