Gerçek bir sevgide diðer insanýn iyiliðini istersin. Romantik sevgide diðer insaný istersin. -Margaret Anderson |
|
||||||||||
|
Çýplak ve soðuk bedeni kýpýrtýsýz bir þekilde öylece ayakta duruyordu camýn önünde. Öykülerden eksik olmayan mankenlerden biriydi iþte o da. Çýplaklýða alýþmýþtý ama üþümesini engellemiyordu bu. Evet elinden gelse titrercesine üþürdü hem de ama kýpýrdayamazdý ki… Onu üþüten çýplaklýk deðildi. Çýplaklýðýn duruluðu ve saflýðý hoþtu zaten. Üþümesinin nedeni yalnýzlýktý. Tek baþýna orda dururken, maðaza hiç olmadýðý kadar karanlýk, hava hiç olmadýðý kadar soðuk, o hiç olmadýðý kadar yalnýzdý. Yeni gelmiþti buraya, ayrýlýklara alýþamamýþtý belki de, ya da kýrýk sað kolunun eksikliðini hissediyordu. Kullanamadýktan sonra ne anlamý vardý ki, neden üzülüyordu? Tabi ki üzülecekti onun elinde var olan tek þey görünüþü deðil mi? Baþka neden sergilesinler, neden alsýnlar ya da bulundursunlar onu? Bunu bilmek canýný acýtýyordu, her seferinde kalbi olmasý gereken o doldurma bölgeye bir býçak saplanýyordu. Yine de varoluþ nedenini ve þeklini sorgulamaya gücü yoktu. Bazen düþünmemek en iyisidir. Bazý anlar vardýr ya, düþünmezsen sanki o olay hiç yaþanmamýþ, kafana takmazsan sanki büyük bir olay deðilmiþ gibi gelir. Onun için de bir maðazada manken olmak böyle bir olaydý, neden manken olduðunu sorgulamýyordu, neden hareket edemediðini sorgulamýyordu. Ona göre bunlar kendi kendini yiyip bitirmesine neden olacak sorulardý. En güvenilir olaný ise hiç düþünmeden orada durduðu ihtimali üstünden varolduðuyla teselli olmaktý. Ne kadar aciz bir teselliyse artýk bu. Ýnsan sorgulamadan yaþayabilir mi? Ama insan deðildi ki, “sorgulamamayý seçmek en büyük hakkým” diye düþündü. Ýliþkilerinde de böyle yapmýyor muydu? Sorgulasa bir iliþkisi olmazdý çünkü kimseyle konuþmuyor, anlaþmýyor, görüþmüyordu. Kendi kendine karþýda duran mankenlerden birine aþýk olmuþtu. Ona göre yakýþýklý manken de ilgileniyordu kendisiyle ama bu sorgulamamanýn yanýlgýsýydý iþte. Yanýlgýlar arasýnda en acýnasý olaný. Yine de nispeten mutlu bir þekilde öylece durdu. Her zaman yaptýðý gibi. Üzülse bile anlayamazdý ki kimse, öylece duruyordu zaten ancak… Küfür etmek istedi. Aðzýný açýp küfür edemezdi ses telleri bile yoktu ama yine de düþündü. Ýnsanlar çaresizlikten mi küfreder? Acizlik, köþeye sýkýþmýþlýk mýdýr; onlarý aðýr, aþaðýlayýcý, iðneleyici sözlere teþvik eden? Ama o hep bir þeylere sövmek istiyordu. Gerçi kendisi de tam olarak böyle aciz deðil miydi iþte? Varolmayan bir iliþkiye, aslýnda hiç olmayan dostluklara bel baðlamýþ, soðuk bir bedendi o, hepsi o kadar… Geçmiþi ya da geleceði arasýnda çok fark yoktu ve bu belirginlik onu basitleþtiriyordu belki de… O an baþka hiçbir þey umurunda deðildi ama bir de üþümeseydi ya… Çýplaklýðýn kaçýnýlmaz sonucu buydu herhalde… Ya da belki bitmek bilmeyecek yalnýzlýðýn yan etkisi…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Dicle Guntas, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |