"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Boshwell;“Efendim,bir çocuğunuz olsaydı ona ne öğretirdiniz?”diye sordu.Dr.Johnson şöyle cevap verdi;“Onların iyi bir eğitimden geçmeleri için ekmek ve su ile yaşamayı göze alırdım.Ama öğrenmekten zevk almadıkları ve öğrenmelerine gerek bulunmayan şeyleri de kafalarına sokmaya çalışarak onların istikballerini tehlikeye sokmaya kalkışmadım.Kızlarınıza gezegenlerinizin çaplarını öğretirseniz ve onlar da bunun için sizinle bir arada bulunmaktan zevk duymazlarsa,hayret etmeye hakkınız olur mu?” Eğitimli insanın belirtili özelliklerinden birincisi: -Anadilini doğru ve kesin kullanabilmelidir.Anlamlı,yerinde kullanmalı: “Dünyanın en talihsiz insanı,sözü uğrunda yaptığı masrafı,fikirlerinin gelirinden fazla olan insandır.”( Chrishopper Morley) İkincisi: -Yerleşmiş düzen ve hareketlerin ifadesi olan kibar ve nazik tavırlardır.Tavırlar, Addison’un dediği gibi“Bir kimsenin davranışlarını ve nasıl yetiştiğini gösterir.İnsanı insan yapan tavırları değildir ama ne olduğunu tavırları gösterir.Önemli bir nokta da,karakterin yanılmaz bir ölçü ve sınavı vardır.Çoğumuz bu sınavda zayıfız.Bu sınav şu veya bu sebeplerden ötürü kendimizden aşağı biri diye kabul ettiklerimize takındığımız tavırdır...Tavırlarımız doğru,asil ama mütevazı olmalıdır.“Yapmacık tavırlar,bencil bir ilk teklifin nemlendirici dokunuşu ile derhal silinen bir ciladır.”Karakterimizin içeriği sağlam tavırlardan oluşmalıdır.Almanya’da bir okul girişinde bakın hangi satırlar yazılmıştır; *Servetini Kaybettinse Hiçbirşeyini Kaybetmemiş Sayılırsın *Sıhhatini Kaybettinse,Belki Birşeyler Kaybetmiş Sayılırsın *Karakterini Kaybettinse,Herşeyini Kaybetmiş Sayılırsın. Üçüncü belirtisi: -Tefekkür etme güç ve adaletinin yerleşmiş olmasıdır. Tefekküre sımsıkı sarılabilmek için gayretlerimizi iki misline çıkarmamız lazım. Yani düşünmek.Bununla ilgili şöyle bir tefekkür notu var:“Düşünmek için;Durmak,Susmak,Dinlemek lazımdır.Ama biz Dursak,düşeriz diye- Susarsak,içimizin sesini duyarız diye-Okursak,boşluğumuzun farkına varırız diye-habire koşuyoruz, konuşuyoruz, yazıyoruz…Koşmanın,konuşmanın,yazmanın böylesinden hayır gelir mi hiç.Her şeyin ,her adımın başı tefekkürle olmalı diye düşünüyorum.Durup,susup,okuyup,düşünmeliyiz. Eğitimin en değerli unsurlarından biridir bu.Eğitimli insanın inandığı hakikat standartları vardır.Bu ancak tefekkürle elde edilebilir.Disiplinsiz beyin,gelip geçici her adımın ,her modanın dıştan mantıklı görünen her şeyin kurbanıdır.Böyle bir insan kendini kendisine karakter kazandıracak formlardan uzak ve mahrumdur.Kendini sorgulamayan,hadiselerin gerisinde yatan sebepleri aramayan ve hadiseleri istikbaldeki hiçbir gayeye bağlamayan,kendi hayatını önemsemeyen,şahsıyla ilgili meseleler üzerinde durmayan,dışarıda olup bitenler hakkında hiçbir yorum yapmayan bir hayat beşeri değildir.Disiplinsiz insan,plansız yaşam memleket memleket hazine arayan insana benzer. Dördüncü belirtisi: -Büyüme ve gelişme gücüdür. Belirli bir kafa türü vardır ki;belirli bir noktaya kadar eğitildiği vakit artık kristalize olmuşçasına bir daha ileri gitmeyi reddeder.Böyle bir kafa büyülenmişçesine kendinden geçmiş bir kafadır.Uzunca bir hayat boyunca devamlı büyüyen ve gelişen kafa,şaheser bir manzara çıkarır ortaya.Geniş görüşler,derin sezgiler,akıllı adımlar büyüme ve gelişmenin belirtisidir. Beşinci belirtisi, -Bir işi yapabilme gücüdür.Saf düşüncelerle dünyadan ve onun gerektirdiği faaliyetlerden el ayak çekmenin veya zekicesine beceriksizliğin eğitimin belirtisi olduğu çağlar çoktan kayboldu.Çünkü gerçekten eğitim görmüş biri,bir bakıma verimli de olmak zorunda.Kafa ile,dili ile veya eliyle bildiklerini ifade edebilmeli ve böylece dünyayı bulduklarından daha farklı bir şekilde terk etmeli.Dr.Johnson;“ Bir şeyler yapınız ve onları iyi yapınız;bildiklerinizi esaslı ve yararlı bir tarzda ifade ediniz.Eserler veriniz ve devamlıca hissetmekten,hislerle cümbüş yapmaktan kaçınınız.”demiştir.İşte bir kimsenin gerçekten eğitimli olup olmadığının ve kendisini,olup bitenlerden iyice haberdar olan beceriksizlik diye tanımlayacağımız yapmacık ve sahte eğitimden ayırtan hususlar bunlardır.Ve eğitim ilk nefesimizle başlar,ve pedalları çevirdiğimiz müddetçe,büyür.Ta ki son ana kadar.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Seray OZAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |