Seviyorum, öyleyse varım. -Unamuno |
|
||||||||||
|
Adam, yakılan bir şairden miras bir cümle taşırdı cüzdanının köşesinde. Derdini anlatabilmek için. Yaşlandıkça kırışmaya başlayan bir kâğıt parçasına yazdığı birkaç sözcük, ete kemiğe büründü O’nu görünce. “Ben hep ölüme ve aşka inandım” * O ilk anda oldu ne olduysa, bir hareketlenme hissetti adam cebinde. Önce anlamadı dizenin ayaklandığını ve terk etmekte olduğunu gençliğini geçirdiği cüzdanı, sonra yavaş yavaş kavramaya başladı terk edilenin sadece cüzdanın sıcaklığı olmadığını. Kendini yalnız hissetti. Eğer dizesini kaybederse tutunacak bir şey kalmayacaktı adamın yanında, aşka dair. Korktu mu adam? Sevdiği duygulardan biri değildi korku. Kız söylemişti ya ona “ sen bu duyguyu seviyorsun” diye. O zaman da düşünmüştü işte, duygular sevilir mi? Yani bir duyguya iliştirilebilir mi başka bir duygu? Hatalı olduğunu anladı. O güne kadar hata yapmıştı. O gün de aynı hatanın eşiğindeydi. Belki de aşmıştı eşiği. Bir kıza âşık olmuştu, aşkı sevmesi gereken yerde. Kızın tespitiydi bu. Ne yapacağını bilemedi; vazgeçse miydi kıza olan aşkından, denese miydi aşkı sevmeyi. Kızı yalancı çıkartmamak adına değer miydi aşkı başladığı yerde bırakmaya? Bu düşüncelerle boğuşurken ve yorulmuşken enikonu, dizeye seslenmek geldi ardından. Anında yaptı düşündüğünü. “ Bana ihtiyacın yok” dedi dize. “Sen hep ölüme ve aşka inandın. Artık ölüm ne kadar yakınsa sana, aşk da o kadar yakın. Yeni bir dize bul kendine.” Söyleyecek bir şeyi yoktu artık. Bıraktı gitsin dize. Ve bir yenisini aramak için döndü kızın gözlerine. Bir anlatım bozukluğuyla karşılaştığınızı sanıyorsanız bir önceki cümlede, yanıldınız. Adam kızın gözlerine döndü yani başladığı yere. Bekledi adam. Daha önce de beklemişti ama hiç bu kadar mutlu olmamıştı önceki beklemelerinde. Gelecek olana dair hiç bu kadar büyük bir istek ve heyecan duymamıştı. Kendini yendi adam beklerken. Cesaret edindi bir yerlerden, muhtemelen kızın güzelliğinden. Zaten cesaret verecek başka hiç bir şey yoktu kızın verdiği. Aslında güzelliğini de vermemişti. Bir nehre benzetti adam kızı, güzelliğini peşi sıra sürükleyen, gürül gürül. Kızın ağzından çıkan cümleler çarptıkça adamın zihnine açılan kapıya huzursuz kıpırdanmalar oluyordu zihninin ezeli sakinlerinde. Zamansız gelen misafirlerdi kızın cümleleri. Her şeyi alt üst etmişti. Sakinler artık o kadar da sakin değildi. Bu kadar çabuk bir deprem elbette hazırlıksız yakalamıştı herkesi. Korkutucu bir hızdı bu ve korktukça hızlanmaktaydı adam. Korktukça sızlanmaktaydı kız. Çocukken de böyle olurdu zaten. Ne kadar acele ederse etsin hiç yetişemezdi, oyuncakçının vitrinindeki oyuncağı almaya. Bu sefer acele etmeyelim demişti içinde büyüyen çocuklara ama elinde değildi çocukların yavaşlamak. Onlar daha çocuktu çünkü. Kız anlar mıydı bunu? Beklenen gelmişti en sonunda. Sadece dakikalar sürecek olan bir yolculukta yanında oturacaktı adam kızın. Bunun içindi saatler süren bekleyiş. Sadece yanında oturabilmek sarsıntılı bir yolculukta ve kıza dokunamayacak olsa da büyüsünden nasiplenmek. Sesinin aracın içinde salınan kokusuna bulanmak. Bu yolculuğun uzamasını ne kadar isterdi adam ama farkındaydı da böyle bir şeyin mümkün olmadığının ve olmayacağının. Bu sadece adama ait bir hayaldi ve sormayacaktı kıza hiçbir şey. Belki ertesi gün, uzun bir bekleyişin daha sonunda…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bahadır ÖZBÜTÜN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |