Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Cumhuriyetin sekseninci yılı. Yeniden Çanakkale zaferini okuyorum. Okuduklarım Zihnimden silinmemeli, Anlatılmalı, paylaşılmalı. Allah’a tevekkül ettiklerini, Yıllar yılı uyumadıklarını, Kayalıklar Arasından yükselen iniltileri, Rabbine Kalplerini açmış yatanları Ruhumun derinliklerinden Yükselen sesle dirilere anlattım. Ne göreyim: Gözleri bana bakıyor, Kulakları sağır. O halde Yazmak geliyor içimden. Bir destandır Çanakkale Türk’ün alnını ak eden. Bir destandır Çanakkale Batıyı dize getiren. Anlaşma devletleri Boğazları ele geçirmeye Uğraşıyorlar. 18 Mart günü donanmalar Çanakkale’yi zorladılar. Anasının feryadına aldırmadan Yavuklusunu sayıklamadan, Aşk ile savaşıyordu gençler. Yaralıların Dudakları çabalıyor, Hem salavat getiriyor, Hem de Allah’tan zafer diliyorlardı. Hele, Ölmeden mezara gömülenler Yok mu… Sanki yeniden diriliyorlardı Topraktan. O günleri yaşamış gibiyim. Zorladılar, zorlandık. Yenilmedik, yendik. Bilmiyorlar ki: Bir destandır Çanakkale Türk’ün kanıyla yazılan. Bir destandır Çanakkale Tarihte eşi olmayan. Mustafa Kemal, Güçlü sezgisiyle Arıburnu’nu işaret ediyordu Yıl 1915, Mevsimlerden ilkbahar, Aylardan Nisan, Yirmi beşinci gündü… Arıburnu inim inim inliyordu. Denizler küskün, Dalgalar dalgın. Dağlarda gözyaşı, Ağaçlar gölgesiz. Şehidimi koynunda barındıran Toprak, konuş ! De ki; Sanmayın benzi soluktu gençlerin. Korkudan habersizdi ruhları. Onlar ıssız gecelerde savaştı. Geceyi gündüze çevirdiler. Didindiler, uğraştılar. Kazandılar, yazdılar. Bir destandır Çanakkale Yüz binlerce şehidiyle. Bir destandır Çanakkale Mehmet, Ali, Ahmet’iyle Başarısızlıklarını Örtmek isteyenler, Art arda hücum ediyorlardı. Türk ordusu Savunmasını sağlam tutmuştu. Göğüs göğüse çarpışmalar sürüyor, Ve Atatürk,ölümü emrediyordu. Kaybedilen bacaklar, Kesilen kollar, Kör edilen gözler, Sağır olan kulaklar… Yine de Hücum ediyordu Mehmetçik Belki şehit olan Ahmet’in Gücüydü o güç. Gülleyi tek başına kaldırıyor, Sürüyordu namlunun içine. Arkasından Allahuekber sesleri… Çünkü inanıyordu ölüme. Diyordu ki; Bir destandır Çanakkale Bedrin aslanlarına eş. Bir destandır Çanakkale Yoktur tarihte ona eş. Nihayet Anafartalar, Arıburnu Conk bayırı dillendi. Vatan için şehit düştü Aksakallı dedemin Ahmet’i, Mehmet’i On bin, elli bin değil Tam iki yüz elli bin evlât. Onlardan da ölenler vardı elbet. Adı Anzak da olsa… Şimdi, Kucak kucağa yatıyorlar. Biri dünya şehidi, Öteki şehâdete ermiş. Onlar sebep oldu, Biz ise destanı yazdık. Bir destandır Çanakkale Türk imanıyla yazılan. Bir destandır Çanakkale Dünyaya Türk’ü tanıtan. 10 Mart 2003
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin Karaçengel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |