..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanýn en iyi tarafý ürperebilmesidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Sürrealizm > leyla karaca




16 Nisan 2009
Çeviri Günlükleri 1  
Þiirden aniden uzaklaþýp, sýyrýlýp tamamen, sonra yeniden davranmalýyým.Yayý gerer gibi.Þiir okunu daha uzaða atmak için.

leyla karaca



:CJFC:
Emily Bronte, 1818 doðumlu Ýngiliz edebiyatçý. Bir yazar ve þair.Seçtiðim bu þiir muhtemelen Anne ve Charlotte ile birlikte ortak yayýnladýklarý þiir kitabýndan. Tarih o zaman 1846... Bu þiiri seçerken anlam olarak ne ihtiva ettiðini bilmiyordum. Sadece þiirin adý beni bir þekilde kendine çekti ve bunu bir kenara ayýrmýþ oldum. Üniversitede iken ayný yurtta kaldýðýmýz sevdiðim bir arkadaþým, þiir çevirisinin çok zor olduðunu söylemiþti. Ben uzunca bir zaman þiir kelimesinden ve o olaðanüstü içeriðinden tuhaf bir ürküntüyle uzak durduðum ve o dev girdaba kapýlýk sürüklenmekten çekindiðim için bu söze o zaman fazla aldýrmadým.
Bir de üniversitede Ýngilizcem pek iyi deðildi. Daha doðrusu tüm dersler ingilizce idi elbette ama diðer dil olarak kurallarý, grameri , yapýsý ile dilin çepeçevre öðretildiði (veya bunun böyle olduðunun iddia edildiði) ingilizce derslerine türban problemleri nedeniyle giremedim doðru dürüst. Bu yüzden hep bir þeyler eksik kaldý bende. Dolayýsýyla arkadaþýmýn söylediði o cümle benim dünyamda hiçbirþey ifade etmemiþti o zaman.

Þimdi neden bu çeviri iþine kalkýþtýðýma gelirsek eðer: sanýrým hayatta benim için þiir ilk sýralarda yer almaya baþladý ve dolayýsýyla çeviriye bir þekilde bulaþmak zorunda hissediyorum kendimi. Sanki bu iþi yapmak zorundaymýþým gibi. Hayat öylesine süflileþtirildi ki, bu bayaðýlýktan kendimi korumak için þiirin asil ve sonsuz dinamik revaklarýna sýðýnýyorum. Bundan maada bu kadýnýn ruh dünyasýna girmek, onun iklimini solumak istiyorum. Çünkü þiire bir þekilde sýðýnan bir insaný tanýmak olacak bu. Ondokuzuncu yüzyýlda yaþamýþ bu kadýn nasýl giyinirdi, nasýl konuþurdu, nasýl bakardý? Bu beni ilgilendiriyor. Ýlgilendiriyor çünkü sözün gücüne ve büyüsüne inanmýþ ve onun ruhani mýntýkalarýnda dolaþmýþ biri.
1837-1901 yýllarý arasýndaki dönem Ýngiliz edebiyatýnda Kraliçe Viktorya dönemi olarak kabul ediliyor.Viktorya acaip bir kadýn 18 yaþýnda tahta çýkýyor ve tam 9 çocuk doðuruyor. Ýþçi sýnýfýný önemsemiyor , yeniliklere kapalý ve kadýnlara seçme hakkýný bile vermek istemiyor.Bu dönemde çok ilginç ve dahasý tutkulu anlatýmlarýyla ön plana çýkan önemli kadýnlar var. Elizabeth Barret Browning,Bronte kardeþler-Charlotte Anne ve Emily Bronte-,Christina Rosetti ve Emily Dickinson..Viktoryen dönem, geleneðe baðlý sýký kurallarý olan bir zaman dilimi. Kadýnlarýn sert korselere mahkum olduðu , sanatýn belli ellerce hep kontrol altýna alýndýðý , tutucu, baskýcý bir dönem. Elbette bu kýstýrýlmýþlýk ve bu baský edebiyatý besliyor ve büyütüyor. Hep öyle deðil midir zaten? Bu döneme ait yazarlar arasýnda Charles Dickens, Thomas hardy, George Elliot var. Bu isimler lise dönemimde kitaplarýný zevkle okuduðum isimler. Belki bu yüzden bu isimleri gördüðümde bir yakýnýmý görmüþ gibi olurum.

Emily Bronte, Wuthering Heights –Uðultulu Tepeler’in yazarý. Bu önemli romaný ömrünün bitmesine sadece bir yýl kala yayýmlýyor. Bu roman bugün Ýngiliz edebiyatýnýn klasiklerinden sayýlýr ve defalarca filme çekilmiþtir. Birkaç film, radyo ve tv oyunlarý ve hatta müzikale ilham vermiþtir.
Emily Bronte ömrünü sonlandýracak olan hastalýða tüberkiloza yakalandýðýnda tedaviyi reddediyor ve o zaman yalnýzca 29 yaþýnda. Bir yýl sonra ölüyor.Tedaviyi reddettiðini okudum bir yerde.Acaba doðru mu bu? Uðultulu Tepeler ilk yayýnlandýðýnda eleþtirmenlerce olumsuz deðerlendiriliyor.Tabi o zamanýn þartlarýnda birdenbire sözlerini göðe kaldýracak deðillerdi. Daha sonra klasikler arasýna girdiyse de Emily bunu göremedi.(Belki de gördü, bunu da biz bilemiyoruz en azýndan buradan bir þey görünmüyor.) Asýl þaþýrtýcý olan, baba evinden doðru dürüst ayrýlmamýþ ve hiç aþk yaþamamýþ bir kadýnýn böylesi bir baþarýya imza atabilmesidir.

Ýlgilenenler için þiirin orijinal metnini alýyorum buraya.


no coward soul is mine -Emily Bronte (1818 – 1848)


No coward soul is mine,
No trembler in the world's storm-troubled sphere:
I see Heaven's glories shine,
And Faith shines equal, arming me from Fear.

O God within my breast,
Almighty, ever-present Deity!
Life, that in me has rest,
As I, undying Life, have power in Thee!.

Vain are the thousand creeds
That move men's hearts: unutterably vain;
Worthless as withered weeds,
Or idlest froth amid the boundless main,

To waken doubt in one
Holding so fast by Thy infinity,
So surely anchored on
The steadfast rock of Immortality.

With wide-embracing love
Thy Spirit animates eternal years,
Pervades and broods above,
Changes, sustains, dissolves, creates, and rears.

Though earth and moon were gone,
And suns and universes ceased to be,
And Thou wert left alone,
Every existence would exist in Thee.

There is not room for Death,
Nor atom that his might could render void:
Thou -Thou art Being and Breath,
And what Thou art may never be destroyed


Þiiri ilk kez okuduðumda dil normal olarak çok eski yankýlandý bende ve bunu ilk defa deneyeceðim.Aþama aþama deðerlendirmeyi.

Ýlk bölüm ikinci mýsradaki “trembler” aklýmda nedense hep anahtar kontak anahtarý þeklinde kalmýþ. Baþka bir þey gelmiyor aklýma. Sözlüklere bakýyorum.Orada da ayný. Þu an için burayý kurgulayamýyorum tam olarak. Anlamý bir heykeli yontar gibi, elimde keski etrafýnda dönüp durdukça ortaya çýkacak. Henüz tanýþma faslýndayým bu mýsralarla. Bir þiir çevirmek için dil bilmenin yeterli olmadýðý gün gibi ortadadýr. Ýkinci mýsranýn baþýndaki vain: ilk elde, boþ- faydasýz anlamlarýna gelir ama gurur kibir anlamýný da taþýr. Þimdilik o da yüzünü göstermiyor peçesi sýký. Ya da ben akýl edemiyorum.
Bu dilin Eski kullanýmýna güzel bir örnek sondan bir önceki kýsýmda “thou wert” ifadesi. Bu sanýyorum artýk kullanýlmýyor. Sözlükte eski ibaresi mevcut, internet sözlüklerinde bunu ben zaten bulamadým. “be” kelimesinin redhousedaki karþýlýðýna bakarsanýz; be: þimdiki zaman ý am ; he, she, it is; we, you, they are ; eski thou art.geçmiþ zaman ý, he, she, it was ; eski thou wast; we, you, they were ;eski thou wert.(sözlüðümün kapaðý yok çok eski heralde redhouse olacaktý sayfa 77.)

Þiirden aniden uzaklaþýp, sýyrýlýp tamamen, sonra yeniden davranmalýyým.Yayý gerer gibi.Þiir okunu daha uzaða atmak için. Yapabilecek miyim bilmiyorum. Þimdilik bu sýð sularda demleniyorum. Þiir nazlý bir bebek gibi pek yüz vermiyor.

Yeniden okuduðumda ve dönüp durduðumda

Korkak bir ruh deðil benimki
dünyanýn sýkýntýlý küresini çeviren bir anahtar yok
görüyorum cennetin ihtiþamlý rengini
Ve parltýda inancýn rengini de beni korkudan koruyan

Ey tanrým gönlümdesin
Ey her þeye gücü yeten ve hep varolan yüce ilah
Hayat , þu içimde onu soluklanan
Sonsuz bir hayat, gücünü içimde hissettiðim gibi

Boþlukta binlerce inanç var
Ki o insanýn kalbini harekete geçiren; tarifsiz bir boþluk
Ölgün matem elbiseleri kadar faydasýz
Yahut boþ sözler o sýnýrsýzýn ortasýnda

Þüphe Bir kere uyanýrsa
Senin sonsuzluðun bunu alýkoyar
Ve elbette baðlanýr ve konaklar
Ölümsüzlüðün o metin kayasýnda

Her þeyi saran bir aþk
Senin ruhun hayat verir sonsuza dek
Ýþler ve dil verir ve dahasý
Deðiþtirir,güç verir,eritir, yaratýr ve büyütür

Ay ve dünya gitseler de
Güneþ ve kainat dursa
Yalnýzca sen kalýrsýn
Her varlýk seninle var olur

Ölüm için bir oda yok
Ne de atom için döneceði bir boþluk:
Sen varlýðýn ve fýsýltýnýn yüceliði
ve senin yarattýðýn asla yok edilemez

Burada aniden biryere baþýmý çarpar gibi “main”in bir okyanus olduðu sonucuna vardým.Üçüncü kýta son kelime. O zaman “froth” da bir köpük olacaktý ve oldu. Yine de her þeye raðmen kelimeler gözüme gri görünüyor ve þiirin enerjisi düþük. Sanýrým bu benim enerjimle doðrudan baðlantýlý. Þu çeviri kokusunu silip atamýyorum sayfaya sinen.
Çeviride dil mükemmel bilinse de matematiksel uyumu yakalamak gerekiyor ki bu da ancak þiir yeteneði varsa kolaylaþýyor. Þiir yeteneði derken tam olarak kastettiðim; þiir okuma, sevme, ruhunda ona yer açma. Çeviride de normal bir metni kotatýrkenki o kendini ele verme durumlarýný engelleyemiyor insan. Israrla birebir çevirmeye çalýþmak, hiçbir kelimeyi ýskalamadan, bu biraz bana göre þartlý düþünmenin bir sonucu. Hala “trembler”in titreyiþ, ürperme olduðunu akýl edemiyorum bilmem kaçýncý okumada. Ýþte bu þartlanmýþlýktýr. Metni birebir çalýþmaya çevirmek ona sadýk kalmak, böyle bir inat eseri hýrpalýyor. Onu sessizleþtÝriyor yeni dilin içinde. Devinimi azaltýyor. O devingen yapý bu inatla asla korunamaz.
Emily Bronte tutkulu bir kalem. Bu þiirden kolayca çýkarýlýr bu. Ben, bu denli dini motifleri olan bir þiir beklemiyordum, bunu daha lirik , romantizmin doruklarýnda salýnan bir þiir sanmýþtým.
Bu þiiri türkçeye çevirmek için bu dili bilmek gerekli fakat yeterli deðil. Þiir dilini, o üst dili okuyabilmek ve onu yapýsöküme uðratarak yeni bir dilde yeniden þiirle kurgulamak zorunluluk arzediyor. Bu noktada serazad gezip duruyorum. Nokta atýþlarý yapýp. Kuþ bakýþý bakýyorum mýsralara. Pike yapýyorum dikkatini çekmek için.Sanýrým biraz yumuþadý bana karþý.Yavaþ yavaþ konuþmaya baþladý.Kendimi þu anda Nazan Bekiroðlu’nun Cam ýrmaðý taþ gemi kitabýndaydý sanýrým, ölü þehri konuþturmaya çalýþan o kül rengi küçük kuþ gibi hissediyorum ama elbette bu þiir son derece canlý. Þiirin son haline geçmeden önce sondan ikinci bölümde yer alan “suns and universes-güneþler ve evrenler “ ifadesine takýldýðýmý belitmeliyim. Fizik o zamanlar elbette bu kadar ileri deðildi ve bu ifade dinsel bir tecrübe sonucunda ortaya çýkmýþ olabilir. Güneþler , yani birden fazla güneþ olduðunu ima ediyor. Bu öylesine uçsuz bucaksýz bir konu ki, düþünün bilim adamlarý evrende güneþ sistemi gibi iki milyara varan rakamlar telaffuz ediyorlar, bazýlarý da sonsuzdur deyip aklýný zorluyor insanýn. Ýnsanlýk tarihini baþtan baþa düþünürseniz hýzla bu rakam artýyor. Düþünsenize bir zamanlar dünyanýn öküzün boynuzlarýnda olduðuna inanýlýrdý. Þimdiyse gelinen yere bakýn.Ben eðer bu kadýn gerçekten dini bir okula devam ettiyse-kaynaklarda buna dair bilgiler mevcuttur- burada bilgi nevinden bir þeyler öðrenmiþtir ve bunu içselleþtirmiþ olabilir. Bana kalýrsa katý dini hayat , içi boþaltýlmýþ þekilde verilirse insaný baskýlamaktan uzaða gidemez. Fakat sufizmin yaþattýðý þekilde öðreterek, sevdirerek yaþanýrsa gerçekten olaðanüstü deneyimler sunabilir insana. Buna hepimiz zamanla þahit olmuþuzdur. Ben özellikle þiirde sözün dua yerine geçtiðine inanýrým.Burada dualarda ratlanabilecek duyarlýkta bir baðlýlýk, bir yakarma hali, bir sena ortaya çýkýyor.Yaratýcýnýn kudretini, biricikliðini, eþsizliðini övme ve bundan ivmelenen bir cesaret. En sonunda yavaþ yavaþ kabuðunu kýrdým ve ortaya þu çýktý:

Korkak bir ruh deðil benimki
Ürpermez dünyanýn kederli fýrtýnalarýndan
Görür cennetin ihtiþamlý rengini
Ve o inancýn görkemini beni korkudan koruyan

Ey tanrým gönlümdesin
Sen her þeye gücü yeten ve hep varolan yüce
Hayat ki, þu içimde seni soluyan
Ve ölümsüz olan senden aldýðým güçle

Gururda ne çok inanç gizlidir
Ki o insanýn kalbini kýþkýrtan; tarifsiz bir boþluk
Solmuþ matem elbiseleri gibi hakirdir
Ya da sonsuz bir okyanusun ortasýnda aylak bir köpük

Bir kuþku dirildiðinde ansýzýn
kudretini bulur karþýsýnda
Ve elbette dayanýr ve baðlanýr
Ölümsüzlüðün o azim kayalarýna

Her þeyi kuþatan bir tutku bu heryeri
Sonsuzluk can bulmada ruhunda
Yayýlýp çoðalmada büyütmede ve dahasý
Deðiþtirip kotarmada yeniden yaratmada

Ay ve dünya yokolsa
Ve dursa bile güneþler ve kainat
Yalnýzca sen kalýrsýn birtek sen
Her varlýk her oluþ senin adýnla hakikat

Ölüm için bir yer yok
Ne de atom için geri döneceði bir boþluk
Ve der; sensin varlýðýn ve fýsýltýnýn anlamý
Bir de yok edilemez senin yarattýðýn o sonsuzluk

Þiirdeki uyaðý bozmak istemedim, bunun için o müzikal sesini diri tutmaya gayret gösterdim. Kafiyeleri muhafaza etmek beraberinde elbette soðuk bir çeviri tadýný býrakmýþ olabilir. Burada sadece bir paylaþýmda bulunuyorum, olaðanüstü bir þey deðil bu yaptýðým, çeviriye teþvik etmek amaçlý da düþünülebilir.
Þiirin kendi içinde o derin müziði bazen engin bir gök , bazen de þahlanan bir doru at. Ben yine de birþeyleri yanlýþ aktarmýþ, ifadeyi tam verememiþ olabilirim biryerlerde...Ýnsan böyle bir þeyi okurken zamanda dolaþýyor adýmlarý ve insanýn ölümlülüðünde duraksýyor ve yazýnýn ölümsüzlüðüne dönüyor yine. Hayat bir aktarým ve her an hiç durmadan deðiþiyor bir þeyler.Þiirin alt metninde mahrem bulunabilecek deneyimler sezinliyorum. Hani sufilerin sekr halinde söyledikleri türden ama bunun üstünü öyle güzel örtmüþ ki bu ses sadece alt metinde duruyor üste çýkamýyor. Bir müzikte arkadan belirsizce yürüyen belki sadece bilinçaltý ile duyulabilecek ve bilinç tarafýndan algýlanamayacak türden birþey bu…Orjinal metindeki uyaklara bakýlacak olursa – bu dili hiç bilmeyen biri bile bu melodiyi duyacaktýr- güçlü bir uslup bana kalýrsa hem biçim hem biçem olarak benim seveceðim bir tür, tutkulu ve dirençli.

Bu metin hiçbiryerde yayýnlanmadý.Sadece tek bir seferde biraz çalakalem yazýldý.Tashihe gidilmedi.Fakat þiirin çevirisi Aþkar dergisinde yayýmlandý.Yazý kalitesiyle insanda hayret uyandýran bir dergi.internet adresi : askardergisi.com. Ben aboneyim , size de öneririm.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sürrealizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sonsuzla Sek Sek'te Var mýsýn?
Light Of The Leyal
Kýyýya Vuran
Ferman

Yazarýn þiir ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çeviri Günlükleri 2
Kýrýk Beyaz
Yaseminler Yavaþ Açar
Leyla Karaca / Üçüncü Mevki Dergisi Ýçin Söyleþi
Leyla Karaca / Acemi Dergisi Ýçin Söyleþi
ve Þiir (1)
Yumuþak G Soruþturma; Þiirin Estetik Deðeri
Muazzam
Bir Çocuðun Duasý
Yüzün Mihrabýmdýr

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kalbinin Müziði [Öykü]
Sabit Bey"in Kýmýltýsýz Yaþamý [Öykü]
Gökyüzü Notlarý Ya da Asýl Adýyla Göðsündeki Gökyüzü [Roman]
Göðsündeki Gökyüzü - Sevgili Büþra Ay'a Teþekkürle... [Roman]
Gitmek Ya da 'Kýz Getmirsin?' [Deneme]
Duymak, Düþünmek ve Yanmak Üzerine Bir Kitap: Göðsündeki Gökyüzü [Deneme]
Güneþi Kestirmeden Doðduran Özgürlük Ýksircisi; Yasak Delme Saati [Deneme]
Bu Dünyada Sevmeyenler Ahrette Neye Yarar?* [Deneme]
Saf Bir Suyun Seyri: Berneva [Deneme]
Eski Ýstanbul’un Büyüsünde; Aslýnda Hüzün ve Ýstanbul [Deneme]


leyla karaca kimdir?

Ruh bedende ihtiyar olarak doðar; beden ruhu gençleþtirmek için ihtiyarlar. (Oscar Wilde)


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © leyla karaca, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.