..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > gülçin dağhan




29 Temmuz 2009
İlk Çisinin Ardından  
gülçin dağhan
ilkmiş gibi yaşamak


:AGIC:
Orada olmak istiyorum. O ağacın altında, o bankta, onunla. Yağmur damlasının tenime düşmesini istiyorum.Ağaç yeşilinin kuruyup düşmesini görmek, o kedi gibi korkup kaçmak değil de kalmak, yağmuru hissetmek, kendime gelmek istiyorum.
Sokağın neşesinin yağmurla beraber yitip gittiğini görmek, belki bana her şeyin bir anda yok olabileceğini ve belki bir bana nasıl yağmur yağarsa yağsıno keçi inadımla yağmur altında kalmam gerektiğini öğretir. Kim bilir?

Fakat ben orada değilim. Evimde yılın ilk yağmurunun sokağa kendini hatırlatışını izliyorum. Böylesi daha güzel galiba. Yılın ilk yağmuru nicedir böyle yağmamıştı. Sokak nicedir böylesini görmemişti.

Her yıl, yılın ilk yağmurunu mutlaka izlerim, hiç kaçırmam. Bilirsiniz ilkler önemlidir. İlk adım, ilk gülüş ilk iş, ilk sevgili ve ilk aşk gibi...

Yağmur damlası düşmeye başladığından beri her yer hüzün doldu. Karşı parktaki çocuklar evlerine koşeştular. Minik kedi korkup kaçtı. Yürüyen adam, öğrenmemek üzere yağmurun anlamını, sert ve hızlı adımlarla sokaktan kaçtı. Her şeyden bu kadar kolay kaçamayacağını biliyordur umarım. Pazarcılar hafiften toplandılar, içlerindeki umutlarla beraber. Evinin önünü süpüren kadın, sanki az önce sokağa su serpmemiş gibi oradan kaçtı. Merketten çıkan çocuk annesinin balkondan bağırmasıına inat, miskin miskin evine yürüdü. Simitçi önce simitlerini yağmurdan korudu, sonra yağmurdan korunmak için etrafına bakındı ve gitti.

Bizim sokak her zaman böyle dolu olmaz. Dolu olduğunda da izlemeye kalkarsanız ya böyle bir yağmur dağıtıverir ortalığı ya da birdenbire ne olduğunu anlayamadığınız bir biçimde sessizleşir sokak.

İki saattir dikkatimi çekti sokağın köşesindeki ikili. Halen oradalar. Herkez bilmem kaç kollu canavar görmüş gibi kaçarken yağmurdan, bir tek onlar kaçmadı. Önce avare avare gezindiler her tarafta, pazarcıların şaşkın bakışlarına aldırmayarak, sonra az önce boşalmış olan parka geçtiler. Sallandılar, kaydılar, eğlendiler ve yavaş yavaş yağmurla beraber gitmeye başladılar.

Yağmur, yağmaya başladı, herkesi sokaktan kaçıırdı, gezindi, salıncakta sallandı, sıkıldı ve gitti.

Herhalde gökyüzünde canı sıkılıyor, yeryüzünde herkesin eğlendiğini görüyor -daha doğrusu ona öyle geliyor-. Aşağı iniyor, oynuoyr, eğleniyor, sonra sıkılıp tekrar çıkıyor yerine. Bizim canımız sıkılsa etrafa bu kadar etki edemeyeceğimiz kesin.

Belki ikilinin kendisine inat, o kadar eğlendiklerini görünce her şeyin kolay kolay elde edilemeyeceğini anladıı. Doğruluğunu test etmek için defalarca yeryüzüne indi. Sonra anladı ki o inatsa insan ondan daha inat vazgeçti. Hafızası zayıf olmalı ki her yıl bunu unutup tekrarladı. Belki de can sıkıntısını gidermeye çalıştı. Bu da bir muamma...

Dediğim gibi ilkler her zaman için önemlidir. Başlarlar ve biterler. Mühim olan sonun geleceğini bilmek ve kabullenmektir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zamansız Ayrılılardı Hep Can Acıtan

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsanı Anlamaya Çalışmak
Nefret Et!
Yorgunluk Hali
- - - Yük - - -
Anahtarsınız
Kendim Hakkında
Başkalarının Ol (Ma) !
Kelimeler Yetse
Yazma İhtiyacı
Son/şık

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mevsimlerden Kış Şimdi [Şiir]
Sana Gül Bahçesi Vaad Etmedim [Şiir]
Doya Doya Yaşa [Şiir]
Zor Karmaşık Sıkıcı [Şiir]
Söylemek İstediklerim [Şiir]
Hepsi Gerçek [Şiir]
Fark Eder [Şiir]
Hayat Gazisi [Şiir]
Zor... [Şiir]
B (Aşk) Asına [Şiir]


gülçin dağhan kimdir?

burada yazarlık tanımı diyor ama ben yazar değilim. sadece denemeler yapıyorum. hani deneme alanında değil de farklı farklı alanlarda değişik çaışmalar. gelişimimi hep beraber göreceğiz. . .

Etkilendiği Yazarlar:
ayşe kulin,reşat nuri güntekin,ahmet altan , ipek ongunbert kaplan (devamını sonra yazacağım...)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © gülçin dağhan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.