"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
1- say ki ağlamıyorum parmaklarımı göz bebeklerime saplayıp, say ki kusmuyorum içimdeki tüyleri yolunmuş kuşları. Katilce bir yaşayış değil, ıstıraplı bir anlatım belki bu. 2- göğsümü yumruklayan ellerimin kemikleri aşınıyorsa günden güne ve romatizma yayılmışsa beynimin her köşesine, kutla zaferlerini. 3- hayatın kelebeklerini defterlerime yapıştırmıyorum artık. Ömürlerin değerlerini biçemiyorum ve istemiyorum sahiplenmek. Bileklerimden sarkıtmıyorum tılsımlı deriler, ahengine inanmıyorum artık anlamsızlığın. Uyumlu bir çift söz bulmak için uğraşıyorum belki hepsi bu. 4- ara sıra bir şaire özeniyorum ve belki kıskanıyorum bir-iki dizesini. Yolunmuş kuşlarımı içimdeki ırmaklarda boğuyorum. Dedim ya katil değilim ıstırabım çok. 5- kendini isyankâr diye nitelendiren bir oyunun oyuncağı olmaktan kurtuluyorum ve tüm şarkıları tükeniyor arabeskin. Ne gözlerim kör ne de ayaklarım kötürüm... Benim ruhum yatalak ve mezarında öylece rahat... 6- boğduğum kuşlara ağlarken bir-iki dize karalıyorum/ağlıyorum/ama utanmıyorum -ve unutmuyorum- büyük şairlerin göç eden koca sürüleri içlerinde öldürebileceklerini. 7- kim vurduya getirmeden ve cesedi herkesin gözüne soka soka boğulur bir yavru kuş. Ki o yavru daha sonra büyüyecektir ırmakların kuruduğu gün/suyollarının kıyılarında. Belki kanatsız olacaktır, belki hareketsiz ama kendi ruhunu elleriyle boğan -dize sahibi adamlar- gibi olmayacak/asla/ ruhu olacak! Ve bir gelinciği koklayıp kırmızının ne kadar masum olduğunu duyacak gözleriyle. 8- sonra ben yine bir şairi daha kıskanacağım, özeneceğim bir-iki satıra. Ben özenirken kuşlar da özenecek şiire... 9- ve doyumsuz bir cinayet zinciri artık intiharla buluşacak. Dedim ya katil değilim/asla/ 10- dirençli kuşların feda ettikleri özgürlüklere banıyorum ekmeğimi ve onlar da ırmaklarımın maviliklerine göçüyorlar hepsi bu. /kendinden habersiz adamları yıktım kalbimden ve kahramanlar bulundu sonunda/ Bir bahara kanatlar iliştiriyorum tam da gözlerinin kenarından uçuyor kuşlar ah biraz daha sersemleşseydim ah biraz daha... ki belki bir alkış tuttururdu içine kan oturmuş ağlayışlarla bir cennet, ve bir poyraz tutup tüm yolunası kuşları beynime beynime itelerdi itelerdi, itelerdi! -katil değilim- Istırap taşıyor kirpiklerimden, gözlerimin renginden ve sığmıyor cennetten çalınmış bir kanadın uçuşuna. bir poyraz giyotinini bileyliyor kuşlarımın, bir poyraz iskemlesini tekmeliyor darağacını... -
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özgül BAŞAR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |