Bilim şaşkınlıkla başlar. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Mutluluk sizi çağırıyor… Siz ise hepiniz mutluluğu arıyorsunuz… Kiminiz, bazen sesinden o’nu tanıyorsunuz ve umut ile, heyecan ile, azim ile o’na doğru yürüyor ve mutlu oluyorsunuz. Kiminiz çoğu zaman o’nu duyamıyorsunuz. Duyuyorsunuz belki o sesi tanıyamıyorsunuz ya da anlayamıyorsunuz. Oysa mutlu olmayı özlüyor, soruyor ve bulmak için çabalıyorsunuz her an ve her yerde. Kiminiz mutlu olmak için bir başkasını mutsuz ediyorsunuz istemeden. Kiminiz bir başkasını mutlu etmek uğruna kendiniz mutsuz oluyorsunuz isteyerek. Halbuki mutluluk herkese yetecek kadar bereketli… Mutlu olmak hakkınız. Nefes almak kadar, su içmek ve gök yüzüne bakmak kadar bir haktır hepinize mutluluk. Mutluluk sizi çağırıyor… O’nu duyamayıp, yerini ve yönünü bulamadıkça, o’nu hep arar, arar ve güzelim ömrünüzü mutluluğu bulamamakla tüketirsiniz. Kiminiz mutluluğun parada, pulda olduğunu sanırsınız, paraya-pula sahip oldukça ondan uzaklaşırsınız. Kiminiz mutluluğun şanda-şöhrette olduğunu zannedersiniz, şana-şöhrete sahip oldukça olanı da kaybedersiniz. Kiminiz mutluluğun güçte-iktidarda olduğunu zannedersiniz, zafer üstüne zafer elde eder, sonunda altettiğiniz şeyin kendi mutluluğunuz olduğunu farkedersiniz. Kiminiz mutluluğun sahip olmak istediğiniz bilgide-görüntüde olduğuna inanır, sahip olduklarınızın bile yaralanmasını sağlarsınız. Kiminiz mutluluğun çok sevdiğiniz birinde olduğunu düşünür, « beni mutlu et » diye ağır bir sorumluluk yükleyip, hem o’nu hem kendinizi yokedersiniz. Oysa mutluluk sizi çağırıyor… Bıkmadan, usanmadan, yerinden hiç kımıldamadan sizi bekliyor mutluluk. Sizi mutsuz eden her ne var ise hayatınızda, siz mutluluğun sesine yöneldiğiniz anda birer birer yok olacaklar. Sizin mutluluğa attığınız her adımla yokolacak olan kötülüklerin gölgelediği güzellikler filizlenecek, bağınızda, bahçenizde, güller açacak, bülbüller ötecek, nice dostlar gelip geçecek mutluluğa giden bu yoldan. Mutluluk sizi çağırıyor… Boşuna, sağa-sola, öne-arkaya, aşağıya-yukarıya bakınmayın. O’nu duyumsamak için, algılamanızı yeniden ayarlayın. Patırtısı-gürültüsü-telaşesi-tellali-sihirbazı-hilekarı bol, cav-cavlı ortamlara hapsolmayın, başkalarının dünyasında mutluluk aramayın. Zaten siz kendiniz bir dünyasınız. Önce içinizdeki dünyanızla bütünleşin… Özgürleşin… Kendi derinliğinizde koyulaşan, zengin, samimi, sade ve sessiz sohbete kulak verin, dinleyin. Mutluluk sizi çağırıyor… Daha fazla bekletmeyin. Strasbourg, 22.08.2009
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © David Durak ARSLAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |