Hainlik bazıları için bir payedir, alınlarında hainlik damgasını gururla taşırlar ve hiç üzülmezler. Hıyanet en güzel şandan daha şanlıdır kimi için. Yaşlı adam karşısındaki daha genç adama anlatıyordu bunları. Genç olan yaşlı adamı dikkatle dinliyor ara sıra onaylar gibi başını sallıyordu. Belli ki anlatılanları önemsiyordu. Bir yandan da elindeki resme bakıyordu. Elindeki resim yaşlı adamın anlattıklarını yansıtıyordu sanki. Eski bir cama yansıtılan yarı insan daha doğrusu güzel bir kadın. Kadının diğer yarısı ise bir yılan… Anadolu halk sanatçısının elinden çıkma naif bir resim bu. Bir kısımı yıllara karşı koyamamış silinmiş ama yinede epey sağlam bir resim. Yaşlı adam “Şahmeran” ne kadar güzel değil mi delikanlı? Ama gözlerine dikkatle bak uğradığı hıyanetin izleri belli olur.

-Sahi dedi genç adam nasıl olmuş bu olay bir daha anlatır mısın?

Eli ile aşağıdaki ovayı gösterdi ihtiyar.

-Şu ilerde bir kuyu vardır. Orası Şahmeran’ ın evi yurdu hayatını geçirdiği bir yerdir. Epey derindir kuyu dibinde su var mı yok mu bilinmez ama hikâyesini herkes bilir o kuyunun… Hikâye bu inanıp sana kalmış. Eski zamanların birinde zengin bir adamın genç oğlu arkadaşları tarafından ihanete uğrar. Arkadaşları genci kandırıp şu karşı kuyunun içine atarlar. Kuyu derin bakarlar ses seda yok öldü diye çekip giderler. Fakat genç ölmemiştir. Karanlıkta el yordamıyla bir delik bulur. Yine eli ile deliği genişletip kuru ve geniş bir alana çeker kendini. İhanetin ve korkunu etkisiyle uykuya dalar genç. Gözünü açtığında yaşadığına sevinsin mi üzülsün mü bir karar veremez. Etrafının yılanlarla ve ejderhalarla çevrilmiştir gencin. Etrafına korku ile bakarken yarı insan yarı yılan olan yılanların padişah Şahmeran’ını görür ve kendisine yapılan ihaneti anlatır. Gencin anlattıklarını dinleyen Şahmeran onu kuyudan çıkaracağına dair söz verir; fakat bir şartı vardır. Genç tamam der kabul eder şartını Şahmeranın. O’ da söz verdiği gibi genci kuyudan çıkarır. Evine döner genç adam. Başından geçenleri kimseye anlatmaz.

Bir zaman sonra ülkenin Padişahı hasta olur. İyileşmesi için“Şahmeran” etine gereksinim vardır diye buyurur hekimbaşı. Kim Şahmeran etinden bir parça bulur getirirse hem Padişahın kızı ile evlenecek. Hem de zamanı gelince ülkenin başına geçecektir. Gencin aklına bir kuyu gelir. Bir uğradığı ihanet… Bir ona yardım eden yarı insan yarı yılan güzeller güzeli Şahmeran. Dedik ya ihanet baldan tatlıdır. Gözünü hırs bürüyen insan yılandan daha tehlikelidir. Verdiği sözü tutamayan genç Şahmeranın yerini Padişahın arkadaşlarına söyler. Şahmeran'ı bulup öldürür. Ölürken Şahmeran şöyle demiş.

-Sana yapılanları unutup bana ihanet ettin ama merak etme sizin aranızda daha nice hain var. Bir gün gelir ihanetini bir şekilde ödersin.

Son sözünü bile bitirmesine izin vermeden öldürmüşler yılanların şahını ve etini hükümdara yedirir Hükümdar sağlığına kavuşur.

Genç adamın akıbetini bilmem ama o günden sonra yılanlar kuyudan dışarı çıkıp Şahlarına kıyan insanları ararmış.

İhanet edenler ihanet bulsun diye sözlerini bitirir yaşlı adam.

Ovaya akşam inmektedir. Karşıda yaşlı adamın işaret ettiği noktada bir hareketlenme görür genç adam. Elindeki resme bakar son kez, resimdeki Şahmeranın yanaklarındaki gözyaşlarını görür. Eli ile silmek için hamle yaptığında Şahmeranın hüzünlü yüzünün güldüğünü fark eder.

İhtiyar adam da görmüştür bunu.

-İnsanlardan ihanet görse de Şahmeran her insanın bir olmadığını bilir, der.

Resim:www.saintpaultarsus.com/html/sahmeran.html