"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Başlığa bakıp da bir tren yolculuğu yazısı yazacağımı düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Zira bir zamanlar Malatya ile Adana arası trenle mekik dokumuş birisi olarak kondüktörlü ulaşıma yabancı değilim. Kondüktörlü ulaşım nostaljik oldu şimdi. Geçenlerde Malatya’mızın Dilek Kasabası’na giderken aynı nostaljiyi yaşadım yeniden… Bir toplu taşma aracı olan Dilek Belediye otobüsünde ücretlerin kondüktörler tarafından tahsil edildiğini gördüm. “Kondüktör” kelimesi her ne kadar; “yolcu trenlerinde biletleri kontrol eden” anlamına geliyorsa da, neticede; bilet veren/ücret alan veya “canı sıkılınca bağıran görevli..tren başkanı” gibi anlamlara da gelir. Başka bir ifadeyle; “yolcu trenlerinde vagonlara bakan ve bilet kontrol eden görevliler” anlamındadır. Kondüktör; “yolcu trenlerinde biletleri kontrol eden” demektir ama biz burada tren kondüktöründen değil, Dilek Belediye kondüktöründen bahsetmek istiyoruz. Peşinen ifade edeyim; otobüsleri en az 30-40 yaşlarında… Miadı çoktan dolmuş “caf-cuflu” bu otobüslerde insan kendini gerçekten bir kara trene binmiş gibi hissediyor. Bir de kondüktörleri görünce… Kondüktörlerin gayri insanı davrandıklarını gördüm yolculara. Örneğin, bir genç öğrenci kimliğini gösterdiği halde “öğrenci pason yok” diye tam bilet kestiler. Tam bilet –şimdi- 1.25 TL. “Şimdi” diyorum, bir önceki başkan zamanında; 1.75 TL imiş. Aynı başkan şu an kazanmış olsaydı, biletler 2 TL olacakmış. (Kasaba halkın iddiası,..) Yani Dilek’te mukim, günlük çarşıya gelen bir vatandaş 12.0 TL ödüyor olacaktı. Şimdiyse, Dilek’te meskun bir vatandaş aylık 75 TL veriyor o hurda arabalara. Bir vatandaşa sordum; “yahu siz değiştiremiyor musunuz bu hurda arabaları? Vatandaşın cevabı: “35 yıldır zorla başkanı değiştirdik…” Dilek, hakikaten garip… Bir kaç ay önce müfettişler gitmiş. Çok sayıda işçi çıkışı verilmiş. Adamlar çalışmadığı halde Belediye bünyesinde istihdam edilmiş gösterilerek halkın sırtından maaş ödeniyormuş… Her ne ise… Hem ben belediyeyi değil kondüktörlü ulaşımını anlatacaktım. Aslında demek istiyorum ki… MOTAŞ Dilek’e de el atsa… Dilek halkı da rahat bir ulaşımla tanışsa… Hem Dilek Merkezden fazla uzak da değil. Yol güzergâhı da iyi. MOTAŞ girse, kesin, kıymete de binmiş olur o taraflar. Diğer yandan böylelikle, şehir yerleşimini de o tarafa kaydırmış oluruz. Haksız mıyım ha.. Yetkililerimiz ne der?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |