:: katılmıyorum.
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye 22 Nisan 2010
	Osman Bey, düşünceniz iyi niyetli olsa da bu yöntemin yararına inanmıyorum. Kendimden biliyorum, Türkçe sınavlarında %20 değerindeki soruları, okumamız emredilen kitaptan çıkan sorular oluştururdu. Güya bizim faydamızaydı kitap okumak. Ben hiçbirini okumadım(okumayanlar çoğunluktaydı, 20 puanı kafadan silip öyle başlardık sınavlara. Türkçe öğretmenimiz olacak hanımefendi de afedersiniz ama zaten uyuzun teki ve torpilciydi-yalakaları severdi..). Bununla övünmüyorum ama gerçek bu. İlgimi çekmeyen ve daha ilk satırda canımı sıkan kitaplardı okumamız emredilen.. Maksat CİDDEN kitap okumayı sevdirmekse bunu yapmanın yolu "aha işte bu kitabı alın-okuyun-özetini yazın" diye diktatörce yaklaşımdan geçmez; Ben bu öğrencilere ilk önce yavaştan kitapları nasıl SEVDİRİRİM düşüncesini hakim kılmak gereklidir.. Okumadım. Top oynamak daha eğlenceliydi. Benim ilkokul yıllarından sonra ortokul sıralarında önce futbol sonra kızlar nedeniyle uzak kaldığım kitap sayfalarına dönüşüm yıllar aldı. Öğretmenlerimiz arasında Kel Mamut'tan çok Sıfırcı Sabri'ler ve Tokatçı Tayyip'ler olduğundan okul yıllarımız kayıp yıllardı. Gençlere okuma alışkanlığı kazandıracaz derken daha beter okumaktan soğuttuğunuzun farkına varın. Kaş yapayım derken göz çıkarmayın. Saygılar.