İnsanın en iyi tarafı ürperebilmesidir. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Ne olduysa oldu aklıma takıldı birden- durup dururken- Nedir aşk? Ayaklarımızı yerden kesen…Leyla’yla Mecnun mu / Ferhat’la Şirin mi bizi bizden eden?...Sonu meçhul bir baş dönmesi mi? Bir melankoli mi başımızdan atamadığımız?.. Şiirlere konu/ şarkılarda tını mı?.. Sahi nedir aşk?..Asırlardır inim inim inleten, verem edip, ölüp ölüp dirilten... Şimdi ayaklarımızı biraz yere basalım… Rahat mıyız? En azından eminiz kendimizi taşıyabileceğimizden…Soralım kendimize: ‘ Ne kadar güçlüyüz?’ Kolay değil, bir başına değil artık hiçbir şey…Artık rahat rahat ayaklarımızı uzatıp oturamayacağız… Pek çok gece uykusuz kalmak zorundayız…Bir başınayken edindiğimiz alışkanlıklarımızın pek çoğundan fedakarlık edeceğiz…Vazgeçeceğiz her istediğimizi almaktan, vazgeçeceğiz yolda geçen kıza/ erkeğe yan gözle bakmaktan.. Artık iki başınayız…Artık bir başkasının da düşünceleri olabileceğini, yaşam adına tercihler yapabileceğini kabul edeceğiz. Artık susmayı , gerekirse haklıyken haksız olmayı öğreneceğiz… Bundan böyle acılarımız dört duvarımızla aramızda gelip geçecek. Yanımızda annemiz/ babamız olmayacak… Sadakatimiz sınırsız, sorumluluğumuz büyük olacak.. Öyle istediğiniz zaman arkadaşlarla her yere gidemeyeceğiz, evde hesap vermeniz gereken birileri olacak.. Sevgi beslenecek, büyütülecek, her gün, ilk gün olduğu gibi baş döndürmeyecek… Sahip çıkılacak sevgiye, sevdiklerine; yok öyle: ‘Ben istediğimi yaparım!’ söylemleri unutulacak… Güven vermek için yıllar geçecek sabır dokunacak gergeflerde, ‘biz’ olmayı öğrenmek gerekecek, ben/ sen yerine… Sevgi mi? O kadar kolay mı ‘Seviyorum!’ demek… Sık boğaz etmeden sahip çıkmasını öğrenebilecek misin elindekilere? Elinde avucunda ne varsa ortaya koyup paylaşabilecek misin varını yoğunu? Kadın ya da erkeksin ne fark eder?.. Hazır mısın bir başkasını yorulduğu yerde sırtında taşımaya? Öyle olmuyor işte , ayakların sağlam basmıyorsa yere, nasıl başaracaksın?.. ‘Gönül ferman dinlemiyor’ dediğini duyar gibiyim. Gönül ferman dinlemez dinlemesine de akıl var fikir var, taşıma suyla değirmen dönmez, aklını da devreden çıkarmayacaksın. Ne yazık ki ‘Samanlık seyran olmuyor iki gönül bir olunca’ boşa kürek çekmeyeceksin… Unutma birken iki, ikiyken üç belki daha çok olacaksın…Ancaaak pembe panjurlu ev konusunda hiçbir iddiam yok kim bilir istiyorsan belki sahip olursun:))
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hilâl Erboyacı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |