..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Işık verirseniz, karanlık kendiliğinden yitecektir. -Erasmus
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Mustafa CİLASUN




30 Temmuz 2010
Kalbim Hüzün İçinde, Dilim Zikretse De!  
Birden irkildim, sesin geldiği cihete doğru meylederek yürüdüm ve araçları gördüm

Mustafa CİLASUN



:AAJC:




Acı bir siren sesiydi işittiğim
Gecenin en mahzun çehresinde ve sessizliğin davet ettiği merak haznesinde
Birden irkildim, sesin geldiği cihete doğru meylederek yürüdüm ve araçları gördüm
İtfaiye müfrezesiydi, yanan sönen ışıklar dikkat çekmek, acil olduğunu bildirmekti


Acaba ne olmuştu ve nasıl bir ihbar alınmıştı
Yoksa yanan bir ev mi vardı, gecenin karanlığında duman ve çığlık pek yamandı
Dayanamadım, hemen tez elden hazırlandım ve kapıyı açmak için çok uğraştım
Sevgili refikam telaşlanmıştı, yine başına bir iş alacaksın ve acıya koyacaksın dedi


Gözlerine baktım, ne olur gitme dediğini samimi bir şekilde anlamıştım
Lakin bir faydan dokunur mu acaba diye tekrar ısrar etmeye başladım ve çıktım
Epeyce koştuktan sonra, telaşı fark ettim bir şekilde ve yine hızlandım kendimce
Çok katlı bir binada ve pişmeye ramak kalmış aş taşınca, tüp alev almış, başlamış


İtfaiye erlerinin bazısı çok sakin ve bazısı koşturuyordu
Merdivenli aracın açılması merakla bekleniyordu, her nedense çok ağır ilerliyordu
İçerden hortumla müdahale etmek için merdivenden hışımla nefes nefese çıkılıyordu
Elektrik kesildiğinden, el fenerleri eşliğinde ve karanlığın kasvetiyle ilerleniyordu


Her bir tarafta duman ve gaz kokusu hışımla ciğerlere doluyordu
Oksijen aparatı ve gaz maskesi sadece erlerde olduğu için başka ne yapıla bilinirdi
Can havliyle atılmamın ve ne yapabilirim acaba diye çabalamamın bir gayesi vardı
Bir zaman ve ahşap olarak inşa edilmiş evlerden çıkan bir yangın acısını görmüştüm


Çırpınan ve kendini yerlere atan, aman çocuklarım diye bağıranlarla nefesleşmiştim
Hanım kardeşlerimizin ve aman dileyen çileli serzenişlerin bizzat şahidi olmuştum
Dayanamadım, alevlerin içine dalarak avuçlarımla yanan ne varsa avuçlayıp attım
Kapı camları kapatarak, battaniyeleri alevlerin üzerine kapattım, havasız bıraktım


Herkes dışarıdaydı, yakarırcasına ağlıyorlardı, birde benim için kaygıları vardı
Dışarıya kendimi attığımda ellerim titriyordu, her bir yanı yanmadan kurtulamadı
Derileri kavlamış ve bazı yerleri hayli kabarmıştı, hissetmek o an için kalmamıştı
Komşular gözlerime baktı, şayet sen olmasaydın bütün evler kuşkusuz yanardı


Sokaklar çok dar olduğundan ve o zamanlar itfaiye teşkilatı çok uzakta kaldığından
Asla yetişip bir müdahale edemezdi rüzgar hayli etkiliydi, ahşap olunca hayli dertti
Canım için ne hikmetse pek kaygılanmak, elimden gelen ne varsa ardıma bırakmam
Yan gelip yatmaktan hiç hoşlanmak, bir çare adına aymazlıktan asla zevk alamam


Nihayet bir nebze izahtan sonra, yerde uzanıp yatan çocuklar çıkmışlardı karşıma
Dumandan etkilenmiş, çaresizlik içinde nefeslerini tüketmiş ve oraya serilmişlerdi
Anneleri yardım çağırmak için çıktığında, alevler hoyratça çıkmış aniden karşısına
Ne kadar çırpınsa da, aman dilemek için komşularına bakınsa da, panik vardı orda


İtfaiye erleri mutfak ve balkondan müdahale ediyor, tüp patlamasın istiyorlardı
Sayıları az olduğundan ve çok katlı bina bulunduğundan, nefesleri daralıyordu
Sanki o an onlarda bir panik içinde çare adına savaşıyorlardı, lakin çok azlardı
Çocuğu kucaklayıp aşağıya öyle bir indim ki, merdivenleri nasıl geçtim bilmedim


Polis arkadaşları gördüm ve hemen bu çocuğun hastaneye yetişmesi lazım dedim
Çünkü duman zehirlenmesi direk beyni ve dolayısıyla ciğerleri harap eder, öldürür
Geriye dönüş ise pek mümkün değildir, nadiren olsa bile eski gibi sağlıklı değildir
Polis arkadaşlar sağ olsunlar, ciddiyetimi anlayıp hemen çocukla uzaklaşmıştılar


Zavallı anne hala çırpınıyordu, babaları her ne sebepse ortalıkta bulunmuyordu
Kim bilir belki gece mesaisi yapıyor ve ekmek parası uğruna ne kahırlar çekiyordu
Geçim derdi en önemli bir yüktü, yoksa el alemin dilinde sersefil bir nefesi talipti
Bir anlamda gönüllü köleliğe eşitti, işsizlik pek revaç taya, işverenlere ne demeliydi



Mustafa CİLASUN












Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yadettiğim Bir An, Ruhuma İşleyen Zaman!
Hicran Ne Söylerim, Boyun Bükeyim!
Bizzat Efendim Talim Ettirmiş ve Öğretmişti!
Kalbim Sızlar, Gözlerden Yaş Çıkar, İçim Ağlar!
Aklıma Geldikçe İçimi Sızlatan Bir Acıydı!
Ne Firkatti Meftun Eden, Gönlü Vakfettiren!
Gönlümün Yakarışları,umutların Haykırışı!
Kar Etmiyor Çırpınışlarım, Sessiz Gözyaşlarım!
Yazık, Çok Yazık, Hala Bakıyor Alık Alık!
Gönül Dil-i Hal, Sükut Etmiş Melaldir!

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Buselerimi, Sessizliğin Pervazlarında Gizlerim!
Her Lahzada Bir Fark Var, Sırrını İçinde Saklar!
Beklemek Kar Etmedi, Nasip Sükût Ettirdi!
Yürekte Düğümlenir Sukut Ettiren An!
Ruhumun Suskun Hicranı ve Ah U Zarı!
Ey Hicran Aldanan Ben Olayım!
Kalp Hata Etmez, Nefs Vuslata Eriştirmez!
Söyleyemedim, Kalbimin Figanıyla Yetindim!
Kırdın Ümidimi, Yıktın Şu Gönül Lânesini!
Gönül Hüzne Ram Olunca Neyleyim!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çaresiz Kaldığım An! [Öykü]
Haksızlığa Sabretmek! [Öykü]
Sokak Arasında Gezerken… [Öykü]
İntihar Eden Kadın! [Öykü]
O Kız! [Öykü]
Erenler ve Hanımlar! [Öykü]
İsimsiz Mektup! [Öykü]
Silinemeyen Bir Hicrandı! [Öykü]
Bir Feryadın Yansıması… [Öykü]
Beyan Uygulamayla Orantılı Olursa Makbuldür! [Öykü]


Mustafa CİLASUN kimdir?

Düşünmeye hassaten zaman ayıran, naifliği önceleyen, estetiği seven, güzelliklerden şevk alan, gönüllerin deşifresiyle uğraşan, halin dilinden haz alan, aşk için meşkin zaruretine inanan, hilkatin ve aidiyetin serinliğinde yazmaya çalışan bir can.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmet Akif Ersoy,Sezai Karakoç,Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.