Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
*** Bugün BEĞENdiğini yarın BEĞENmemek… *** Bugün yaşadığını yarın YOKSAYmak… *** Bugün PAYLAŞtığını arkanı dönünce İNKAR etmek ) *** Bugün ‘’ Seviyorum ‘’ dediğine yarın ‘’ Sevme beni ‘’ demek… *** Bugün ‘’ Aşık oldum ‘’ dediğine yarın ‘’ Bana bağlanma ‘’ demek… *** Bugün ‘’ Allah’a emanet ol ‘’ dediğine yarın arkanı dönüp ‘’ Ne halin varsa gör ‘’ demek… *** Bugün ‘’ Hep var ol, hep yanımda ol ‘’ dediğine ertesi gün ‘’Yakamı bırak ‘’ demek… *** Bir gün ‘’ Haydi, gel artık ‘’ dediğine, ertesi gün ‘’ Ne zaman gideceksin? ‘’ diye sormak… *** Ve her sıkıştığı anda Allah’ın adına sığınmak, vicdan azaplarının giderek artan ağırlığı altında ezileceklerini hesap etmeden… Bence en büyük sorun sürekli geriye dönüp bakıldığı içindir ki, kişilerin önünde daha yürümesi gereken uzun ve engebeli bir yolu varken o yolu göremediği için tökezlemek… Yine başka bir büyük sorun da ‘’ Unuttum ‘’ deyip kendine yalan söylemek. İnsanoğlu bilmez ki bu yalanlar bir çığ gibi büyüyecek ve kendilerini sürükleyip götürecektir. Çünkü en büyük yalan insanın kendine söylediği yalanlardır. -Asıl unutmayan ‘’ Unuttum ‘’ diyendir. -Ya ‘’ Unut beni ‘’ diyen? - İşte o, ateşlerde yanandır… Haydi biraz düşünüp özeleştiri yapalım. Gönül gözümüzü hep açık tutalım, Dünyalık ve bedensel hırslarla kendimize eziyet etmekten vazgeçelim. Sürekli Kendimize acımayalım, geçmişle hesaplaşma içine girmeyelim. Bırakın her şeyi artık geride. Ve hakkınızı helal edin geçmişe, geçmiştekilere… Geçmişten uzaklaşırsak kendimizden de uzaklaşacağız korkusunu taşırıyoruz belki. Ancak kıyıdan uzaklaşmayı göze alabilirsek yeni kıtalara varabiliriz ve yeni keşiflerde bulunabiliriz. Kendimizi bulmaktır aslında bu yolculuk. Zaman yolcusu değil miyiz hepimiz? Yoldaşımız da düşlerimiz. Bir gün yeniden '' Nerede kalmıştık '' dediğimizde, geride kalan zamanla şimdi arasında gelip geçenleri nasıl telafi edeceğimizin de telaşına kapılırız. Korkarız belki de. Ama yine de kalınan yerden devam etmeyi göze alabilmişsek içimizdeki yaşama sevinci ayaklanmış ve bize yol gösterecek demektir. Yavaş ve ürkek adımlarla da olsa, karanlıklarda el yordamıyla da olsa devam edebilmeliyiz. Sevginin gücü nerde olursanız olun sizi arayıp bulacak ve saracaktır. Yaşamınızda temel taşı olan sevginin eşliğinde yaslar, yaşlar, izler, yaralar, çizikler de olacaktır. O zaman dolu dolu yaşadım diyebilirsiniz. Belki de en uzun yol kendimizi bulmak için çıktığımız yoldur. Yolculuğunuzun hayırlara vesile olabilmesi ve kendinizi kendi korkularınızın içinde kaybolmadan bulabilmeniz dileğiyle… Müşerref ÖZDAŞ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Müşerref ÖZDAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |