Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoþtur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
O zamanlar bir yerden bir yere göçünce en büyük sorun haberleþmeydi. Bunu hem iþyerinde hem de evde telefonsuz kalýnca iyice anladým. Doksanýn ortalarý, cep telefonlarý daha yaygýn deðil. Almaða kalksan bir servet. Araya adamlar koyup iþyerine bir telefon baðlattýk ama ev telefonu yok. Beþinci katta, telefonsuz, dünya ile baðlantýsý kesiliyor insanýn; Aðrý Daðý’nýn zirvesinde mahsur kalmak böyle bir þey olmalý. Müþterilerden biri “Dükkanda fazla telefon var para yerine onu vereyim” deyince, havalara uçtum. Kesik olan bu telefon için bedelin iki katý birikmiþ ücret ödemek bile sevincimi azaltamadý. O heyecanla numaramý yakýn arkadaþlarýma, akrabalarýma, önemli müþterilerime bildirdim. O gün geç vakte kadar hiç arayan olmadý. Ýlk telefon gece yarýsýna doðru küfürbazýn birinden geldi; - Aluuu! - Buyurun kimi aradýnýz? - Alu dedik ya. - Ben Mehmet. Burada öyle biri yok. - Sen mi devraldýn? Telefonu bana satanla postaneden devri yapan farklý kiþilerdi. Kullanan daha bir baþkasý herhalde; hiç biri birini tutmuyor. Ama telefonu benim devraldýðým doðru. - Ben devraldým. - Hayýrlý olsun. Þimdi Osman’ý ver bakayým. - Burada öyle biri de yok efendim. - Ulan, cin oldun da adam mý çarpýyorsun ? Dipteki girintidedir. Alacaklýlara görünmemek için orada içer. Yoksa, aradýðýmý söyle. Kavun aradý de. Bana bak sen bu iþi beceremezsin. Böyle kibarcýk kibarcýk… Ali üç yýl dayandý, sen üç ayda topu dikersin. Adam beni meyhaneci olarak yeteneksiz buldu. … Vakit geceyarýsýný geçerken de bir kýz çocuðu; bizim dað köylerinin aðzýyla: - Meyhanacý amca, yolla gayrý bubamý; anam doðuruyi. Hay Allah. Bir telefon için baþýma gelenlere bak. Doðum da baþka þeye benzemez ki… Anne çocuk, sað salim kurtulsalar bari. Belki bir yardýmým olur, diye soruyorum, tanýmasam da: - Kýzým senin baban kim? - Kim olacak, celep Osman. - Burada öyle biri yok. Kýz bir süre sustuktan sonra; - Anam, dedi. Ben doðum oldu sandým. - Doðurdu mu? - Yok, doðurmadý. Senin için “Yalan söyliyi kerhanacý. Çabuk yollasýn, namussuzluk etmesin” deyi. … Alýnganlýk huyumuz yok da, Osman’ý nerden bulursun bu saatte. Tanýmam bilmem. Önemli bir telefon gelir diye kapatamýyorum da. Bu kez bir genç bayan sesi. - Alooo. Geleyim mi? Ýþimiz var. Her türlüsü arýyor. - Nereye geliyorsun? - Kýz ben Burcu… Namý diðer Þerife. Bira satýþlarý açýlsýn öyle gel, iki ay izinlisin, dedin; üç ay oldu çaðýrmadýn. Týn týným vallahi. Bizim Þerife, uzun tatilden sýkýlmýþ. Bu arada ben de iþletmeciliðe yavaþ yavaþ ýsýnýyorum. - Kýzým Þerife, iþler hala açýlmadý. Ýki ay daha izinlisin. - Üf yaa.. Peki, Osman abi uðruyor mu? Bana iþ bulacaktý . Müdürlük filan. - Ara sýra uðrar da, müdürlük iþini bilmem. - Karýsý hala sýk sýk doðruyor mu? - Valla, doðurmuyor desem, yalan olur. - Ne doðurgan kadýn. Üç ayda yirmi sekiz doðum yaptý. Toplam çocuk sayýsý bir. Gerisi geçersiz. … Saat sabahýn üçü. Artýk arayan olmaz, yatayým, derken, zýrt bir telefon daha: - Aloo, beni arayan var mý? - Önce sen kimsin? - Abi ya. Bu saatte seni rahatsýz edecek kaç tene canciðerin var? Benim tanýdýklarýmdan bu saatte arayacak kimse yok ama, günün gözde adamý da Osman. - Osman sen misin? - Aðabeylerin güzeli. Kardeþini unutmiyi be? Sýra geldi arayanlara: - Önce ukalanýn biri aradý. Kavun’muþ. - Onu geçelim. “Bizim kýçýmýz koklandý. Kalitemiz onaylandý; mert adamýz” demek istiyor. Sakýn borç morç alma, bitiremezsin. Adamýn donuna kadar alýr. Kavunla karpuzla uðraþýrken doðumu unuttuk. - Osmaan, karýn doðuruyor . Çabuk eve git! - Telaþlanma Ali abi. Benim garý otomatiðe baðlý. Her gün geceyarýsýna kadar bekliyi. Göremedi mi, sýfýr sýfýr beþ sularýnda günlük olaðan doðumunu yapýyi. Boþuna telaþlanmýþým. - Sen nerdesin? - Þehirdeyim. Mallarý sattým, muhasebede para bekliyim. - Baksana; Þerife’ye iþ bulacakmýssýn, ne oldu? - Tamam abi ona burada iþ ayarliyim. Uluslararasý Sanayi Ticaret Turizim Holdink Þirketi. Böyük guruluþ. Ücret dolgun. Buraya genel müdür oliyi. - Güzel. Kýz sevinecek. O an holdingte neler oluyorsa, Osman biraz bekledi, kekeledi. Heyecanlý heyecanlý: - Ali abi dur, dur. Garý gývýriyi. Osman’ýn da iþi zor. Ticari ahlak çökmüþ. Gece vardiyasýnda çalýþan muhasebeci kadýn ödeme yapmamak için bahaneler uyduruyor anlaþýlan: - Kývýrma, de. Öde paramý, de. Karý doðuruyor, de. Kavun bekliyor, de…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |