Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Çok geçmeden şairler birer ikişer gelmeye ve Seviye Dergisini doldurmaya başladılar. Bir çoğu önceden görüştüğümüz dostlarımızdı. Ancak Alacalı şairlerle yeni karşılaşıyor, yeni tanışıyorduk. Durdu Şahin Hocayı tanımayan yoktu, o Ortaanadolu’nun en tanınmış, en ünlü şairlerindendi. Gelenlerle tek tek tokalaşıyor, özel ilgileniyor, sonra da şairlerle tanıştırıp grubun arasına katıyordu. Onun hazırlattıgı meşhur su böreğinden tadıp sucuklu dürümlerimizi yerken misafirler de Engelliler Dernegini doldurmaya başlamışlardı. Sabah kahvaltımızı Engelliler Derneğinin salonunda yaptık. Durdu Hoca yerinde duramıyor, kıpır kıpır kıpırdıyor, hizmette sınır yoktur düsturunu vermeye alışıyordu. Onunla şakalaşırken bir yandan da atıştırmaya devam ediyorduk. Edebiyat Defteri Yöneticilerinden Habip Dağ, Secaattin Öztürk, Selami Sevinç, Lütfiye Bulhaz Sevinç, Emine Güner birlikte gelmişlerdi. Arkadaşların sıcak muhabbeti, şakaları aramızdaki buzları eritip hoş bir dostluğa dönüştürüvermişti. Alacalı şairlerin yanı sıra Ankara’dan gelen Ozan İlo ile Makberi de aramıza katıldılar. Durdu Hocanın yerinde duramayan tavrı, tatlı heyecanı hepimizin ilgisini çekmişti. Ona takılıdığımızda: "Rahatsız olmayın, ben böyle rahatım, şu tatlı heyecanı bırakın yaşayayım" diyor, bizi susturuyordu. Tedirgin değil, tatlı, hoş bir telaş içinde dolaşıyordu. Şiire Sevdalı, Şairlere dost, kültür adamlarının ortak noktasıydı bu coşku... ÖRNEK BİR ŞAİR DURDU ŞAHİN HOCA Sabah kahvaltısının ardından hepbirlikte Alaca’nın meşhur Piknik yeri olan Veli Çayırına hareket ettik. Veli Çayırında güzel bir şiir muhabbetinde buluştuk. Şiirlerin yanı sıra Alacalı Halk Ozanı Murat Danlı’nın sazlı sözlü deyişleri ile Veli Çayırına şiirli dost muhabbeti kattık. Şiirlerin tadından karpuz dilimlerinin tadına bakan olmadı. Durdu Hocanın burada okuduğu şiirler şakayla karışık büyük alkış topladı. Edebiyat Defteri ile Durdu Hoca arasında yaşanan maceralı hikayeler hepimizi kırdı geçirdi. Sonra tarihi mekan olan Hüseyin Gazi Türbesini ziyarete gittik. O güzel mekan harabeye dönmüş, restarasyon çalışması bekliyordu. Hurafe düşüncelere mahkum edilmiş, halen içerisinde yanan mumların isi ile kapkara bir renge bürünmüştü. Mübarek o mekanda asırlardır ihtişamıyla yatmaya devam ediyor ve yıllara meydan okuyordu. Tüm arkadaşların ortak düşüncesi şuydu: " Bu türbe biran önce restora edilip eski ihtişamına kavuşturulmalıydı..." Alaca buluşmamızın ilk akşamı şiir muhabbetinde tanışmak kaynaşmak üzere Battal Dede parkında bir araya geldik. Battal Dede parkı Alacaya hakim bir tepe üzerinde kurulmuş, serin bir mekan; serin olduğu kadar havadar, ağaçlık hoş bir mekandı. Hele hele o sıcakta akşamın serinliği içimize buz gibi akıverdi. Dostluk, arkadaşlık, kültür sanat adına mükemmel bir birliktelik yaşanıyordu. Bizleri konuk eden masrafları karşılayan misafirperver insan Alaca Belediye Başkanı sayın Muhammet Esat Eyvaz bey de aramızdaydı. ALACANIN MİSAFİRPERVER BİR BAŞKANI VAR Alaca Belediye Başkanı hem akşam yemeğinde hem de şiir dinletisinde bizleri yalnız bırakmadılar. Kültüre aşık, güleryüzlü, beyefendi kişiliği ile hepimizin dikkatini çekmişti. Bu tavrı ile Başkanı takdir ettik, saygıya layık bulduk, kültüre dost, memleketine sevdalı kişiliğini alkışladık. Belediye Başkan Yardımcısı Secaattin Alkan bey de bizleri yalnız bırakmayanlar arasındaydı. Hizmette kusur etmeden bizleri rahat ettirmeye çalıştılar. Battal Dede Parkında şiir vardı, dostluk vardı, kardeşlik duyguları hakimdi. Okunan şiirler parkta yankılanırken serin havası da içimize huzur dolu sevgi yumağını salıvermişti. Tüm şiirler alkış buldu, özellikle Makberinin ve Ozan İlo’nun "Sır" şiiri bir başka duygu kattı içimize...Ozan İlo herkesin isteği üzerine sahneye ikinci kez çıkıp Sır şiirini tekrar okudu. Anlam derinliği içeren o güzel- muhteşem eser şairlerin ilgisini çekivermişti. Gece geç saatlere kadar şiir Muhabbeti devam etti. Durdu Hoca yerinde duramıyor, fotograf kareleri için mekanlar arıyordu. Bu güzel davranışı bile alkış aldı ve muhabbet konusu oldu. Plaketini alan konuk şair arkadaşımız: " Durdu Hocam nerede durayım, fotograf nerede daha güzel çıkar " diye takılmadan edemiyorlardı. Battal Dede Parkı şiire doymuş, dostluklar kurulmuş, unutulmaz bir geceye tanıklık etmişti. Belediye Başkanı Muhammet Esat Eyvaz beyin geç satlere kadar aramızda kalıp şairleri yalnız bırakmaması herkesin dikkatini çekti ve takdir topladı. daha sonra geceyi geçirecegimiz mekana Sungurlu Mavi Ocak tesislerine geçtik. Yorgunluktan erkenden yatıp bir güzel dinlendik. Çok güzel bir mekandı.. Hep birlikte sabah 9 gibi kalktık ve sabah kahvaltısını kaldığımız bu güzel mekanda yaptık. Kahvaltıdan çok yemekli toplantıya dönüştü mekan. Şiirli, şarkılı, türkülü hoş bir muhabbet oldu. Edebiyat Defterinden dostlarımız Durdu Hocaya bir şaka yapıp Edebiyat Defterinin İmparatoru aramızdan ayrıldı dediler. Tabi ki, bu tatlı bir şakaydı, Durdu hocanın tepkisini ölçmeye yönelikti. İkinci günkü gezimiz Çorum’a yönelikti. Araçlarla Sungurlu dan Çoruma doğru yola çıktık. Bizim aracın kaptanı Halit Yıldırım Hocaydı. Halit Yıldırım Hoca Alaca’nın en beyefendi şairlerindendi. Çorum Belediye Başkanı Sayın Muzaffer Külcü’nün misafiri olacaktık. Bizi Başkan Yardımcısı Zeki Gül bey karşıladı. Çorum da kısa bir gezi turu yaptık. Önce Yüce Mekan, İman yatağı Ulu Camie uğradık. Sonra Ashaptan Süheybi Rumi ve Ubeydi Gazi Hazretlerinin türbesinin bulunduğu Hıdırlık Tepesini gezip birer fatiha okuduk. O şanlı neferleri fatihalarla selamladık. Güzel mekanlar olarak tanzim edilmiş olan İnci parkı, Piri Baba Parkını gezdik. TEMİZ PIRIL PIRIL BİR ÇORUM BULDUK Çorum tertemizdi, bakımlı, temiz haliyle belediye hizmetleri ilgimizi çekmişti. Yemekte Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül şairlere belediye hizmetleri hakkında bilgi verdi. Şairler de bu başarının kültür ve sanata da yansımasını temenni ettiler. Gezdiğimiz yerler arasında en ilginç mekanlardan birisi de Çorum Müzesiydi. Tarihe tanıklık eden Çorum Müzesinde kayda değer önemli eserleri görüp incelemelerde bulunduk, notlar aldık. Gezinin sonunda Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’yü makamında ziyaret ettik, çayını içtik. Genç, dinamik, heyecanlı, çalışkan bir başkan imajını verdi bize...Şairleri çok sıcak karşıladı ve aynı sıcaklıkla güler yüzle uğurladı. Çorumun tanıtımına yardımcı olmamız temennisinde bulundu ve gördüklerimizi yazmamızı istedi... Son durağımız yine Alaca- Battal Dede Parkıydı. Yiyecek yerimiz yoktu, bizi ikrama boğmuşlardı ama, akşam yemeği için Battal Dede Parkındaydık. Yozgat’ tan gelen 4 arkadaşımız da burada bize katıldılar.Alaca da iki unutulmaz, iki muhteşem gün geçirmiştik. Durdu Hocanın tatlı telaşı içinde Seviye Dergisinde ödüllerimizi, çantalarımızı alıp vedalaştık. Benim hafızamda Durdu Şahin Hocanın tatlı telaşı kaldı... Hepimiz gibi o da seviyordu bu işi, severek yapıyordu işini...İnsan sevdiği işi yapmaktan bıkıp usanır mı? Unutulmaz bir Alaca- Çorum buluşması kaldı hafızalarımızda...Selam sana Durdu Şahin Hoca, Misafirperverliğin destanını yazdın. Selam sana Şiire sevdalı Alacanın çalışkan Başkanı Muhammet Esat Eyvaz beyefendi. Selam sana Çorumu tanıtmak için gece gündüz çalışan güler yüzlü Başkan Muzaffer Külcü beyefendi...Sağ olun, var olun, sizleri, emeğinizi çabanızı asla unutmayacağız. Artık bizler de sizin dostunuzuz, Çorum’un Kültür elçileriyiz ve içinizden birileriyiz...Selam size, selam sizin gülen yüzünüze.... Ahmet SARGIN Gazeteci- Şair- Yazar Yozgat Şairler Yazarlar Birliği Başkanı ........................................................................................................... TOPLANTIYA KATILAN TÜM ŞAİR VE YAZARLAR 1. Habip DAĞ 2. Secaatin ÖZTÜRK 3. Selami SEVİNÇ 4. Lütfiye Bulhaz SEVİNÇ 5. Emine GÜNER 6. Makberi 7. Ozan İLO 8. Oktay ZERRİN 9. Halit YILDIRIM 10. Ahmet SARGIN -YOZGAT- YOŞAY- BİR BŞK. 11- Arap KURT (Çiftçi) 12. Bülent GÜNDEM (İlahiyatçı) 13. Cemalettin GÜRPINAR (Okul Müdürü) 14. Coşkun ARSLAN (Boyacı) 15. Durdu ŞAHİN (Eğitimci) 16. Dursun DEMİREL (İlahiyatçı) 17. Halil ERDUGAN (Halk Ozanı) 18. Halil GÜLŞEN (Eğitimci) 19. Hikmet ÖZDEMİR (Gazeteci) 20. Kadir ŞİMŞEK (İlahiyatçı-Sendikacı) 21. Lütfi ŞENTÜRK (İlahiyatçı) 22. Murat CANBOLAT (Eğitimci) 23. Murat DANLI (Ticaret Erbabı) 24. Mustafa BOLAT (İlahiyatçı) 25. Mithat KAYA (Eğitimci) 26. Nuh COMBA (İş Adamı) 27. Osman AYKAÇ (Eğitimci) 28. Secaatin ARKLAN (Emekli Eğitimci) 29. Serdar KURT (Üniversite Öğrencisi) 30. Şükrü BİLGİLİ (Bankacı) 31. Tuncay Ulusoy 32. Zeynep Karaca 33. Osmasn YÜKSEL.YOZGAT 34. Nuh ŞAHİN. YOZGAT 35. Salim GÜLBAHÇE.YOZGAT 36. Muharrem ARSLAN: YOZGAT
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Sargın, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |