..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Adsız




14 Aralık 2010
Sevgili Hattat  
Adsız
Yağmurun susmaya niyeti yok. Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi, Söz dinlemeyen aşık gibi, hiç bir tesellisi olmayan acılı anne gibi, şimdi çalan şarkıda ' hoşça kal gözümün nuru hoşça kal' deyip ardına bakmayan vefasız sevgili gibi,hızlı hızlı yağmaya devam ediyordu...


:AHCF:


Soğuk odanın, bir o kadar soğuk duvarlarını ısıtmak için büyük bir gayret sarfeden sobaya inat dışarıda yağmur rakibi olmadığı halde yarış edercesine hızlı bir şekilde yağmaya devam ediyor.

Sokak lambası bu gece yanıyor ama sanki ışığı çok az gibi. Belki de Ay ve yıldızlar işbirliği eder gibi saklandıkları için sokak lambası etrafı aydınlatmakta yetersiz kaldı, bilmiyorum ama sebep her ne ise, anlaşılan sokak lambasından bu gece medet ummanın bir manası yok.

Avizede de tek lamba yanıyor. Bir yanıp bir sönen öteki lamba da bu gece hiç bir kıpırtı yok.

Müzik arşivinden rastgele bir müzik seçtim. Sanatçı şarkıya nasıl başladı dikkat etmedim ama - bütün gece ağladım yalnızlar rıhtımında- diye şarkısını bitiriverdi.

Sana biraz, bu sabah gördüklerimden bahsedeyim sevgili Hattat.

Sabah, aynı şu an olduğu gibi yağmur olağan gücü ile yağmaya başlamıştı. Evden çıktım merdivenleri indikten sonra aklıma şemsiyeyi almadığım geldi. Tekrar yukarı çıkmaya üşendim. 'Durağa kadar yürüyeceğim çok fazla ıslanmam nasıl olsa' diye düşündüm. Durağa gidince otobüs kartımın boş olduğunu hatırladım. Kart dolum merkezi yakınlarda olmadığı için "en iyisi yürümek" dedim...

Yağmurun susmaya niyeti yok. Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi, Söz dinlemeyen aşık gibi, hiç bir tesellisi olmayan acılı anne gibi, şimdi çalan şarkıda ' hoşça kal gözümün nuru hoşça kal' deyip ardına bakmayan vefasız sevgili gibi hızlı hızlı yağmaya devam ediyordu...

Yürümeye başladım.
Durakta minicik bir kuş ekmek kırıntısını yemeye çalışıyordu. Kuşlar niye bu kadar sevimli Hattat? Niye bu kadar güzel? Niye ne zaman uçan bir kuş görsek hemen kafamızı kaldırıp bakarız ya da yanımızda çocuk varsa hemen çocuğa gösteririz? Niye? Özgür olmayı kuşlar ile öğretmeye çalıştığımız için mi? Ya da kuşlara bakınca özgürlüğü hissetmek için mi? Sebep ne sence Hattat?
Minik kuş korkmadı öylece ekmek kırıntısını didklemeye devam etti.

Yürümeye devam ettim.
Kocaman bir fare önümden kaçarak geçti, ilginçti beyazdı, ben ne olduğunu ilk etepta anlamadığım için korkmadım ama sanırım o benden korktu ve hızla kaçtı. Aklıma çizgi filmdeki Jery geldi. Ne kadar sevimli bir fare. Tom'a eziye ettiği hlade hep mağdur gibi görünen asıl mağdur eden o olmasına rağmen hep sevimli kalan Jery. Bir bölümde Tom Jery'nin kuyruğuna tırnağı ile basmıştı Jery olanca hızı ile koşuyor uzun bir yol katettiğini sanıyordu kendi aklınca ama arkasını dönüp baktığında bir adın bile yol katetmediğini olduğu yerde saydığını anlaması uzun sürmüyordu. Üstelik yorulduğu ile kalıyordu nefes nefese....
Bie an kendimi Jery gibi hissettim çok yol katettiğimi sanırken aslında bir adım dahi ilerlemediğimi, olduğum yerde durup kaldığımı buna rağmen çok yorulduğumu hissettim... O an çok şey hissettim be Hattat...

Yağmur biraz diner gibi olmuştu. Yaklaşık yarım saat süren yürüme mesafem bitmek üzere idi. Karşıda iki öğrenci dikkatimi çekti. Lise öğrencisi idi. Kız, erkek olana sarılmış yağmuru bahane ederek, sevdiğini hissettirmek ister gibi, anı yaşamak ister gibi, bir daha belki göremeyecek gibi sarılmaya, şimdi çalan şarkıda ki gibi, 'bırakma beni insanlar kötü, bırakma beni korkuyorum' der gibi sokulmaya çalışıyordu.
Erkek olan öğrenci ürkek, endişeli, çekingen... Erkek öğrenci korkar bir halde ne cevap verebiliyordu ne o anı yaşayabiliyordu ne de yaşatabiliyordu.
Hani -bir an için ömür bile verilir- derler ya; işte o an orada, o 'bir an' yoktu be Hattat. Bana kalırsa hiç bir şey yoktu...

Ben bunları düşüne düşüne, kapıyı açtım içeri girdim....

Adsız




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gülüşün Aklımda Saklı Kaldı
Seni Hep Çok Çok Seveceğim...
Yalnız Kalmak İstiyorum
Konuşma Vaktim Gelmiş Hemen Yetişmeliyim
Sevgili Leyla
Bir Şeyin Yerine Diğerini Koy (Ama) Mak
Kış Mevsimimide Sen Anlat Bana
Seni Yine Hep Çok Çok Seveceğim
Kozada Bir Kelebek
Annem

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kelimeler Biriktirdim Sana İlmek İlmek D/okuman İçin
Ne Bilmek İstersin Ey Yar?
Hayalden Hilale
Aşkta Yarın Kimin Umurunda
Sevgili Günlük
Sinemde Bir Yaradır (Bu Şehir)
Sevgili Günlük
Küçük Not Büyük Hayal
Sevgili Günlük

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Seni Düşünürken [Şiir]
Aslında Ağlamayacaktım [Şiir]
Yanılıyor Muyum? [Şiir]
[Şiir]
Sessizce Veda Son Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 8. Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 7. Bölüm [Öykü]
Sevgilicilik Oyunu [Öykü]
Sessizce Veda 6. Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 3. Bölüm [Öykü]


Adsız kimdir?

Hiç bir özelliği olmayan, sıradan biriyim.

Etkilendiği Yazarlar:
Emile Zola, Beethoven, Mina Urgan, Necip Fazıl


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Adsız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.