..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum > Nilüfer Aydur




9 Ocak 2011
Sistemin Ruhu - 5  
Nilüfer Aydur
Týpký ana rahmindeki o uzun gün gibi; bir nedene baðýmlý ama kendinde nedensiz, bir zamana baðýmlý ama kendinde zamansýz, bir mekâna baðýmlý ama kendinde mekânsýz. Oysa ertesi gün aniden bilinçle; bilinç dediðimiz ilk neden farkýndalýðýyla, ötekiyle karþýlaþan kendimizle uyandýk yeni bir güne. O andan itibaren baðlandýk ilk neden köleliðimize. Farkýnda olmak özgürlüktü, özgürlükse ancak esaretin bedeli.


:AEDJ:
Çaðýn bu alt döneminde, felsefenin ve sanatýn ayaða düþtüðü konusunda telaþlananlara olduðu kadar, bunu olaðan kabul edenlere de hak vermek gerekiyor. Çünkü her ikisi de bugün için gerekli görünüyor. Telaþlananlar, on binlerce yýlýn birikiminin saygýsýzca ve özüne uygun olmayan biçimde tüketilmesinin önüne geçmeye çalýþýyorlar ki; bu, yaþadýðý dönemleri, eleþtirel-sorgulayýcý aklýn süzgecinden geçiren insanlýk geleneðinin korunmasý açýsýndan elzemdir. Fakat ayný þekilde bu birikimin; örneðin popüler bir þarkýcýnýn çay bahçelerinde çalýnan þarkýlarýnda tüketime sunulmasý ya da tiyatro salonlarýnda komedyenler tarafýndan gülünç kýlýklara sokulmasý da bir tür denge unsuru olarak ele alýnmalýdýr. Zira sadece kendi diline vakýf olanlar tarafýndan anlaþýlýr-yapýlýr olan bir felsefe ya da sanat, toplumsal özünü zamanla kaybeder ve iþlerliðini yitirir. Geçtiðimiz yüzyýla kadar gizemini koruyan bu alanlar, sýnýrlý bir kitlenin aristokrat yapýlanmasý ekseninde hayat bulmasýyla, toplumun geneli tarafýndan reddedilmiþ, inanýlýrlýktan, güvenilirlikten uzak kalmýþtýr. Öyle sanýyorum ki taþlarýn yerine oturmasý açýsýndan bu sarsýntý gereklidir. Bir tarafta düþüncesizce tüketime alýþtýrýlmýþ kitleler, diðer yanda korunaklý alanlarýnda gizemlerini üstüne örten seçkinler sarsýlmalý ve her iki taraf da olagelenden nasibini almalýdýr. Aynadaki yüz, kendini görmeye çalýþan herkese bütün ayrýntýlarýyla, kitlelerin ve seçkin azýnlýðýn ruhunu ayný anda yansýtmalýdýr ki; kendi gerçekliðini görebilsin. Ancak bu sayede kendimizle ne yapabileceðimizi bilmemiz mümkün olacaktýr.
Þimdi aynadaki yüzümüze bakýyor ve soruyorum: Kölelikten kurtulabilir miyiz? Öyleyse neden ve/veya nasýl?
Evet, bu mümkün ve hatta kaçýnýlmaz diyorum kendime. Bu satýrlarýn arasýnda bir çýkýþ yolu aradýðýma göre, böyle bir yöneliþim var. Bu yöneliþe, sistemin açýk alanlarýnda gezinebilen felsefenin ve sanatýn yaydýðý ýþýðýn peþine takýlarak geçtim. Ben artýk köleliðime son vermek, efendilerden kurtulmak istiyorum. Fakat artýk þunu da biliyorum, köleliðe son vermenin yolu efendileri yok etmekten deðil, efendileri ve köleleriyle bir bütün olan sistemi dönüþtürmekten; yani kendimizi bilinçli bir evrime tabi tutmaktan geçiyor. Öyleyse, öncelikle dilimi, görmenin kendisine baþka bir bakýþa davet ediyorum. Dünyayý yerle bir etmeden deðiþtirmeye, baþka bir dünya kurmanýn en zor ama en az yýkýcý olan yöntemine; inkâra deðil, kabulleniþe çaðýrýyorum. Çünkü öðrendim, biliyorum, kendini aþmak, kendine varmaktýr; onun üstünden atlamak deðil.
Kabul edelim ki; bir ilk nedene sahip olmaksýzýn hiçbir þey yapamýyoruz. Sayýlar, sayýltýlar ve tanrýlar olmaksýzýn bir dünya kurgulayamýyor, bir destek olmaksýzýn o dünyayý yerinden oynatamýyoruz. Bizler, neden-ler-in kölesi ve tüm nedenlerin nedeni, efendileriyiz. Bu sistem biziz. Efendiyiz, köleyiz. Yöneten, yönetilen, sömüren, sömürülen, ölen, öldüren, ilerici ve gerici, akýllý ve deli, imanlý ve ateist, bilimsel ve kör-cahiliz. Birinin varlýðýnýn diðerine ait veya iliþkili olduðu zincirleme bir sistemin özü, nüvesiyiz. Ýlk neden biziz. Çünkü hatýrlamadýðýmýz bir ‘’uzun günde’’ kuruldu dünya; kutsal kitaplardan, fosillerden, 50 bin yýllýk kemiklerden, dâhilerin düþlerinden, eþyanýn tabiatýndan, tarihin yasalarýndan sorguladýðýmýz bir uzun günde oluþtu sistem. Týpký ana rahmindeki o uzun gün gibi; bir nedene baðýmlý ama kendinde nedensiz, bir zamana baðýmlý ama kendinde zamansýz, bir mekâna baðýmlý ama kendinde mekânsýz. Oysa ertesi gün aniden bilinçle; bilinç dediðimiz ilk neden farkýndalýðýyla, ötekiyle karþýlaþan kendimizle uyandýk yeni bir güne. O andan itibaren baðlandýk ilk neden köleliðimize. Farkýnda olmak özgürlüktü, özgürlükse ancak esaretin bedeli.

Biz kendimize köleyiz.
Felsefeyle hiç ilgisi olmayanlarýn bile gayet iyi bildiði, Hegel’in ‘’özgürlük zorunluluklarýn bilincine varmaktýr’’ ve Marks’ýn “Ýnsan zorunluluklardan kurtulunca gerçek tarih baþlayacaktýr” sözlerini yeniden anýmsayalým. Onlar bize diyorlar ki; insan ancak kendi kaderini kendi elleriyle çizmeye baþladýðýnda özgür olacaktýr. Bunun için de insan, gerçekte neye ihtiyaç duyduðunu, sahip olduðu donanýmlarla bunlara nasýl cevap verebileceðini bildiði ve gerektiði gibi planladýðý zaman kaderine hâkim olacak, kölelikten kurtulacaktýr.
Evet, tüm bunlar doðru ama yetersizdir. Yetersizdir çünkü özgürlük sadece bir aþamadýr kurtuluþ yolunda, varýlacak yer deðil. Þayet bu sistem efendi ve köleleriyle birlikte ortadan kalkmadýkça kölelik son bulmayacaksa, esaret gibi özgürlük de ortadan kalkmalýdýr. Hedef özgürlüðün ötesi olmalýdýr. Özgürlüðü hedefleyen yalnýzca kölelerdir.

Nilüfer Aydur



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çirkin Ördek Yavrusu Ýnsan Hayvan mý?
Bendeyiþler - 6
Kutsala Ýliþkin
Bendeyiþler - 4
Sistemin Ruhu - 8
Bendeyiþler - 3
Bendeyiþler - 5
Sistemin Ruhu - 7
Bendeyiþler - 1
Bendeyiþler - 2

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sevgi ve Söz Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sus - II - [Þiir]
Sus - I - [Þiir]
Kýzýma [Þiir]
Yalnýzlýk Kimsesizlik Deðildir [Þiir]
Söz Vermiþtin Ýnanacaktým [Þiir]
Hâlâ Bitmedik Ýnadýna - VI [Þiir]
Hâlâ Bitmedik Ýnadýna - VII [Þiir]
Hâlâ Bitmedik Ýnadýna - V [Þiir]
Hâlâ Bitmedik Ýnadýna - IV [Þiir]
Ayný Zamandý [Þiir]


Nilüfer Aydur kimdir?

Ýçine hapsolduðumuz evrenin dýþýna hiç çýkamayacak olsak da, bizim iþimiz o evrenin duvarlarýný kemirmektir. Zira o duvarlar ruhumuzun besin ihtiyacýný karþýlar.

Etkilendiði Yazarlar:
Daha çok felsefi etkilerden söz edebilirim...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nilüfer Aydur, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.