Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois |
|
||||||||||
|
Sahneden indim. Yakın bir zamanda yıllardır üzerinde olduğum, hiç bitmeyeceğini sandığım sahneden indim. Ben seçtim, kendi kararımla. Bu kadar acıyacağını bilmiyordum o zaman. Bu kadar özleyeceğimi. Işıkların bu kadar parlak olduğunu farkında değildim. Hatta belki seyircileri de. Seyircilerimi de. Özgürlüğümü arıyordum sadece. Bir süreliğine de olsa özgürlüğümü arıyordum. Ya da bir mola. Sadece bir mola. 2 perde arasında. Yoruldum dedim hergün sahneye çıkmaktan, biraz mola? Aynı rolu oynamaktan da mı yorulmuştum? Yüzlerce, binlerce kez. Aynı bakış açısı, aynı olaylar, aynı kader. Aynı müzik, hep aynı sessizlik, hep aynı telaş. Aynı yönetmen, aynı oyuncular, aynı kostümler, aynı dekor. Biraz değişiklik, biraz nefes. Tek ihtiyacım olan buydu. Sahneden indim, arkama bakmadan. Sonrasını düşünmeden, düşündüğümü sanarak. Şimdi çok uzaktayım ve özledim. Heyecanını, karışıklığını. Korkularımı özledim, endişelerimi. Kostumlerimi özledim, özenerek giydiğim, içinde kendimi çok beğendiğim kostümlerimi özledim. İzlemek zormuş hayatı, yaşamak gerekiyormuş. Hata yapa yapa yaşamak gerekiyormuş hem de. Şimdi olduğum yerden bakınca burası o kadar parlak ki, o ışıltı karnımdaki bu belli belirsiz ağrıyı artırıyor. Evet işimi özledim, o her sabah yataktan kalkarken mızmızlandığım işime gitmeyi özledim. Şimdi her sabah işimi bırakmış olmanın pişmanlığını yaşıyorum. Her sabah kendimle bunun muhasebesini yapıyorum. Neden diye soruyorum kendi kendime. Neden... Neden yaptım. Başka yolu yok muydu. Devamlı geriye dönmeye çalışıyorum, geriye döndüğümün hayallerini kuruyorum. Kahve içerken, araba kullanırken, yoldayken... zamanımı geriye alsaydım işimi bırakmazdım. Zihnim de beni yanıltıyor olabilir mi acaba? Kötü anları silip, sadece güzellikleri hatırlatıyor olabilir mi? Bana acı vermek istercesine. Artık ne yazık ki sızlanmanın anlamı yok. Bu oyun benim için bitti. Benim seçimimle bitti. Bu koltuklarda da oturamam artık, dayanamam izlemeye. Şimdi buradan çıkacağım, ve yeni bir oyun arayacağım. Kimbilir belki bulabilirim. Ama onu bu kadar sevebilir miyim...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aslı Orhon, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |