Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
15/3/2011 Değişimin değişmezliği üzerine bina edilmekte değil sorun, değişimin ya da değişmezliğin ölçeğinde... Ölçek, ölçek olabilmek için değişmez olmak zorundadır her şeyden önce. Mutlak 23/3/2011 Zaman sonsuz, kesintiye uğramayan bir akışsa, tarihsel bir bilme nesnesine ulaşmamız söz konusu olamaz. Bunun için bir sona, dolayısıyla bir başlangıca ihtiyaç vardır. Bilimsel tarih tezlerinin, kutsalın mutlağıyla kesiştiği noktadır bu. Bilgisayar 21/3/2011 Bilgisayar, bilimin nesnel veri varsayımlarının üzerine inşa ettiği matematiksel bir ölçü mekanizmasıdır. Yapısı gereği değişime kapalıdır. Onun yönettiği -biçimlendirdiği- bir dünya, sırf bu nedenle dahi totaliter olmak durumundadır. İspat 07/3/2011 İspatına ihtiyaç duyduklarımız, varlıklarından şüphelendiklerimizdir ki; ispata ihtiyaç duyan her var-olan değişir. Zira ispat etmenin ölçeği değişmektedir. Bunun var-olanın değişimiyle alakası yoktur. Değişen ‘ben’ler ‘var’dır ama ben değişmezdir. Sükûn-et 24/3/2011 Gürültü içinde sükûnet, tarihin en güzel saatleri bunlar. Bu saatlerde yazgının ve seçimin, iyiliğin ve kötülüğün bütün dereceleri gün yüzüne çıkar. Ayetler biter topraktan; ciltler, levhalar, yıldızlar dolusu bilgi iner tanıklardan. Sükûn et ve topla. Güven 11/3/2011 Olagelmekte olanı geçmişin verileriyle açıklamaya çalışmak, kendimizi güvende hissetme ihtiyacımızdan doğar. Kıyısında uzanıp dinlendiğimiz nehir değil ama ondan sıçrayan bir damla sudur bizi tedirgin eden. Yorum 10/3/2011 Her okuma yeni bir yaratımdır. Okuduğumuz ister bir roman, ister kutsal bir metin olsun (ve hatta yazıya dökülmemiş işaretler olsun) her okuma yeniden yorumlayarak anlam yaratmaktır. Ders 9/3/2011 Tarihin tekerrür ettiğine dair efsane, öğrenme aşamasındaki toplumların bellek kaybına uğraması sonucu kendini tekrar etme zorunluluğunun hikâyelerinden doğmuştur. Öğrenen tekrar etmeye gerek duymaz ama öğrenmek için de tekrar etmek zorunludur. Artık başka bir derse geçmenin zamanı gelmedi mi? Karar 13/3/2011 Benim bir kararım var, uzuvlarımın bir kısmını kaybetmiş olsam hatta sadece düşüncelerimin hareket edebildiği ölçüde uzuvlarımdan mahrum kalmış olsam bile sahip olduğum dengem gibi... Fakat sadece bu değil, beni tüm diğer canlılardan ayıran, hep beni gösteren DNA, retina ve parmak izlerimde olduğu gibi eşsiz olan; her ne yapıyorsam, yaptığımın eseri ve ispatı olan, benim bir kararım var. Siz buna karakter diyebilirsin. Düşünce 07/3/2011 Değişimi önkabullenmek var-oluşu önkabullenmektir. Var-olmayanın değişiminden söz edilemez. Dolayısıyla, düşüncelerimiz değişiyorsa öncelikle var-olmalıdırlar. Peki, düşünce nasıl bir var-olandır? Ve şayet ‘var’ ancak ‘yok’ ile kavramlaşabiliyorsa, düşüncenin yok olması ne demektir? Sırf dile gelmediği için düşünce yok sayılabilir mi ya da dile gelmediği halde var kabul edilebilir mi? Nilüfer Aydur
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nilüfer Aydur, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |