Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
Sevmek beni kaçarken yakaladı Renklerin zambaklarda solduğu akşamlarda Hiç büyümediğim bir çocuk hatırasıydım kar usulca soğurken bedenimden sıçrayıp uyandı uyku sonsuz sokakları seçiyorum seni gizlemek için kimse inanmadı dilimin ucunda eskimiş bir zehirsin sen sancısını çektiğim sessizliklerde hep sen konuştun adının anlamında hangi su okyanuslarla birleşir içimdeki gülleri çıldırtıp yalnızlığını büyüttüm saatler duruyordu güneş aldatılmış bir sevgiliyken hep kötü anlarımda yapraklar düştü inanmadığım zamanlarda yıkanmış bir sabahta durulandım ruhumda titrek mumlar sönerken ne yapabilirim dalgınlığım kar usulca soğurken başladı 2. Ay büyürken Gözlerini yumar çocukluğumdaki gökyüzü Beni pahalı mağazalardan giyindirin Ellerim ve yüzüm bir akşamüstü gülümsemesi İstersem bugün gibi anımsarım Eritilen kurşunlarda delik deşik kem gözleri Terk edilmiş bir ev delirmekten korkar Saçlarım uysal rüzgarları sevmese Ay büyürken Ellerini saklar gençliğimdeki dağlar Rüzgarsız ormanlara benzeyen yüzümü çizin Gözlerim annesini seven bir çocuk İnanırsam önce ay büyür bir gün 3. sakinleşip durulduktan sonra kollarını kavuşturup geride kalanlara bakacaksın gözlerini kaçırdığın çapkınlıklar eğik bir çizgi gibi çizer dün geceyi duvarların da gizli bir hikayesi vardır sen gidebildiğin yere kadar git geceyi başı boş bırakıp seni de ben unuturum hainler fahişelerle buluşurken cehenneme kadar giden yolların haritasını buldum sırtım duvarda bir poz daha verdim akşama dilim aşkın şekerini kırarken biraz da babamı sevmeliyim unutulmuş amcalarımı baştan sona kötü yazılmış bir aşka en çok sana küserim güneş göğün önünde yaşlı bir kadın ihtiyar bir kırmızı yukarısı döküldü ölüm bugün halaydır her zaman doğruları söyleyen hırsımda çocuksuz bir kadın suyun önünde hikayesi rüzgarla geçip gider gençtir dallarından koparılan başından sonuna kadar kabaran kendisi için yaşlanan deniz cehenneme kadar giden yolların haritasını buldum kızaran göğün altında çarşaf gibi serilen uzun telefon konuşmaları su güneşin önünde akıp gidiyor yüzümde kilitlediğim son gülümsemem senin için
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şaban demir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |