Acının Dili Tutuldu Şehidin Parmaklarında
|
Ey Atatürk’ün Koca Yürekli Askeri Türkiye Cumhuriyeti’nin Güzel Evladı Henüz çiçeklenmişti gönlünde bahar İçinde umut, aklında zafer, inanç ve gurur Soğuk bir kış gününde, vatan için çıktın yola Attın adımını karlı dağlara, buz tutmuş kayalara Var gücünle savaştın, vurdun düşmanı serdin yere Ama sıkıntıya gebeydi gün, bitimsizdi an Dört yanından şimşek gibi geldi geçti mermiler Bölündü en güzel yerinden zaman... Dünyanın boşluğunda patladı hain bombalar Dağlar kaydı ayağından, ölüm dikildi karşına Soldu renkler, vuruldun kirli bir kurşunla Od düştü babaevine, ağırlığınca yıkıldı hayatlar Ölümün soğuk teninde acı biçare, döndü-durdu Beşikteki oğlun, eşikteki anan, camdaki eşin Ocağın başında ellerini ısıtan kardeşin Geldi-geçti hayalinden, yarım kaldı umutların Buz tutmuş parmaklarında soldu bahar çiçekleri... Gaz lambasında alev, alev alev yandı-söndü ışık Yıkık çatısında köy evinin dalgalandı Türk Bayrağı Gece-gündüz ağladı anan-baban, ağladı Türkiye’m Dinmedi gözyaşı, keder içinde hayatın kanı dondu En karanlık, en ücra gecesinde acının dili tutuldu!.. Gözyaşını yıkadı yağmur Acılar damladı çatıdan ıslak ıslak Toprak üstüne toprak atıldı Derinliğin koynuna verdiler seni Sessizce kayıp gitti rayların üzerinden ağıt yüklü tren... Rukiye Çelik 17.1.2024/Ankara
|
|
Rukiye Çelik kimdir? | ![](/anagrafikler/yildiz.gif) | Ne yağmurla ıslanır bu deli yürek, ne bulutla sürüklenir. Dağlar aşar, zifiri karanlıkta yıldız olur parlar, öylesine dostluk aşkı taşır ki o yufka yüreğinde, aklından bile geçiremez uzanan bir elin çiçek yerine dikenle kendisine merhaba diyeceğini...Daima dürüstlüğün durağıdır onun yeri. Sana-bana-ona değil; yalanadır isyanı...Yüreğinde yaşattığı ikizler, güzellik ve iyiliktir yalnızca... Dayanamaz ne ayrılığa, ne de acıya....Sevmez, ne hüznü ne de kederi. Tüm içten dostluklara merhaba...
. |
|
|