SEÇÝMÝN SONUCU, HALKLAR ARASI BARIÞ ve DÝYALOÐU DAYATIYOR

Hayýrlýsýyla, bir genel seçimin daha hakkýndan gelebildik. Gerçi politik sözcülerin ekserisi, ellerinden geldiðince gerilim yarattýlar; sayelerinde ortam gerildi, küfür ve hakaret gýrla gidiyordu. Özellikle AK Parti, CHP ve MHP arasýnda.

Öte yandan, karanlýk odaklarýn maþalarý boþ durmadýlar; ordu içinde, polis içinde, daðdakiler arasýnda, Baðýmsýz Bloðun mitinglerinde, sokaktaki sað - sol kitlelerinin içinde, her yerdeydi. Kasýtlý operasyonlar, kasýtlý baskýn ve tutuklamalar, kasýtlý direniþler, hedefsiz savrulan taþlar, amaçsýz atýlan Molotof kokteylleriyle gerekçesiz yakýlan sivil mekânlar göz önüne getirildiðinde, kimi karanlýk odaklarýn, iþbaþýnda olduðu ve korkunç bir kaos ortamý yaratýlmaya çalýþýldýðý rahatlýkla tahmin edilebiliyordu.

Halklarýmýzýn, bilinçli bir sükunetle miting alanlarýnda saðduyulu davranarak oyuna gelmemesi; güvenlik yetkililerinin, öngörülü, olumlu ve sorumlu davranmalarý; aydýnlarýn, yazarlarýn ve sanatçýlarýn duyarlý tepkisel duruþlarý; TV programcýlarýnýn, her eðilimden kiþilerle her konuyu konuþulabilecek bir diyalog ortamýný saðlayarak, açýkoturumlardaki yatýþtýrýcý çabalarý sayesinde, bu olasý kaos badiresini en az hasarla atlatabildik. Seçim bittiyse, halklar arasý diyalog ve barýþa sýra gelsin artýk. Seçimlerin sonucu da, bize, bunu iþaret ediyor zaten.

12 Haziran 2011 genel seçimi gerçekleþti. Sandýklar sayýldý; oy daðýlýmlarý sonucunda, yeni meclis yolcularýnýn kimlikleri de netleþebildi. Resmi olmayan kesin sonuçlara göre: AK Parti, %50 oy oranýyla 326 milletvekili; CHP, %26 oy oranýyla 135 milletvekili; MHP, % 13 oy oranýyla 53 milletvekili; BDP öncülüðündeki Emek ve Demokrasi Bloðu, % 6,6 oy oranýyla 36 milletvekili kazandýlar.

Meclise girebilen partiler, miting alanlarýnda son derece hýrçýn davrandýlar, tahrik edici hakaretlerde bulundular, operasyonlarýn ve çatýþmalý ortamýn verdiði gerginlikleri yatýþtýrmada pek çaba sarf etmediler. Irkçý söylemler, dini alet etmeler ölçüsüz gidiyordu. Neredeye her þey, oy için mubah kýlýnmýþtý…

Ancak, tüm bu partilerin aldýklarý oy oranýna ve elde ettikleri milletvekili adedine bakýlýrsa, halklarýn, onlara biçtiði misyon ve onlarý, kendilerine getirebilecek gerekli uyarý mesajýný da verdiðini, seçim sonucu çýkan tablodan rahatlýkla okuyabiliriz.

AK Parti, miting meydanlarýndaki milliyetçi söylemleriyle, belki MHP’yi baraj altýna itemedi; ama milliyetçi kesimlerden hatýrý sayýlýr miktarda oy kopararak amacýna ulaþtý. AK Parti, 3.kez genel seçimde oylarýný her seferinde artýrarak birinci gelen ve tek baþýna hükümet kurabilen biricik parti olabilmiþtir. Referandumdaki baþarýsý da ayrýca artý bir durumdur. Ancak, seçmen oylarýnýn yarýsýný elde ettiði halde, anayasa vb.ni referanduma götürebilecek milletvekili sayýsýný bile elde edemedi. Oy oranýný artýrsa da, halklardan aldýðý mesaja göre, tek baþýna deðil de, ancak diðer partilerle uzlaþabilirse önemli adýmlar atabileceði, kendilerine gösterilmiþ oldu. Onun için, AK Parti, BDP’ nin iddia ettiði Kürt tarafý olma misyonunu ve CHP’ nin bu yöndeki çözüme dair seçim vaatlerini ele alarak ve onlara dayatmak suretiyle, onlarýn o durumlarýný deðerlendirip, onlarý, Kürt sorununu birlikte çözmede ve uygun yeni bir anayasayý birlikte çýkarmak için tarihî bir uzlaþmaya zorlayabilir.

CHP ise, iktidar olamayacaðý belli olduðu halde, sanki iktidarmýþ gibi fazlasýyla bol vaatlerde bulunmasý ve Ergenekon’dan yargýlananlarý meclise taþýma gayreti ve kararý olmasaydý, Kürt sorununa yaklaþtýðý, (eskiye oranla) çok daha olumlu yaklaþýmlarý sayesinde daha büyük baþarýlar elde edebilirdi. K. Kýlýçdaroðlu’ nun, gereðinden fazla T. Erdoðan ile girdiði nerdeyse kiþisel kapsamlý polemik ve hakaretamiz yaklaþýmlarýyla yaratýlan ortamý germe çabalarý da, parti tabanýna ve seçmenlere olumsuz etki yaptýðýna ( ve daha da yapacaðýna) inanýyorum. Ancak Kürt sorununu çözme ve yeni bir anayasa oluþturma vaatlerine uygun olarak, yeni mecliste de bu konuda ayný müspet tavrý sergileyebilirse, diðer vaatlerinde de ciddi olduðuna dair bir kanaat oluþturabilir.

MHP ise, Diyarbakýr mitinginde (dað yerine fare doðuran türü) tutarsýz söylemiyle, Kürt sorununu çözme kapasitesinden ne kadar uzak olduðunu gösterdi. D. Bahçeli’nin, liderlere ( özellikle T.Erdoðan’a) þahsi hakaretlerde bulunmadan ibaret söylemleriyle, ortamý germeðe hevesli tavrýnýn yaný sýra, kaset olaylarýyla parti karargâhýnýn da daðýtýlmasý sonucunda, aslýnda tesadüfen seçim barajýný geçtiðini öngörebiliriz. MHP, yeni anayasa oluþturulmasý çalýþmalarýnda müspet yaklaþýmlarda bulunabilirse, belki kendi leyhine yeni bir durum yaratabilir.

BDP öncülüðündeki Emek ve Demokrasi Bloðu, aslýnda seçimin en baþarýlýsý ve tek galibi varsayýlabilir. Çünkü; daha önce girdiði tüm illerdeki oylarýný artýrmýþ ve beklenin bile üstünde güçlü bir grup oluþturabilecek kadar (36 kiþilik) milletvekili çýkarabilmiþtir. Bu baþarýsýný, yaratýlan gerilimli ortamdan çok, PKK dýþýndaki diðer Kürt oluþumlarýyla yaptýðý ittifakýn saðladýðý, Kürtler arasý birlik ve beraberlik dayanýþmasýnýn Kürtlere verdiði coþku sayesinde olduðuna baðlayabiliriz. BDP bu birlik ve beraberliði daha da canlandýrabilirse ve kendileri dýþýnda kalan Kürt oluþumlara tam bir güven vermeði baþarabilirse, Kürt sorununun çözümünde daha ciddi bir muhatap olabileceði tahmin edilebilir. Aksi halde, seçimde aldýðý baþarýya gölge düþürebilir ve çözüm tarafý olmadaki ciddiyetini ve güvenirliðini sarsabilir.

Birliðini pekiþtirecek bir blok hareketiyle, makul ve sorumlu tarzda bir yaklaþýmla, AK Parti’yi çözüme zorlayabilirse ve uluslar arasý destek de saðlayabilirse, bu yolda büyük baþarýlar kazanmasý ve ilerlemede mesafeler elde edebilmesi daha kolay olabilecektir. T. Erdoðan’ýn balkon konuþmasýnda beklenen mesajlarý, çok üstü kapalý olmasý nedeniyle, içeriðinin netleþmesi ve doðru anlaþýlabilmesi için, elbette PKK’ nin de (15 Haziran) eylemsizlik kararý süresini uzatmasý saðlýklý olacaktýr.

Meclise girebilen partilerin, tüm olumsuz tavýrlarýný, miting alanlarýnda býrakarak; sorumlu, duyarlý ve özverili davranýp, halklarýn dertlerine merhem olabilecek ve ülkenin tüm sorunlarýna çözüm saðlayabilecek yepyeni bir anayasa için kollarýný sývamalarý gerekiyor. Unutulmamasý gereken nokta; Kürt sorununa çözüm içermeyen bir anayasanýn, her yerinden demokrasi aksa bile Kürtler için, yeni bir anayasa sayýlamayacaðýdýr. Bakalým, önümüzdeki günler bize ne tür ipuçlarý sunabilecektir. Birlikte geliþmeleri izleyelim ve olaylarý gözlemleyelim. Bu genel seçimin, sonucu itibariyle halklarýmýza ve bölgeye hayýrlý olmasýný dilerim.
Selam ve sevgiyle kalýn.

M.Nazým Güler
info@mnazim.com

http://www.mnazim.com/konu-secimin-sonucu-halklar-arasi-baris-ve-diyalogu-dayatiyor-899.html