Türlü Yaptım Türlü
uy anam, uyu!..bu ne pahalılık böyle!..ey uçuyor hayat!..saklandığın yerden çık gel artık beh!..
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"
uy anam, uyu!..bu ne pahalılık böyle!..ey uçuyor hayat!..saklandığın yerden çık gel artık beh!..
Merhum Recep Yazıcıoğlunun halleri şahsına münhasırdı. Çok kere güleçti, fakat bazen yaşadıkları onu sertleştirirdi. Anadolu insanının doğal ve sıradan duruşu onda da vardı. Gösteriş meraklısı değildi. Halkla bürokrasi arasındaki uçurumları sevgi köprüleriyle birleştirmişti. O sadece Tokatın, Erzincanın, Aydının, Denizlinin değil, bütün Türkiyenin valisiydi. Onun uygulamaları halkla devlet arasındaki

Bu metin, melankolik görünen ama içinde umut taşıyan bir ruhun derin ifadesi. Yazar, insanların sahte gülümsemelerinin ardındaki gerçekleri gördüğünü söylüyor. Toplumun dayattığı etiketlere aldırmadan, tüm zorluklara rağmen umudunu koruyan ve yeni dünyalar kurabilen insanların samimi anlatımı. Gerçek gülüşlerin değerini ve yürekteki genişliği vurgulayan, içten bir düşünce akışı.
Enis Batur
Borç, sessizce hayatımıza sızan ve zamanla bizi esir alan bir misafir gibidir. Bu metin, borçla mücadelenin aslında büyük bir savaş değil, küçük ama kararlı adımların toplamı olduğunu anlatıyor. Kredi kartının cazip tekliflerine kanmak yerine, nakitle yaşamanın dürüstlüğünü vurguluyor. Borçtan kurtulmanın ilk adımı, içimizdeki "Bu yükü indireceğim" diyen sesi
Alman Emekli vatandaşları her sene değişik ülkeleri ki bunun içinde bizim ülkemizde mevcut, yaz tatillerinde gezebilmektedir. Türk Emeklileri ise ancak kendi köy ve kasabalarına ya da şehirlerine gidecek maddi imkanlara sahiptir. Bu nedenle alman emeklilerinin ayakkabıları çok gezdikleri için Türk Emeklilerinin ayakkabılarından daha çabuk ve daha fazla yıpranmaktadır...
Onu tanıdığımda 12 yaşında bir çocuktum. Güneşli Köyü İlkokulu'nu bitirmiş, Köprübaşı Ortaokulu'na yeni başlamıştım. Gerçi o zamanlar ortaokulla lise tek çatı altındaydı. Okulun adı Köprübaşı Lisesi olarak geçiyordu. Ortaokul da onun bir parçası olarak eğitim öğretim hayatına devam ediyordu. Köyden geldiğim için ilk günler biraz çekingendim. Ne de
Maraş Dondurmacısından dondurma alacak arkadaşlar kulak verin ve beni iyi dinleyin şimdi. İki kişi eğer Maraş Dondurması alacaksanız dondurmacının size varyete yapmaması için birbirinize amirim ya da komutanım filan diye hitap edin ki dondurmacı da bunlar ''Ya asker ya da polis.'' diye düşünüp artistlik yapmasın size ve yanınızdakine...
Bundan 16 sene evvel büyük bir ses olan Erkan Ocaklı aramızdan ayrılmıştı. Türkülerini gönül heybesine doldurup genç denebilecek bir yaşta(59) bilinen meçhule yol almıştı. Karadenizin müzik üstadı, Karadenizlinin yürek sesi, gençliğimizi türküleriyle geçirdiğimiz Erkan Ocaklı "Ağla gozlerum ağla/Ben da ağlayacağum/Senun acilaruna nasil dayanacağum diyordu bir güzel türküsünde. O
Eveeet sayın vatandaşlar gele gele memleketimizin en önemli sorunlarından birisi olan Erken Boş Alma Sorunlarını irdelemeye ve incelemeye, parça pinçik yapmaya hatta bunun üzerinde tartışmaya, fikir teatisinde bulunmaya, panel manel yapmaya, konferans vermeye var mısınız? Özellikle gençler bu konuda çok dertli ve sıkıntılı...
Bu metin, insan ilişkilerindeki sessizliğin ağırlığını ve özlemin ince sızısını derinlemesine anlatıyor. Yazar, kırgınlık yerine boşluk hissiyle yaşamayı seçmiş. Günlük hayatın koşturmacasında bile içimizde taşıdığımız o isimlendirilmemiş özlem duygusunu ve kaybolan bağların ardında bıraktığı sessiz boşluğu ustalıkla resmediyor. İlişkilerdeki söylenmemiş sözlerin bazen en yüksek sesle konuşanlar olduğunu hatırlatıyor.
Gerçek şu ki, insanları kaybetme, üzme korkusu ya da onların ihtiyaçlarını karşılama ve yetersiz arkadaşlıkları sebebiyle; yalnızlığı, sessizliği tercih ediyor oluşunuzun tek sebebi kafanızdaki; mı acaba ve birtakım endişelerden başka bir şey değildir. Kaygı ve endişenin insanı insanlıktan çıkardığına onlarca kez şahit oldum
M. Kemal Sayar