Bunca derdim varken
Bunca derdim varken, derman aramam / Benim derdim, derde dermanım olmuş / Gönül yarası bu, merhem saramam
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Bunca derdim varken, derman aramam / Benim derdim, derde dermanım olmuş / Gönül yarası bu, merhem saramam
Özledim seni, / Uzaklardan geliyor kokun, / Dumansı leylaksı, vanilya gibi, / İnceden ve derinden geliyor
Uzun soluklu bir şarkıyım ben, / Anı yaşatırım ya da anılarını, / Duygularının bazen bam teli, /
İÇİMDE BİRİKEN ŞEY / Bazı şeyler vardır, adı konmaz. / Kırgınlık değildir dersin; ama kırar. /
RUHUN OTOPSİSİ: SON KESİK / Siz "aşk" dediniz, ben ise "açık yara", / Neşteri vurduğum yer, tam da itirafın
GÜNCEL KADAVRA / Eski bir yara bu, biliyorsun, hiç kapanmadı ki, / Sadece üzerine yeni dertlerin döküldü tuzu.
Görünmez Eşik / Dünya omuzlarımda, ağır bir yükün altındayım, / Cebimde dertler birikmiş, çevre yanım toz duman.
CAM KIRIKLARI VE GİZLİ YARA / Dün gibi taze, sızın dinmeyen, kanayan bir yara, / Kabuk bağlamaz gönül, hep
Bir kırık gitar... / Sahi ne çok şeyi anımsatır; / Tükenmişliğe dair, / Bize dair...
özlemeyi bilirim, hasret benim kardeşim / Hiç sevenim olmamış, yalnızlık sadık eşim / Demek bilmemişim, ölümmüş gidişin
ALTMIŞI AŞMIŞ BİR ADAM ARIYORUM / (Lynda Lemay’a selamla) / Altmışı aşmış bir adam arıyorum. /
Haydi bre gacılar, / Yürekleri hop hop eden bacılar! / Haydi bre gacılar! / Kırdığınız cevizlerin hesabını, / Tutar gökteki martılar. /
Avusturalya yerlilerinin kanguruların kafasını karıştırmak için kullandıkları alettir Bumerang. / Dünyada düzgün giden bir şeyler bulmak için ülkeleri mikroskop altında incelemeniz gerekiyorsa
Küstüm; / Zamanın sırtına yüklenmiş takvim yapraklarına. / Kirpiklerime asılan her anı, / Doğan bir gecenin
Havalar soğudu iyice, / Paltomu almadan çıkmalıyım / Cepkenimde resmin, / Hayallerimde suretin. /
ÇIĞLIK VE VEDA / Sağ yanım alçıda, buz tutmuş bir dağdır şimdi! / Koltuk değneğiyle çaresiz bir hayattır bu
Yorgun Şairin Büstü / Bırakın bu büste baksınlar, yorgun ve kirli sakallı, / Ne bir gülümseme kaldı, ne de
Açılmış ardına kadar kapılar, / Karşıma geçip öylece durmuşsun yâr. / Tenin uzak şehirlerin kokusunu taşır, /
Tanrının adaleti yok! / Olsa idi insanlardan hakim olmazdı, / Tanrının adaleti olsa idi suç olmazdı! /
Yapraklar açıyor güneş tanrı! / Yağmur yağıyor toprak canlı, / Büyüyor her canlı, / Ta ki
Seni anlatacak en latif kelime, / Bulamadım sevdiğim... / Bulamadım, / En zarif kelime
Kaçmıştı uykum rüyalardan uzak, / Karanlıklardan gelen bulutlara, / Yağmurda yoktu fırtına boran oldu, / Oysaki
Yolun Sonundayız Cemre / Yolun sonundayız Cemre / Sen rengarenk düşlerine dönersin / Ben ise, o
Elinde kutsal saydığı haçı, / Minareden dinlediği ezan sesi, / Kilisenin zangocu, / Hepsi aynı sokakta,
Oysa ki zaman eskimişti, / Ölüm gelmeden çiçekler açtı, / Toprak can verirken üzerinden, / Altında
Yağarken gökten yıldızlar, / Ve ben toplarken kucak dolusu, / Şimali sana ayırdım. / Güneş yükselirken
Bir canım kaldı geriye / Aşkın lekesi kaldı üstümde / Yazgıma kara dikenlerini geçirdin / Bir
Unut onu kalbim, / Unut. / Geçmiş hazanlar gibi... / Unut onu; /
Gözlerim, / mor gölgesinde gecenin. / Şehirlerim, / uykusunda yalnızlığın. / Sokak lambaları,rüya
Bilmem nasıl anlatsam, söyleyemem sevdamı / Benim, benden haberim yok, sensin ömrümün her anı / Öyle bir haldeyim, gönlüm
Prozaclı akşamların / Kahve telvesi kokusunda / Sırıtıyor tüm yüzler... / Keyif kaçıran bir benim ya,
Can yanar ya kandan, / Canan da yanar candan, / Koşar adımlar çaresisze, / Kollar baş
Akşam yemeği olarak masaya mevsim salata ve pırasayı getirirken, direk vücudum yağ yakımına başlıyor / Sevgili Günlüğüm✍🏻 / Kırk
Biriciğim, varlığın yalnızlığıma ilaç … Nasılsın, neler yapıyorsun ömrümmm? / Şuracıkta olduğunu biliyorum, hatta sana dokunabildiğimi de ama işte ne bileyim tutsaydın