Leylaklar,
Seni özlüyorum çoğu zaman, / Oysaki uzaktasın, / Erişebilseydim mesafeye, / Zamanın içinde bir yerdesin,
"Ben bugüne kadar doğru dürüst hiçbir şey başaramadım. Ama en azından, herkesin saçmalıklarını not ettim." - Mark Twain"
"Ben bugüne kadar doğru dürüst hiçbir şey başaramadım. Ama en azından, herkesin saçmalıklarını not ettim." - Mark Twain"
Seni özlüyorum çoğu zaman, / Oysaki uzaktasın, / Erişebilseydim mesafeye, / Zamanın içinde bir yerdesin,
Çoktun! / Ama yoktun! / Ruhum sen iken, / Yoktun! / Sol yanım
Ölüm var! / Doğum kadar gerçek! / Satın alınamayan zamanlardan, / Milyarlarca olasılıklardan, /
Çok bir şey istemedim Mevla’m senden: / Bir kulübem olsun istedim, dumanı üzerinde bir bacam. / Varsın kapısı kapanmasın,
Seni görüp de sevmemek mümkün mü? / Seni benim gibi seven biri gördün mü? / Senin için ölürüm demek
Şehrin ışıklarına hapsolmuş gibi / Sesimi duyan kaybolmuş / Yalnızlık bana helal olmuş / Teneffüs ettiğim
Sen etraftayken / Asla aynı şeyi göremiyorum / Düşündüm / Ne söylemek istediğimi /
Ne çok isterdim / Bozuk bir plak gibi / Beni sevdiğin günler olmasını / Ne çok
Kendimi ararken rastladım sana / Sen bana giden yol değil misin? / Kalbim paramparça, ruhumda yara /
🔪Hayatî Damar Operasyonu: Düğümlenen Yaşam / Oysa güneş bir avuç toprağın, / Bahar ise bir yalanın adıydı.
Sus, ne olsun? / Sevmek mi, istememek mi? / Dalları yeşile küsmüş, / Hazan geçirmiş bir
Dağların karasına yazılmış / bir sevda değilim; / Göğün direksiyonuna sarılmış, / acemi bir sürücüyüm.
\*\*Cam kırıklarının boğazıma kaçması gibi / Gizli sevdan girmiş yüreğime / Nasilki boğazımda cam kırıklarıyla /
Bir sessizlik var içimde... / Ne rüzgârla kıpırdıyor, ne denizle kabarıyor. / Zamanın bile dokunmaya çekindiği bir sessizlik bu
Bazen seversin, / Ama dilin susar, kalbin konuşur. / Hoşlanırsın; bir tebessümle başlar, bir bakışta büyür ama söyleyemezsin. Cesaret,
Bana düşman gibi sesin, soluğun, gözlerindeki fer. / Bir yabancının soğukluğunu taşıyor bakışların artık. Çaresizce izliyorum seni, anlam veremediğim bu uzaklığı. Umursamaz…
Sevgim çıplaktı, / Yeni doğmuş bebek gibi, / Dağlardan çağlayan su gibi berrak, / İnsan olmanın
Bizim memlekette / Ne kavruk benizli, / Ne bahtı kara insanlar yaşar. / Geçim sıkıntısıyla eğilmiş
CUMHURİYET ÜLKÜSÜ / Canımızdan azizdir kanla sulanan toprak / İznimiz olmayınca yere düşemez yaprak / Kuruldu
Ömür dediğimiz hayallerimizin yaşantımıza yansıması, / Akdeniz ege, / Sahiller deniz bahçeler, / Beklemek umut etmek,
Benim sınırlarım var biliyorum, / Endişelerim korkularım, / Cehaletim var görmediklerim bilemediklerim, / Çıktığım yolda rast
DİLSİZDİM SEVDANA ÖZLEM'İM HASRET'İM / Biliyorsun yar, / İkimizde çok sevmiştik. / Lakin açık açık söylememiştik
Dün gece bizi bir tayfun yolcu etti / Yağmur sertçe vuruyordu / Camlara / ve terkedilmiş
I. ELİF’TEN VAV’A — AŞKIN DOĞUŞU / Ten savunur kendini / anılar takvimiyle, / Tarihimizin tozlu
Bugün son günümüz bu müzede / Ulus’ta / Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde / Ankara Palas’ın hemen karşısı
Dünya denen bu gurbette, / Gülemedim, gülemedim / Gülmek isterdim elbette / Gülemedim, gülemedim
İçimde bir çocuk var… / Kimsenin duymadığı, kimsenin bilmediği / Kelimeleri eksik, ama yüreği dolu. /
\*İstersen sevme beni, / Gerekirse ağaç olurum. / Uzatırım yapraklarımı sonbaharına / Kavrulurum güneşinde, sıcağında
\*Yaşanmışlık bir kenara / Yaşlandıkça bırakır hayat seni yol ortasına, / Yok ortasına / Diyemem ki
Bugün yavaş yavaş öldüğümü hissettim. Sanki sonun başlangıcı gibi. İnsanın dünyadaki günlerinin sayılı olmasını bilmesi kadar derin bir savaşı yokmuş bunu öğrendim. Öleceğini bilmek belirsizliği
Sürü sürü arı kuşları geçti üzerimden, / Sazlıklardan havalandı balıkçıllar. / Bir taş atımı ta tepemden, yazıdan,
Bir suskunluğun eşiğinde başlar gece, / Zaman, asumana düşen bir gölge kadar ağır. / Söz, henüz doğmamış bir yıldızın
Yenildim… / İnsanların kör gözlerine, taş kesilmiş kalplerine, acımasızlığın soğuk bıçağına yenildim. / Bir zamanlar içimde filizlenen merhamet, yavaş
(Gelincik ve Pervane'nin ağıtı) / Bir gelinciğim, var sanılan... / Unutulmuş bir taçım, / sayfaların arasında
Cangözyaşım / Bir damla yaş dökülür / Gönülden / ta içerden. / Hangi
Yıkalım bu düzeni. / Ama... / Büyü bozulmasın. / Bağ bozumuna kalmış bir salkım üzümüz; yan
Avuçlarımın içi… hüzün taneleriyle dolu. / Zamanın ellerimden süzülüşünü dinler gibi, bir şarkının içinde kayboluyorum bazen. Nice tatlı sözlerle örülmüş şiirlerin üstüne