M. NİHAT MALKOÇ
Bundan 17 sene evvel 10 Ekim 2007 tarihinde Gümüşhaneli şair Nurettin Özdemir'i Trabzon Lisesinde ağırlamıştım.Trabzon Lisesini teşrif eden Nurettin Özdemirle uzun sayılabilecek bir süre boyunca kültür, sanat, edebiyat ve hayat üzerine konuşmuştuk. Kıymetli Şair Nurettin Özdemiri gıyaben tanırdım. O güne kadar da hiç karşılaşmamıştık kendisiyle. Yeğeni Ali Çetin Özdemir, Trabzon Lisesinde Edebiyat Öğretmeni olarak çalışıyordu. Yani mesai arkadaşımdı, üstelik aynı branştandık. Dayısı olan Nurettin Özdemirle görüşme isteğimi iletmiştim kendisine. O da ilk fırsatta bunu sağlayacağını söylemişti bana. Şair Nurettin Özdemir, Ankarada yaşıyordu. Seyrek geliyordu Trabzona ve memleketi olan Gümüşhaneye. Trabzona, kadim lisemize gelince beni de çağırdılar. Koşa koşa gittim. Çünkü onunla tanışmayı, sohbetinde bulunmayı çok istiyordum.
Şair Nurettin Özdemirin şiirlerini severek okuyan, üzerlerinde şekil ve içerik analizi yapan bir şiir dostuyum ben. Vaktiyle kendisiyle ilgili yazılar da kaleme almıştım. O, günümüz şiirinin en güçlü kalem ustalarının başında geliyordu şüphesiz. Şiirlerini serbest tarzda yazmasına rağmen kelimeleri ustaca kullanarak farklı bir ahenk oluşturmuştu. Onun özellikle Vatan şiirini çok severim. Bu şiir süssüz ve sade bir dille yazılmasına rağmen şiirsel bir derinliğe sahiptir. O, sade bir dille de güzel şiirler yazılabileceğini göstermiştir.
Özdemir, 1927 senesinde Gümüşhanenin Kelkit ilçesinde doğmuştur. 1951de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olarak serbest avukatlığa başlamıştır. 1961 yılında Gümüşhaneden milletvekili seçilerek 1972ye kadar Gümüşhaneyi milletvekili olarak temsil etmiştir. 1980 yılında Kültür Bakanlığı Müşavirliğine atanmıştır. 1988 yılında Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkez Kurulu üyeliğine, üç yıl sonra da Kızılay Genel Başkan vekilliğine seçilmiştir. Evli ve beş çocuk babasıdır. Özdemir elli yılı aşkın bir süredir şiirle uğraşmaktadır. Hayat Şiiri, Yağmur Sonrası, Yitik Sevgi, Vakit Geçti Yorgunum, Zaman ve Aşk adlı şiir kitapları yayınlanmış ve bazı şiirleri de bestelenmiştir.
Gümüşhaneli şair Nurettin Özdemir ortaöğreniminin ilk yıllarında Trabzon Lisesinde okumuş, daha sonra İstanbulda Haydarpaşa Lisesinden mezun olmuştur. Fakat onun için Trabzon Lisesinin yeri bambaşkadır. Kendisiyle yaptığımız ikili konuşmalarda Trabzon Lisesine dair anılarını tek tek anlatmıştı. Çok güçlü bir hafızası vardı. Gençlik yıllarına ait hatıralarını aktarırken gözlerinin nemlendiğini fark etmiştim. O zamanlar 80 yaşında olan Özdemir, 65 yıl evvelki anılarını kâğıttan okuyormuş gibi sıraladı bize. Onlarca ismi hâlâ aklında tutabiliyordu.
O gün şair Nurettin Özdemirle Trabzon Lisesini baştan başa dolaştık. Okul Müdürü Ömer Eyüboğlu okul hakkında gerekli bilgileri verdi kendisine. Okulda yapılan yeniliklere hayran kaldı. Sınıfa girip öğrencilerle ayaküstü söyleşti. Onlara hatıralarından bir demet sundu. Öğrencilere nasihatlerde bulundu. Şairlik serüveninden bahsetti. Eski günleri anlatırken gözyaşlarına hâkim olamadı. Öğrencilere yaşadığı dönemin zorluklarını anlatarak şunları söyledi: Trabzon Lisesinde okuduğum zamanlarda yalnızca Trabzonda lise vardı. Artvinde lise yoktu, Rizede lise yoktu, Gümüşhanede lise yoktu, Erzincanda, Orduda, Giresunda lise yoktu. Samsunda vardı, Kastamonuda, Zonguldakta, Trabzonda vardı. Yani Türkiyede sadece 18 lise vardı. Bu bölgenin bütün çocukları orada yatılı okuduk.
O gün Nurettin Özdemir Bey şiirde Ahmet Hamdi Tanpınardan çok etkilendiğini anlattı bize. Onunla Haydarpaşa Lisesinde karşılaşmış, kendisine uzun bir şiir okumuş, hayranlığını kazanmıştı. Yahya Kemali, Necip Fazılı tanımış, sohbet meclislerine iştirak etmişti. Yabancı şairlerden Rilkenin tesiri altında kalarak şiirler yazmıştı. Rilkeyi ona tanıtan ve sevdiren de Tanpınardı. İstanbulun tarihî dokusu ve tarihî coğrafyası onu derinden etkilemiştir. O, Türk şiirini çok iyi tanımış, yapıca sağlam eserler vermiştir. Merhum Özdemir, aradan uzun seneler geçmiş olmasına rağmen gençlik yıllarında Trabzonda yaşadıklarını hiç unutamamıştır. Çıkardıkları Boztepe Dergisinden, müdürleri Faik Dranastan hatıralar anlatmıştı bize. Özdemirin diksiyonu çok düzgündü, etkileyici konuşuyordu. Oturup kalkmasıyla, tavır ve davranışlarıyla, en önemlisi de nezaketiyle tam bir Osmanlı beyefendisi imajı veriyordu etrafındakilere. Allah rahmet eylesin.