Öykü > Çocuk
Atatürk'ün Çocukluk Anıları: Büyük Kurtarıcı
ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANILARI
BÜYÜK KURTARICI
Atatürk'ün kız kardeşleri Makbule ile Naciye tartışıyordu.
Naciye: Abla, son günlerde annem ve babamın konuşmalarından şu sonuca ulaştım: Osmanlı kötüye gidiyor ve önlem alınmazsa sonumuz bir felaket.
Bunun üzerine Makbule: Doğrudur. Bir kötü gidişat var
Hasan Kallimci ve Çocuk Edebiyatı - 1
(\*)Hasan Kallimci Kimdir?1949da Sarayköyde (Denizli) doğdu. Masal, hikâye, roman, şiir, mani, tekerleme, bilmece, tiyatro eseri, efsane ve destan gibi edebiyatın her dalında eserler vermiştir. Gençler ve daha üst yaştakiler için hikâye roman tiyatro, şiir, araştırma dallarında (13 kitap) olmak üzere toplam (95) kitap neşretmiştir. Halen mahallî gazete ve
Keloğlan Dört Haramiler
Bir varmış bir yokmuş. Bir Keloğlan varmış. Anasıyla birlikte karınca kararınca geçinip giderlermiş. Bir yıl hiç yağmur yağmamış, kıtlık olmuş. Ekinler tarlada, meyveler dalda, üzümler bağda susuzluktan kavrulmuş. Dereler, ırmaklar kurumuş. Bunun üzerine anası Keloğlan'ı iş bulup çalışarak para kazanması ve kışlık yiyecek alması için kasabaya gitmeye ikna
Hasan Kallimci ve Çocuk Edebiyatı - 2
Önceki yazımızda Hasan Kallimci'nin 1. Sınıf Öğrencileri İçin yazdığı eserlerinden söz etmiştik. Bu yazıda ise 2. Sınıf Öğrencileri için yazdığı eserlerinin kısa bir tanıtımını yapacağız.
Sahile Vuran Kelebek
Aylardır dünyayı dehşet ve korku içinde bırakan Kara Vandalların Kobanêye saldıracakları haberleri geliyordu çöl taraflarından. Kara elbiseli, kara bayraklı ve kara kalpliydiler Hunharca öldürüyorlardı, yakaladıklarını kesiyor, kadınları satmak için kaçırıyorlardı.
Kırmızı Balık Mega
Büyükçe bir bahçenin ortasında küçücük bir havuz. Bu havuzda minicik bir balık. Kırmızı balık Mega. Onun hikayesi inanıyorum ki, pek çok okuru derinden etkileyecektir. Sarsılmaz bir iradesi vardı Mega’nın, taş gibi. Asla yolunu şaşırmadı. Ayrıca mangal gibi yüreği vardı, korkusuzdu. Haksızlıkları gördüğü anda resmen patlardı.
Arılar
Bal arıları eşek arılarına, “Sizi gidi asalaklar sizi, hem mekanımıza saldırın, hem de dur durak bilmeden ürettiğimiz ballarımızı yiyin. Biz hem kendimiz, hem de insanlar için çalışıyoruz. Yağma yok, size yedirtmeyiz ürettiklerimizi.”
Sokaklar Babam Kokuyordu
Babamı hiç tanımadım ben. Kokusunu duymadım. Kulaklarımda asılı değil sesi. Resmi de yoktu duvarımızda. Olsaydı bakardım
Altın Nine
Altın nine ise bu duruma hiçbir şey söylemez, üzüldüğünü ve kızdığını belli etmezmiş.
Alinin Güllüsü
Ortalık yeni yeni aydınlanıyordu. Günün ilk ışıkları camdan süzülüp odaya dolunca kalktı yatağından, önce giyindi ardından elini yüzünü yıkadı. Buzdolabından annesinin akşamdan hazırlamış olduğu sandviç paketini aldı, okul çantasına özenle yerleştirdi.
Hayvanların İsyanı
Üç gün havada, üç gün denizde, üç gün karada hayvanlar tedirgindi, acaba bunların biz insanlardan bir talebi mi var, bizden bir şey mi istiyorlar? demiş bir gün bir çocuk. Herkes çocuktur deyip gülüp geçmiş. Kimse çocuğun önerilerini dikkate almamış.
Bir Parça Simit
Elindeki simitle kalakalmıştı sokakta. Düşüncelerinden sıyrıldığında etrafına baktı. Simitçi yeni müşterilerle ilgileniyordu. Elindeki simide baktı. Simidi önce kokladı, sonra dişlerini geçirdi. Evine gitmek üzere yola koyuldu. Bir ara sanki uzaklardan Ali nin sesini duyduğunu hissetti.
Oğlum, hepsini yemeyeceksin, sadece on kuruşluk tamam mı
Masal - 2
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Cömertken cimriler, para bitmişken zenginde.
Memleketin birinde yaşıyordu bir oğlan,
Verdiği sözü tutan, yüzüyse güleç olan.
Sebastian,maria ve Pembe Köşk
maria ve sebastian yıllar sonra büyük bir tesadüf sonucu karşılaştılar.Ve bir daha ayrılmamak üzere birleştiler.
Masal - 1
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde;
Memleketin birinde, sanmayın sakın Çin'de.
İpek saçlı, güzel mi güzel bir kız yaşardı,
İsterse gölleri geçer, dağları aşardı.
Pencereden Bakmak
Çocukluğundan beri pencereye çıkar, bayırın en tepesindeki evlerinden, aşağıya doğru uzanan daracık sokağa saatlerce bakardı...
Gülme Komşuna Gelir Başına (Oyun)
Oynayan çocuklar: Mehmet, Emre, Suna, Hilâl, Ömer, Defne.
(Mehmet, Emre, Hilâl sıraya ya da sandalyelere oturmuş. Mehmet ortada oturuyor ve elinde kitap var. Suna ayakta. Hepsi kitaba bakıyor.)
Aranan?
Baba sevgi ve şefkatini özümsemiş bir çocuk için baba eksikliği, yeri doldurulamayacak bir boşluktu
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20