Arılar

Bal arıları eşek arılarına, “Sizi gidi asalaklar sizi, hem mekanımıza saldırın, hem de dur durak bilmeden ürettiğimiz ballarımızı yiyin. Biz hem kendimiz, hem de insanlar için çalışıyoruz. Yağma yok, size yedirtmeyiz ürettiklerimizi.”

yazı resimYZ

ARILAR

Yazan: Şefika ÜNAL

Bal arıları ormana daldı. Bir çam ağacının kovuğuna yuva yaptılar. Farkında değillerdi, ancak çok yakınlarında eşek arılarının yuvası vardı. Bal arıları hiç durmadan çalışıyorlar, tam vardiya çalışan bir fabrika misali dur durak bilmeden bal yapıyorlardı.

Komşuları eşek arıları ise tembel mi tembel, leşlere konan, böcek ve karıncalara saldıran bir çeteydi. Böyle bir çetenin balı olur mu? Ürettikleri sadece petek idi. Bal arıları ise kışa hazırlık yapıyorlardı. Koca çam ağacının kovuğunu, bal ile doldurdular. Daha durmuyor ha bire çalışıyorlardı.

Bir gün bir baktılar, bu çete yuvalarına saldırıyor, bazı bal arılarını öldürüyorlardı. Bal arıları hemen toplandı ve karşı saldırıya geçti. “Mekanımıza saldırı var, savaş ilan edildi.” diyerek çiçeklerden toz toplayan işçi arılarını da yuvaya çağırdılar.

Bal arıları eşek arılarına, “Sizi gidi asalaklar sizi, hem mekanımıza saldırın, hem de dur durak bilmeden ürettiğimiz ballarımızı yiyin. Biz hem kendimiz, hem de insanlar için çalışıyoruz. Yağma yok, size yedirtmeyiz ürettiklerimizi.” diyerek karşı atağa geçtiler. Kraliçe arıyı ve yavruları derhal başka bir ağacın kovuğuna taşıdılar. Ayaklarına bal sürerek eşek arılarını püskürttüler. Eşek arılarının bir kısmı öldü, bir kısmı kaçmaya başladı.

Eşek arıları tümüyle püskürtüldüğünde, kraliçe arı ve yavrular yuvaya döndü. Birlikten yine dirlik doğmuştu. “Biz böyle asalaklara yol verir miyiz? Biz çalışalım, üretelim, gelsinler el koysunlar. Geldikleri gibi gittiler.” dediler.

Başa Dön