Bir Daha ki Sefere
Belki bir daha ki sefere dediğimiz şeyler olmayacak. Ertelemek yerine hızlandıralım yaşanacakları, yapılacakları.
Belki bir daha ki sefere dediğimiz şeyler olmayacak. Ertelemek yerine hızlandıralım yaşanacakları, yapılacakları.
Dünyanın en uzun ve meşakkatli işidir insan yetiştirmek…Onun içindir ki bütün toplumlarda ana ve baba kutsaldır.Resulullah’ın kavliyle söylemek gerekirse “Cennet anaların ayakları altındadır.”
neden rotamızı doğru bildiğimiz yanlışlarımız üzerinde çizmekte inat ediyoruz?
Hepimizin gelecek ile planlar yaparız.Kimimiz korkarak kırılacağını bildiğimiz umutlarla geleceğe sarılır kimimiz çoktan pes etmişçesine yatarız.
Ben hep kendime karşı yapılan hataları başkalarına yapmamaya çalıştım.Bu bende büyük bir saygı duyma durumu oluşturdu.Sonra bir gece yalnız başıma elektiriklerin kesilmesiyle odamda düşünmeye başladı.Ben büyürkende hatalar yapılmış,geleceğim çizilirkende yapılmış
dünyanın; kendi ekseni etrafında dönerek bir günü tamamlayan, güneşin etrafında dönerek ise yılı tamamlayan bir küreden ibaret olduğu bilinir; ama bakın dünyanın hali söylenilenden ibaret değildir.
Gidiyorum....omuzlarımda eskimeye yüz tutmuş bir kalbin ağırlığı,ellerimde harap edilmiş sevgi atlası,gözlerimde akıtmamaya çalıştığım son damla yaş ve bedenimde yorulmuşluğun verdiği bitkinlik..gidiyorum!
çocuk; hayatımızda en güzel yere sahip olan, dünyamızın bir çiçek bahçesi haline gelmesinde en önemli rolü oynayan kıymetli varlıklarımızdan bir tanesidir.
Nedenlerini düşünüyorsun../Neden bu kadar uzak../neden bu kadar sessizlik..ve yalnızlığı zamanın..herşeyin bir nedeni var elbet seni beklemekten../Belki hiç yaşamadığın birşey...
Oysa Red Kit'e bakıp da, ona bir şey olmadı ya, bana da bir şey olmaz paket paket sigara içsem bile derseniz, bu seferde baltayı taşa vurursunuz. Hepinizin bildiği gibi kapalı yerlerde sigara içme yasağı da var artık uzun bir zamandır. Red Kit de çoğu kere açık hava da
Bilgiyi ve kültürü çok kırılgan ortamlarda tutuyoruz. İskenderiye Kütüphanesi'nin uğradığı yıkımı unutmamalı, ve katlanarak artan bir hızla oluşturmakta olduğumuz insanlık kültürünü yedeklemeliyiz. Bu yazı dizisinde bunun biraz ütopik ama oldukça mantıklı ve yapılabilir bir yolu anlatılacak.
Zamanı durduracağım o vakit! gidişlerin hepsini sileceğim lugatlardan, ayrılığa dair ne varsa topraklara
gömeceğim en derinlere! gülüşlerimi güvercin kanatlarına yükleyip uçuracağım iklimler ötesine.
Zaman su gibi akıyor gerçekten. Kapkaranlık hiç ışık görmemiş günahların perdelendiği bir gecenin biraz daha uzamasını dilemenin de hiçbir anlamı yok ki. Fakat aydınlık, er geç cürümümüzün perçeminin bir ucundan yakalayıp, yüzümüzü utanç kırmızısına boyayacak elbette
Farz edin ki bu gece son..Bundan sonra yaşayacağınız geceler olsa da, bu gece son..Hani bazen kaçıp gitmek isteriz..Kimsenin bilmediği, kimsenin bizi tanımadığı bir yere.. Hatta kendimizi bile tanımayacağımızı umut ettiğimiz bir yere..
Kendi Fantastik Edebiyatımızı oluşturmanın eşiğine gelmiş bulunuyoruz. Bu elbette zorlu ama bir o kadar da zorunlu bir süreç.
İnsanlığın en büyük yaratısı olarak "dil"in, insanlık tarihindeki olumlu ve olumsuz cilveleri...