Cemal Zöngür

Alevilik İle Sosyalizm Arasındaki Düşünsel Fark ve Bütünleşme Sorunu

Birbirine yakın farklı kültür ve siyasi düşüncelerin, stratejik olarak bütünleşip ortak bir sentez oluşturması, her yapının kendi geriliklerini atarak temel noktalarda buluşmakla mümkündür. Saplantı ve geriliklerini görmeyen hiçbir düşünce kendine yakın gördüğü yapılarla gerçek bir bütünleşme yapamaz. Bu yüzden sosyalistler ile Aleviler birbirine çok yakın kültüre sahipken somut,

Kapitalist Düzende, Komünist Yaşam Mümkün Mü?

Düşüncesine uygun hareket etmeyip, sürekli değişkenlik gösteren birey ve ailelerde, kültürel ya da kişisel sorun var demektir. Bu yüzden komünist ve sosyalistlik, kapitalizmin ilkeleri süperego, lüks, özenti, kompleks, doyumsuzluk vb. hastalıklardan tamamen arınmasıyla mümkündür. Ufak bir zaaf, kişiyi bitiren tehlikeli en büyük virüstür.

Türkiye'nin Yaşam Kalitesi ve Mutluluk Tablosu

Mutluluk her ne kadar kişi ve toplumlara göre görecelilik taşısa da maddiyatta mutluluk aramak, insanı özgür değil bağımlı ve esir yapan en büyük hastalıktır. Esas mutluluk, özgürlük ve yaşam kalitesi, bilimsel ilkeler doğrultusunda her şeyin bir sınırı olduğu bilinci içerisinde paylaşım kültürüyle mümkündür. Bu yüzden her ülkenin yerine

Sosyalist Devlet Başkanları ve Politikalarının Analizi

Gerçek sosyalist ve demokratik yönetimlerin dışında, diğer sistemlerin devlet başkanı, başbakanların amaçları kariyer, para kazanmak olduğundan din, etnik ırkçılık gibi her yalancılığı ilke edinen mitomani bir kültüre sahiptirler. Sosyalist liderlerin yalanla politika yapma şans ve kültürleri olmadığından, yürütecekleri politika toplumun niteliği ve emperyalistlerin askeri, ekonomik etkilerine paralel gerçekleşir.

Türkiye Solunun Sorgu ve Özeleştiri Kültürü Üzerine

Kitap okumadan kültürlü olmak, sosyalizm, marksizm ve diyalektik materyalist felsefeyi doğru, gerçekçi şekilde kavramadan sol/sosyalist olmak, derin cahillik değilse sola en büyük kötülüktür. Arkadaşına, dostuna, komşusuna bir bardak çayın hesabını yapıp, sol görünüp orta sınıf burjuva özentisiyle yaşamak kimliksiz, kültürsüz, sınıfsız, dejenere bir toplum ve kitle demektir. Bunun

Din

Alevilik; İslam Dışı Din Değilse Pozitif Felsefe Midir?

Bilimselliğin dışında; dini inanç ve siyasi düşünceler doğrudan insan psikolojisine bağlı olduğundan, dinsel, sosyal ve siyasal yapıların her zaman aynı doğrularla sürdürülmesi insan doğasına zıt bir durumdur. Bu gerçekliği bilen tek tanrıcı dinler, yalancı masallarla birlikte maddi ve siyaseti kullanıp iktidarlarını korumayı başarırken, Alevi Kızılbaşlık doğa ve ahlaki

Düşündüğünü Düşünen İnsan Engelli mi?

Daha açık örnekle ifade etmek gerekirse, süperego hücreleri ne kadar pasifleşirse, düşünce hücreleri daha fazla aktifleşir. Bu da süperego hücrelerini pasifleştirip, düşünce hücrelerini aktifleştirmeyi şart koşuyor. Ancak insanlık tarihi boyunca süperego hücrelerinin sürekli aktif şekilde çalıştırılması yüzünden, tarihin büyük bölümü hep kanla yazılmıştır.

İnsanda Tapınmanın Oluşumu

En son tek tanrılı dinlerin kutsal kitaplarında belirtildiği gibi, bundan altı ya da yedi bin yıl önce, tanrının dünyayı yedi günde yarattığı hikayenin, en ufak doğruluk payı olmadığı gibi, gerçekle de uzaktan yakından alakası bulunmuyor. Buradaki tek amaç, insanları bilinmeyen üstün güçle korkutup oyalayarak, sömürü iktidarlarını devam ettirmektir.

İnsandaki Bencillik ve Yıkıcılığın Ana Kaynağı

Dünyanın her ülkesinde devletler toplumların üst aklı olup, insanların çoğunluğu devletin bu siyaset ve adalet yapısına göre karakter kazanırlar. Bir devlet yönetim sisteminde tek dil, tek din, tek ırk, tek düşünce, tek kültür, tek kişi ukalalığı yaşam ilkesi yapılmışsa, vay haline o toplumun.! Bu tür devletlerde bencillik, yıkıcılık

Her Şeye Muktedir Tanrı ve Kapitalizm Ölüm Döşeğinde

Kişi doğru eğitim, doğru kültür ve üst ahlak nitelikliğine sahip olursa, masalsı tanrı ve yalancı kapitalist sisteme ihtiyaç duymaz. Bireylerdeki her türlü niteliksizlik sosyal, siyasal, ekonomik din vb. her alanda yalancı, hısız, ukala kültürü oluşturmuştur. Bu yüzden yeni dünya sisteminin adaletli olması, nitelikli bireylerin nicel çokluğuyla mümkündür.

Coronanın Hatırlattıkları, Dünyanın Geleceği

Corona vb. hastalık yapan birçok virüs, doğadaki her şeyin dinamiksel hareketleri sonucunda evrimleşerek ortaya çıkan mikro canlılardır. Virüslerin tehlikeli olması da doğanın kendi diyalektik kanunudur. İnsan dünyada yaşadığı sürece corona gibi virüslerle her zaman karşılaşacağını bilip, sağlık sistemini geliştirdiğinde bütün tehlikeleri daha hafif atlatmak mümkündür.

Osmanlı - Yeniçeri Ocağı, Bektaşilik ve Kızılbaşlar

Her insan şunu bilmelidir ki anadil kültürü; tanrı, din ve inançtan üstün bir değerdir. Kişi tanrı, din ve inancını rahatlıkla değiştirip inkar ederken, anadilini asla değiştiremediği gibi yokta sayamaz. İşte bu yüzden Osmanlı, anadilini ve kimliğini inkar eden çirkin, soysuz, derin patolojik ruhsuzluktur.

Hayvan İle İnsanın Birbirinden Ayrılışı - 3 -

Neolitik Ana Tanrıça Komünal Kültür; bencillik, üstünlük, tekçilik ve ukalalık gibi insanlık dışı duygular söz konusu olmadığı için, ahlaksızlıkların yaşanmasına fırsat verecek hiçbir zemin bırakmamıştır.
Ataerkil Tekçi, Cinsiyetçi Kültür; bencil, tekçi, ukala, üstünlükçü ve görmediği tanrıya tapınmayı temel kültür edinmesi, ilkel modern her türlü ahlaksızlığın doğmasını

İnsan İle Hayvanın Birbirinden Ayrılışı - 2 -

Modern insan; bilimsel icatlarla duygu ve fiziksel tatminde sınır tanımazken, pozitif elektron yüklü insani ego duygusunu pasifize etmesi, çok tehlikeli canavarca evrimsel bir dönemece girdiğini gösteriyor. Buna sınır konulmazsa şayet, Koronovirüs gibi daha bilemeyeceğimiz birçok hastalık insanlığın sonunu getirecektir.

Siyasal Düşüncelerin İnsanlığı Getirdiği Nokta!

Siyaset doğası gereği her zaman aynı doğrular üzerinde gitmeyen değişken, yerine göre tüm değerleri yozlaştıran sosyal bir araçtır. Bu bakımdan kutsallıklar üzerinden siyaset yapanlar ile, insanlığa değer veren herkes, değerlerine ihanet etmeden asla siyasal vb. özel amaçlarına ulaşamazlar.

Deprem Öldürmez Zihniyet Öldürür

Bizde yeraltı depremlerinde büyük derecede can ve mal kaybı yaşanırken, aynı şekilde siyasal depremlerinde buna eklenmesiyle derin psikolojik yıkımlara da sebep olmaktadır. Sürekli büyük acılar yaşandığı halde, halkın buna örgütlü tepki vermemesinin nedeniyse, toplumun psikolojisine aşılanan ırkçılık, kadercilik ve aşırı derecede korkudur. Her türlü korku, insanın düşünce yeteneğini

Başa Dön